Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/442 Esas
KARAR NO:2023/1049
DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/04/2018
KARAR TARİHİ:19/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —— seri numaralı Keşidecisi—— tarafından müvekkilinin emrine kesilmiş olan iş bu ——-çek müvekkili şirket yetkilisi tarafından ciro edilmeden rızası hilafına elinden çıkmış olup vade gününe kadar da bulunamadığını, bu durum keşideciye bildirildiğini, söz konusu çekin müvekkilin rızası dışında elinden çıkması sebebiyle ödeme yasağı talepli olarak ——-sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, mahkemece ödeme yasağı kararı verilmiş ve bu karar bankaya bildirildiğini, daha sonra dava konusu çek davalılardan ——- Tarafından bankaya ibraz edildiğini, dava konusu çekin müvekkili şirketin emrine yazılmış olup müvekkili şirket yetkilisi tarafından imzalanmadan kaybolduğunu, ——— tarafından çek ile ilgili olarak icra takibinde bulunulması ve bu kişi tarafından çek bedellerinin tahsili durumunda müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından, bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince İcra takibinin tedbiren durdurulması ile dosyaya yatacak paraların alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, dava konusu çekin istirdadı ile müvekkilinin ilk haklı hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalılara usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesine dayalı dava konusu çekin istirdadı talebine ilişkindir.
Davacı; davalı ile aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, dava konusu çekin kaybolduğunu, dava konusu çekin cirolanmadan (imzalanmadan) kaybolduğunu, çekte yer alan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, davalıların çeki iktisapta kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunu, dava konusu çekin ve keşideci tarafından ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —- davaya konu çek aslı celp edilerek yazı işleri kasasına alınmış,——Asliye Ticaret Mahkemesine müzekkere yazılarak —– Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, —– müzekkere yazılarak —– Esas sayılı dosyası celp edilmiş, —- davacının ticari sicil kayıtları celp edilmiş, —– düzenlenme tarihli, —— yevmiye numaralı marka devir sözleşmesi aslı celp edilmiş, —— yevmiye numaralı vekaletname edilerek yazı işleri kasasına alınmış,—– tarihli rapor alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.—— alınan —– tarihli —— raporunda özetle, —– biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çekin arka yüzünde 1. ciro —— kaşe izi üzerinde atılı imza ile şirket yetkilisi —– mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir. TTK 792 maddesinde; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmektedir. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir.Dava konusu—— keşide tarihli çek numarasının —- meblağının —–olan çekin incelenmesinde; “keşidecisinin —– olduğu, sırasıyla lehtarının —– davalı-hamil ———–şeklinde olduğu görülmüştür. Dava konusu çek ciro silsilesinde görünürde herhangi bir kopukluk olmadığı, çek üzerindeki ciro silsilesi tam olup, davalının dava konusu çekin son yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca çek ödeme aracı olup sebepten mücerrettir. Çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki iade ile yükümlü olup davalının dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunun davacı tarafça inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir.Somut olayda, alınan——–raporu gereğince çekteki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu çekin ciro silsilesinde görünürde herhangi bir kopukluk olmadığı, çek üzerindeki ciro silsilesi tam olduğu görülmüştür. Çekteki ciro silsilesi, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olması ve imzaların istiklali ilkesi gereğince davalı-hamil ———— çekteki davacıya ait imzanın kendisine ait olmamasının çeki iade yükümlülüğü doğurmamaktadır. Çekteki imza inkarı mutlak defi niteliğinde olup davacıya menfi tespit hakkı tanısa da TTK 792 md gereği çeki iade hakkı vermemektedir. Başka bir deyişle, çekteki davacı cirosu sahte olsa bile, davalı, kendisinden önceki ciroların sıhhatini araştırma yükümlülüğü altında olmayıp, davalının bu sahteliği bilerek ya da ağır kusuruyla çeki iktisap ettiğinin kanıtlanması gerekir. Davacının davalı-hamil ——– çeki iktisapta ağır kusurlu ve kötüniyetli olduğunun ayrıca ispat edilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde belirtilen kötü niyetten maksat, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmaktır. Ağır kusur ise, senedin iktisabında olağan özenin gösterilmemesini ifade eder. Yine, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesindeki “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa…” ibaresi, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olmasını, yani çalınmasını, tehdit ya da hile ile alınmasını, kaybedilmesini veya rıza ile fakat devri sakatlayan hukuki olgularla elden çıkmasını ifade etmektedir. Ancak çeki çalan veya hile ile hamilinden alan ya da bulan kişinin senedi ciro ile devretmesi hâlinde, bunu bilmeyen ve bilebilecek durumda da olmayan, başka bir deyişle kötü niyetli ve ağır kusurlu bulunmayan yeni hamil korunur. Bu tür davalarda, çekin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıkarak yeni hamil tarafından kötü niyet veya ağır kusur ile iktisap edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya ait olup anılan olgular tanık dâhil her türlü delile kanıtlanabilir.Mahkememizce çekin davacının elinden çıkmasından sonraki cirantalar——– hakkında ——- üzerinden yapılan kontrollerde çok sayıda sahtecilik, dolandırıcılık, alacak, menfi tespit ve istirdada yönelik ceza ve hukuk davasının bulunduğu gibi çok sayıda icra takibinin de olduğu görülmüştür. Davalı-hamil ———– çekin kaybolmasından sonra iktisap eden ciranta hakkında çok sayıda sahtecilik, dolandırıcılık, alacak, menfi tespit ve istirdada yönelik ceza ve hukuk davalarının bulunması dikkate alındığında davalının basiretli bir işadamı gibi davranma yükümlülüğü gereği çekin iktisabında gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir———-Başka bir deyişle, davalı iktisapta ağır kusurlu olduğundan davacının istirdat talebi yerindedir. Davacının, davalı-hamil——– yönelik istirdat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dava, çek istirdat talebine ilişkin olup, son hamile karşı açılabileceğinden ciranta konumunda olan davalı ——- davada taraf sıfatı bulunmadığından davalı —— yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ————
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Dava konusu—- keşide tarihli çek numarasının —, meblağının —olan çekin yasal hamili olduğunun TESPİTİ ile çekin davalı ——— alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı ——— yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle REDDİNE,
4-Alınması gerekli karar harcı 6.489,45-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.622,37-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.867,08-TL harcın davalı ——— tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 1.622,37-TL peşin harcın davalı ————- alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 469,55-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.345,00-TL adli tıp rapor ücreti olmak üzere toplam 3.855,65-TL yargılama giderinin davalı————-tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davanın kabul edilen kısmı için davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı ——– alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın reddedilen kısmı için davalı ——- kendisini vekille temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/12/2023