Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/44 E. 2020/659 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/44 Esas
KARAR NO : 2020/659

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2016
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait ——— aracı davalı sigorta şirketi tarafından — sigorta poliçesi ile sigortalandığını, dava konusu araç 26/08/2014 tarihinde kazaya karıştığını, kaza neticesinde sigorta şirketinin yetkili eksperleri tarafından pert raporu tanzim edildiğini, aracın trafikten çekilme işlemlerinin yapılması istenildiğini, en son aracın hurda değeri tespit edildiği ve söz konusu değerin ödenecek pert bedelinden indirimi konusunda da muvafakate varıldığını, mahsuplaşma sonucunda 10.780 TL sinin ödenmesi kaydıyla sigorta şirketinin ibra edileceği beyanını içeren belge imzalanarak sigorta şirketine fakslandığını, daha sonra aracın pert edilemeyeceği bu sebeple de her hangi bir ödeme yapılamayacağı aracın teslim alınması gerektiği bildirildiğini, davacının ticari netilikte araç kiralama işi yaptığından 3 aya yakın bir süre çalıştıramadığını, aracın günlük kira bedelinin 150 TL olduğu, davacının 10.350 TL bir gelirden mahrum kaldığını, bu nedenlerle aracın pert olduğunun kabulü ile davalı şirket ile mutabık kalınan 10.780 TL sinin mutabakat tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesine, mahkeme aksi takdirde ise davacının ticari faaliyetten 3 aya yakın süre mahrum kaldığı bedelin şimdilik 11.350 TL sinin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan poliçede aracın tam hasarlı olarak kaza yapması sonucunda sigortalıya tazminat ödeneceğini, ancak aracın tam hasarlı kabul edilmediğini, bu nedenle tazminat ödenemeyeceğini, davalının kazanç kapbı talebinin haksız olduğunu, sigorta sözleşmesinde bu şekilde bir madde bulunmadığını bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve gelir kaybının — düzenleyen davalı sigorta şirketinden tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, 26/08/2014 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle — plakalı aracın pert olduğunu, bu hususta davalı sigorta şirketi ile mutabık olunmasına rağmen 05/11/2014 tarihli cevabı ile davalı sigorta şirketinin aracın pert olmadığını, mutabık kalınan bedelin ödenmeyeceğini belirttiğini, davalının haksız olması sebebiyle dosyaya konu kaza sebebiyle dava konusu aracın pert olduğunun tespiti ile mutaık kalınan 10.780,00 TL’nin faizi ile birlikte ödenmesini, mahkeme aksi kanaatte olursa aracın tamir ve hasar tespiti süresince uğramış olduğu gelir kaybı bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile aralarında —- yapılan eksper tespiti ile dava konusu aracın pert olmadığını, rizikonun gerçekleşmemesi sebebiyle (aracın pert olmaması) davacı tarafın tazminata hak kazanmadığını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın Mahkememizin — Sayılı görevsizlik kararı ile İstanbul Anadolu –. Tüketici Mahkemesine tevzi edildiği, Tüketici Mahkemesinin — karar sayılı görevsizlik kararı verildiği, görev uyuşmazlığı sonucunda dosyanın İstanbul —Adliye Mahkemesi’ne gönderildiği, İstanbul BAM —. Hukuk Dairesi’nin —— karar sayılı ilamı ile dosyanın Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle,” —–yönünden teminat dışı hallerden biri olmadığı sürece sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmasının önemi olmadığı için kusur değerlendirmesinin yapılmadığı; sürücü tam kusurlu olması halinde dahi kasko sigortasından yararlana bilineceği; teminat dışı hallerden biri olduğu yönünde sigorta şirketince sunulmuş herhangi somut bir delil veya beyan olmadığı, tazminata konu —- tarihinde trafiğe çıkmış, ——–adına tescilli, —
a)Onarım tutarının (KDV hariç) 12.606 TL
b)Kaza öncesindeki rayiç değerinin 27.500 TL
c)Onarım tutarının kaza öncesindeki rayiç değere oranının %46 olduğu dikkate alındığında ——–, pert olmadığı, hasar bedelini KDV dahil Ödemekle yükümlü olan sigorta şirketinin KDV hariç hasar hesabının göz önüne alınması ile araca —–uygulanıp uygulanmayacağına karar vermesi sigortalı aleyhine bir düzenleme olduğundan, hasarın KDV olarak belirlenmesi ile aracın onarım bedeli ile rayiç değerinin göz önünü alınmasının uygun olacağı, yapılan teknik tespitler kapsamında araca ——işlemi uygulanmasına gerek bulunmadığı, mevcut mutabakatname kapsamında 10.780,00-TL üzerinde bir bedel talep edilemeyeceği, gelir kaybı/kazanç kaybı rizikosunun kasko poliçesi ile ek teminat olarak verilmediği… ” yönünde tespit yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında—- sigorta poliçesinin imzalandığı (—-) hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.— sigorta poliçesi ve alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında davalı sigorta şirketi tarafından dava konusu– plakalı aracın sadece——– olması halinde zararın tazmin edileceğinin kararlaştıldığı anlaşılmaktadır. 22/03/2019 tarihli bilirkişi raporu ve 21/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporu dikkate alındığında dava konusu—- plakalı aracın pert olmadığı sabit olduğundan davacı tarafın hasar bedelinin tahsiline yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı, 10/10/2014 tarihli mutabakatname ile hasar tazmini konusunda davalı sigorta şirketi ile anlaştığını beyan etmiş ise de; davalı sigorta şirketinin bu mutabakatnamede imzasının olmaması ve 05/11/2014 tarihli cevabı ile davacının bu talebini açıkça reddettiğinden davacının bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davacı, dava dilekçesinde terditli olarak aracın tamir ve hasar tespiti süresince uğramış olduğu gelir kaybı bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de; taraflar arasında imzalanan 26/07/2014 tarihli poliçe de gelir/kazanç kaybı — teminat altına alınmadığı hususu poliçe ve alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğudan davacının, bu yöndeki talebinin de reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 193,83-TL harcın mahsubu ile artan 139,43-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.