Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/396 E. 2022/37 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/396 Esas
KARAR NO: 2022/37
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 05/04/2018
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; —–yakınlarında meydana gelen trafik kazası sonucu; davalı sigorta şirketine ——- bulunan ve diğer davalı adına kayıtlı olan—- plakalı araç sürücüsünün kusuru sonucunda karşı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığı, kazada kusurlu araca ait——- olduğu, davalı sigortaya davadan önce başvuru yapılmış ve —-tazminat ödendiği, bu ödenen bedel gerçek zararı karşılamadığı, davalı sigorta şirketi bu bedeli — maluliyet oranına göre yaptığını belirttiği, halbuki davalı sigortaya o tarihte verilen maluliyet raporuna göre davacı—-sakatlık oranına sahip olduğu, ödenen bedel gerçek zararı karşılamadığı, ayrıca davacının maluliyet dere esi zamanla yükselmiş ve bakıma muhtaç bir hale geldiği, bunun üzerine davalı şirkete tekrar başvuruda bulunulduğu, fakat tazminat ödenmeyeceği bildirildiği, kaza ile ilgili olarak——- raporuna göre davalı asli kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücüsü de alt düzeyde tali kusurlu olduğu, davalı taraf tüm zarardan müştereken ve mütesselsilen sorumlu olduğu, kaza tarihinden bu yana çalışamamakta ve bu sebeple bakıma muhtaç bir halde yaşadığı, halen kalıcı şekilde sakat kaldığı, kaza sonucunda bir çok yerinden yara almış ve kırıklar oluştuğu, bu uzun tedavi sürecinin ve kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar, davacının ailesine karşı sorumluluğunu yerine getirememesinden, sosyal yaşamının kesintiye uğramasında ——olumsuzluklar, bundan sonraki hayatını hep acı çekerek ve özürlü olarak geçireceği de gözetilerek, kusurlu aracın işleteni sıfatıyla davalı—- manevi tazminatın tahsilini talep ettiği, trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, —- göre belirlenecek maddi tazminat miktarına ileride artırmak kayıt ve koşulu ile şimdilik; —- iş gücü baybı maddi tazminatın ve —- de bakım-bakıcı giderleri zararının tüm davalılardan müştereken ve mütesselsilen —- olay tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, — manevi tazminatın —- olay tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tüm zarardan müştereken ve mütesselsilen sorumlu olan davalı —- tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı —–vekili tarafından gönderilen cevap dilekçesinde özetle; sürücü —– kusurunun hakkaniyete uygun olarak belirlenebilmesi için —— rapor alınması gerektiği, davalı şirket aleyhine açılan davada, davalıya yüklenen kusur oranı mesnetsiz ve haksız olduğu, davalı şirkete ait ——– yönetimindeki —— tarafından bilindiği üzere o büyüklükteki bir aracın hareket kabiliyeti sınırlı olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücüsü, ———- dönüşünü beklemeyerek hızında hiç bir azaltma meydana getirmemiş ve kaza meydana gelmiştir. bu sebeple davalı şirkete ait araç sürücüsünün —- meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı hususunda öncelikle ———– rapor alınması gerektiği, davacının maluliyet oranın hesaplanması için dosyanın —- gönderilmesi gerektiği, davacı yan tarafından iddia edilen maluliyet oranın hesaplanması gerektiği, zira davacı yan maluliyet oranının arttığını iddia etmekte ancak buna ilişkin somut bir delil dosyaya ibraz etmediği bu sebeple öncelikle maluliyetin hesaplanmasının gerektiği, manevi tazminat zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı, manevi tazminat miktarının belirlenmesinde, tarafların menfaatleri arasındaki dengenin korunması gerektiği, manevi tazminatın biri yararına zenginleşme, diğeri zararına da fakirleşme ölçüsüne varacak bir takdirden kaçınılması gerektiği—— arasında olduğu, bu nedenle davacı tarafından talep edilen miktar fahiş olup, açıklanan tüm nedenlerle haksız, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame olan iş bu davanın reddine, Yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı —- vekilinin cevap dilekçesinde özetle; —— poliçe no’lu—– poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza tespit tutanağı ve diğer deliller tarafımıza tebliğ edilmemiş olup öncelikle davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiği, davaya konu talep zamanaşımına uğramış olup davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, kaza sırasında sigortalı aracın işleteninin sigorta ettiren olup olmadığının araştırılmasını talep ettiği, işletenin sorumluluğunu teminat altına alan müvekkil şirketin işletenin sorumluluğu bulunmaması karşısında sorumluluğu bulunmayacağı açık olduğu, —– meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerekli olduğu, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın —— sevk edilmesini talep ettiği, işbu rapor temin edildiğinde de görüleceği üzere davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, davacı taraf, delil listesinde yazılı bulunan delilleri tarafımıza tebliğ etmediği, davaya konu edilen kazadan dolayı açılan ceza soruşturma ve kovuşturma dosyasının celbini talep ettiği, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için —- sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ettiği, diğer yandan kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve zararın da kaza ile illiyetinin tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini talep ettiği, ancak önemle belirtelim ki aktüer hesabı yapılırken kullanılan yaşam tablosuna göre bakiye——- hesaplanması gerektiği, davacıların sosyal ve ekonomik durumları ile hangi —– tabi olduklarının sayın mahkemenizce tespit edilmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere eğer davacılar—- ölüm/cenaze masrafı, geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, bu —- kendi özel kanunlarına göre müvekkil şirkete rücu imkanı doğduğu, davalı şirketin davacıların dışında, — da aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konudaki araştırmaların re’sen yapılması gerektiği, bu çerçevede —– rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini talep ettiği, davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, – —-sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle, mahkeme —- davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasına, celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasına, kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, meydana gelen trafik kazası nedeni ile davalı adına kayıtlı — aracın davacının yolcu olarak bulunduğu —– plaka araç ile meydana gelen kazası nedeniyle davacı yolcuda meydana gelen geçici, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında kabul edilen 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2. maddesinde yapılan değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Hasar dosyası, poliçe ile hastanelerden alınan tedavi evrakları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan kaza tespit tutanağı ve diğer deliller incelenmiştir.
Davalı ——- mahkememize yazılan müzekkere cevabı ile—- aracın —- tarihinde karışmış olduğu kazadan dolayı yaralanıp sürekli sakatlığa maruz kalınan kazayla ilgili —- tarihinde ödenmiş olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu kaza sebebiyle davacının maluliyet oranın tespiti için —- edildiği,—- tarihli maluliyet raporunda özetle; davacı —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —- —- oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme —-süresinin kaza tarihinden itibaren —– aya kadar uzayabileceğine dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Kusur durumunun tespiti yönünden dosyanın — tarihli raporda özetle; Sürücü — %90 (yüzde doksan) oranında kusurlu olduğu, Sürücü ——- %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu, davacı —- kusursuz olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce — tarihli duruşma ara kararı —— ilişkin ve tazminat konusunda hesaplama yönünden —- uzmanı bilirkişiye tevdi ile hükme en yakın maddi tazminatın ve davacının ——tazminatı yönünden rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —-tarihli raporda özetle; tedavi giderleri bakımından dava dosyası içeriğindeki belgelerin incelenmesi ve davacının dilekçesindeki istemleri ve mevzuat dikkate alınarak; —- sorumluluğu dışında kalan: —— süresinin kaza tarihinden itibaren — uzayabileceği” mütalaası dikkate alınarak ve kazalının omurga, kol ve bilek kemikleri bölgelerinden ameliyatlı olduğu dikkate alınarak hastanın hastaneden taburcu olduğu, tarihi olan —– gününden itibaren —— ay süre ile tam zamanlı bir tıbbi bakıma/bakıcıya ihtiyaç olacağından buna göre aktüerya hesabının yapılması gereğinin kanaati oluştuğuna, davacının —- aylık tam zamanlı bakıcı giderinin —— Hesaplandığına, dosyadaki belgeler kapsamında ve —– tarihli kararları doğrultusunda, davacının bakiye —— belirlenmesinde —– madde kapsamında hukuki takdir ve değerlendirme mahkemeye ait olduğu, davalı sigorta şirketinin davacıya davadan önce yaptığı ödemenin, ödeme tarihi itibariyle hesaplanan zarar tutarının altında kalmış olmasına göre, —- öngörülen hesaplama yöntemleri ve ilkeler doğrultusunda, davacı için en son verilere göre hesaplanan sürekli işgöremezlik tazminatı tutarından, —- ödediği tazminat tutarının yasal faiz ölçüsünde ——- indirilmesinden sonra davacı —- bakiye iş göremezlik zararının, geçici işgöremezlik yönünden—– kaza tarihi itibariyle kişi başına sakatlanma ve sağlık gideri sigorta limitinin —- olduğu, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin, sigorta şirketine gerekli belgelerle başvuru tarihinden itibaren —- iş günü sonrası olması gerektiği, hasar dosyasındaki davacı tarafın sigorta şirketine başvuru dilekçesinde, davalı sigorta şirketinin —- tarihli alındı kaşesinin bulunduğu görüldüğü, buna göre, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi konusunda takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğuna dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, rapor sonrası davacı vekili tarafından bedel arttırım dilekçesi sunularak, —- tazminatının davalı —- tarihinden itibaren işletilecek — oranlarda avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,—manevi tazminatın — tarihinden itibaren işletilecek—-ve artan oranlarda avans faizi ile birlikte müşterek mütesselsil sorumlu davalı —–tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği, ıslah dilekçesinin davalı taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar —- alınan raporla mahkememiz talepleri karşılanmadığı değerlendirilerek dosyanın bu kez —— gönderilerek davacının kazadaki yaralanması nedeniyle kazadaki yaralanmalarına bağlı olarak gelişen yeni durum olup olmadığı, gelişen yeni durum olduğunun saptanması halinde ise, bu yeni durumun ne zaman ortaya çıktığı, tedavi sürecinin ne zamana kadar devam ettiği ve hangi tarihte bittiği konularında, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor düzenlenmesinin istenmesine dair ara karar kurulmuş ise de davalı tarafın taraflar arasında ibraname olduğundan borcun sona erdiğine dair itirazları incelendiğinde —— uygulamalarına göre “zararın miktarı ile kapsamı belli olmadan verilen ibranamenin ancak makbuz hükmünde olduğunun” kabul edildiğinden bu bağlamda eldeki davalı tarafça ileri sürülen ibranamenin geçerli kabul edilemeyeceği, makbuz hükmünde olabileceği değerlendirilerek davada hak düşürücü süre itirazının incelenmesine yer olmadığı ve yargılamayı daha fazla uzatmamak amacıyla bu ara karardan dönülmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller, —– ve mahkememizce resen belirlenen bilirkişi heyetinden alınan raporlar hep birlikte değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi heyet raporunun hükme esas alınabileceği, davacı yolcunun kazanın meydana gelmesinde yahut zararın artmasına etki edebilecek nitelikte müterafik bir kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla davalı işleten şirket ve aracın trafik sigortacısı konumunda olan davalı sigorta şirketinin meydana gelen maddi zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, tazminat yönünden yapılan incelemede ise kazanın meydana geldiği tarih ile poliçenin düzenleme tarihi dikkate alındığında uygulanması gereken yönetmelik —– olup mahkememizce de bu yönetmelik doğrultusunda rapor aldırılmıştır. — tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından da ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi göz önüne alınarak bakiye ömrün belirlenmesinde —- esas alınmasının ve——- kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanmasının belirtildiği görüldüğü, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun da bu şekilde oluşturulduğu, davacının rapor tarihi itibariyle —- sürekli iş göremezlik zararının olduğu,—– tarihinde yapılan ödemenin güncel değerinin düşülmesi neticesinde bakiye maddi zarar
alacağının —–bakıcı gideri zararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketince taraflar arasında ibraname bulunduğuna dair itirazları yönünden 2918 sayılı KTK.’nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren—- yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren — yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Taraflar arasında ibraname olması durumunda—- yıl içinde dava açılmadığı taktirde hak düşürücü süreden davanın reddine karar verilmesi, süresinde dava açıldığı taktirde ise ilk önce ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi, bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarı karşılaştırılarak, ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmesi şayet, ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanarak zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davalı sigorta şirketince yapılan ödemeye hesaplamanın yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz de uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmesi gerekecektir. Ancak tüm bu hususlar için öncelikle ibraname bulunması gerekmektedir. Oysa ki somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere ibraname bulunmadığı değerlendirildiğinden davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme bir nevi makbuz hükmünde olup, ödeme tarihi itibariyle ödemenin yeterli olup olmadığının incelenmesi somut olay için mümkün değildir. Dolasıyla karar tarihine en yakın veriler ile hesaplama yaptırılmış ve ödenen bedel güncellenerek mahsup edilmiştir. Açıklanan gerekçeler ile davacının ıslah dilekçesi de göz önünde bulundurularak maddi tazminat davası yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, kaza tarihi ve olayın oluş şekli, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusur durumu ve yaralanmanın niteliği ve iyileşme süresi ile birlikte tarafların sosyo ekonomik durumları da göz önüne alınmış, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması, olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi göz önüne alınarak taktiren —- manevi tazminatın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KISMEN KABÜL KISMEN REDDİ İLE;
A-Maddi Tazminat Davası Yönünden
-Davanın KABULÜ İLE,
—– sürekli iş göremezlik zararı ve — bakıcı gideri olmak üzere toplam —-maddi tazminatın davalılar —— temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
a-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 13.587,39-TL harçtan başlangıçta alınan 342,24-TL ve sonradan alınan 684-TL ıslah harcının mahsubu ile kalan 12.561,15-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
b-Davacı tarafça peşin ve sonradan yatırılan maddi tazminat yönünden 1.026,24-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
c-Davacı taraf maddi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 22.373,55-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
B-Manevi Tazminat Davası Yönünden
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile,
-Taktiren, —– manevi tazminatın davalı —-kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
a-Manevi tazminat yönünden alınması 3.415,50-TL gerekli karar harcın davalı ——- alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
b-Davacı taraf kendisini manevi tazminat yönünden vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
d-Davalı—- kendisini manevi tazminat yönünden vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 7.300,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya —– verilmesine,
C-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 570,83-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.900,00-TL bilirkişi ücreti, 1.825,00-TL Adli Tıp Rapor ücreti olmak üzere toplam 4.331,73-TL yargılama giderinden davanın kısmen kabul kısmen ret oranına göre 3.595,34-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
D-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/01/2022