Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/435 E. 2021/621 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/435 Esas
KARAR NO : 2021/621

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde —- markalı ürünleri —– sevkiyatını yaptığını, ancak ürünlerin dağıtımı yapıldıktan bir süre sonra — gelmediği halde, bayatlamış olduğu, ambalajı içerisinde —, bazı ürünlerin — olduğu, bu sebeple sattıkları ürünlerin müşterilerince iade edildiğine” yönelik ayıp ihbarlarında ve bedel iadesi taleplerinde bulunulduğunu, davacının stoklarında bulunan numuneler incelendiğinde de— gözlemlendiğini, bayilerin ihbarları ve davacının— doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda—-olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine davalıya ihtarname keşide edilerek “———-, işlemiş ve işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesi, ayrıca anlaşma gereğin müvekkil şirkete bedelsiz olarak vermeyi taahhüt ettiğini 36.576 adet ürünün iadeye konu olan ürün adedi ile orantılandığında bulunan—– aynı süre içerisinde tarafımıza ödenmesi, yine aynı süre içerisinde ürünlerin iade alınması yada teslim edileceği adresin bildirilmesi, aksi takdirde hakkınızda dava açılacağını” ihtar ettiklerini, ihtara rağmen sonuç alınamaması üzerine davalı aleyhine —Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığım, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından işbu davanın konusunu oluşturan ürünlerin ayıplı olduğu hususunun gerçeği yansıtmadığım, davacıya satılan —–ayrıca –bulunduğunu, ürünlerin içerisindeki — sıcaklığına karşı hassasiyet taşıdığını, bu durumda ürün için nakliye ve saklama koşullarının önemli hale geldiğini, davalı tarafından üretilen ürünlerin gerek üretim aşamasında ve gerekse saklama aşamasında gereken özenin gösterildiğini, üretiminin üzerinden 1 yılı geçen ürünler üzerinde yapılan— ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalı firma tarafından davacının depolarının ziyaret edildiğinde herhangi bir — sağlayacak ekipmanın mevcut olmadığının gözlemlendiğini, yine davacının ürünlerin satışını yaptığı — koşullarının olmaması durumunda ürün ile —olma ihtimalinin mevcut olduğu, fakat bu hususun ürünün parçalanması, bayatlaması veya dağılması sonucunu doğurmadığını, aynı zamanda bu olayın meydana gelmesinin ürünün ayıplı olduğunu da göstermediğini, davacı ve bayilerinin ürün için gerekli saklama koşullarını sağlamaması nedeniyle üründe böyle bir sertleşmenin olması ihtimalinde davalının kusurunun bulunmadığını beyanla, haksız davanın reddine, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,——-esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulü ile devam edilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki uyuşmazlığın, İİK 67. Madde kapsamında taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı davacının davalı —— oldulğu, davalıdan aldığı——–yaptığı ancak —- kullanma tarihi gelmediği halde————iade edildiği, bundan kaynaklı davalıya ihtar edildiği ancak sonuç alınamayınca ayıplı mal bedeli ile verilmesi gereken bedelsiz ürün bedelinden kaynaklı icra takibine girişildiği, davalı yanın haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu——— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz davacısı, borçlusunun mahkememiz dosya davalısı olduğu;—— alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davanın ———– asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra, davanın niteliği gereği dosya bilirkişiye tevdi edilmiş,——-
Bilirkişi tarafından sunulan ——– tarihli ön raporda; dosyada ——– bulunduğu ——– alanın incelenebilmesi için ——– ihtiyaç duyulduğu,—- dosyasına ibraz edilmesini talep ettiği görülmüştür.
Mahkememizce ——– tarihinde bir nitelikli hesaplamalar uzmanı, ——- oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 21/01/2020 tarihinde sunulan raporda özetle; davacı şirketin ————— tamamının — dolduğu, —— olmadığı, ——- depolama —— için uygun olduğu, satış sözleşmesi nedeniyle davacının ayıp iddialarının ispata muhtaç olduğu, bu nedenle davacının ayıba bağlı haklarını kullanmasının mümkün olmadığı, davacı tarafın bedelsiz ürün iddiasının ispata muhtaç olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığına dair rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyeti raporunun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu, davacı vekili tarafından ek rapor alınmasının talep edildiği, mahkememizin — tarihli duruşmasında ek rapor alınmasına ilişkin taleplerin dosya ve rapor içeriğinin mahkememize kanaat oluşturmaya yeterli olması sebebiyle talebin reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia——— çapında satışını yapan ——- markalı—— —— yapıldıktan bir süre sonra bayilerce ———– ürünlerin müşterilerince iade edildiğine” yönelik ayıp ihbarlarında ve bedel iadesi taleplerinde bulunulduğunu, davacının stoklarında bulunan —incelendiğinde de aynı durumun gözlemlendiğini—- olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine davalıya ihtarname —— işbu ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde, işlemiş ve işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesi, ayrıca anlaşma gereğin müvekkil şirkete bedelsiz olarak vermeyi taahhüt ettiğini ——-aynı süre içerisinde tarafımıza ödenmesi, yine aynı süre içerisinde ürünlerin iade alınması yada teslim edileceği adresin bildirilmesi, aksi takdirde hakkınızda dava açılacağını” ihtar ettiklerini beyan ederek davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine iş bu davanın açıldığı,———– tarafla ticari ilişki içerisinde olduğu, davacının dayandığı—— şirket arasında imzalandığı, davaya dayanak bu sözleşmenin davacı şirketi bağladığına ilişkin bir delilin dosyada bulunmadığı, ”—- hak elde edemeyeceği, davacı vekilince davacı şirket ile dava dışı—– aralarında—– elde edebileceği iddialarının yerinde olduğuna karar verilmesi halinde öncelikli olarak davacının —– — kullanması için maddi ve şekli şartların mevcut olması gerekir. Türk Borçlar Kanununda taşınır satışına ilişkin ayıptan sorumluluğa ilişkin hükümler mevcut olup, anılan yasanın gözden geçirme ve satıcıya bildirme başlıklı 223. maddesinde alıcının devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır, ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz ve bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır hükmüne yer vermiştir. Yine Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesinde, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmeli açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olup, diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır düzenlemesi mevcuttur.——- sayılı kararında da belirtildiği üzere, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20. maddesinde de tacir olmanın bağlandığı genel hükümler düzenlenmiş olup, tacirler arasındaki ihbar veya ihtarların ne şekilde yapılacağı bu genel hükümler arasında yer almaktadır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 20/3. fıkrasında diğer tarafı temerrüde düşürmek veya sözleşmeyi fesih yahut ondan rücu amacıyla yapılacak ihbar veya ihtarların ——için bu işlemlerin noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla — yapılmasının şart olduğu hüküm altına alınmıştır. Öte yandan, —— tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların ne şekilde yapılacağı 18/3. maddesinde düzenlenmiş ve tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü ——— ile yapılır, denilmek suretiyle önceki hükümde bir kısım değişiklikler yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, taraflar Türk Ticaret Kanunu 16. madde hükmünce tacir olduğundan—— sayılı içtihadı ve bir çok içtihadında da belirtildiği üzere ayıp ihbarının Türk Ticaret Kanunu’nun 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle ve Türk Ticaret Kanunu’nun 23/3. maddesinde öngörülen süreler içinde ve satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak gizli ayıp olması halinde Türk Borçlar Kanunu’nun 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında belirtildiği üzere öğrenildiğinde derhal yapılması gerektiği gözetildiğinde, davacının ayıp iddiasını ispatlaması gerekmektedir. Tacirler arasında ayıp ihbarının yasal süre içerisinde ve Türk Ticaret Kanunu’nun belirttiği yönde geçerli olarak yapılması gereklidir. Somut olaya bakıldığında, davacı tarafın beyanları ve dosyada toplanan deliller nazara alındığında ayıbın dava dışı şirketlerce—— tarafından davaya konu ayıplı mallara yönelik tespit yaptırılmadığı, davalı— tarihli ihtarname ile ayıp ihbarı ve bedeli iadesi talebin iletildiği, mahkememizin tevdi ettiği bilirkişi heyetinin 24/12/2019 tarihinde malların incelenmesi için davacı şirketçe belirtilen adrese gidildiğinde malların tamamının raf ömrünün dolmuş olduğu, —– ürünün —— tespit edildiği, incelenme yapılan tarihte —-dolmuş ürünlerin bulunduğu yine davacının iddia ettiği adette malınn bulunmadığı dolayısıyla davacı ———-ispatlayamadığı, yine davacının bedelsiz ürün talebi bakımından ise davacı tarafa hangi dönemde ne kadar —– teslim edilmiş olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
3-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.931,37-TL harcın mahsubu fazla alınan 1.872,07-TL nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 19.141,83 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.