Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/391 E. 2021/705 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/391 Esas
KARAR NO : 2021/705

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun,——ticari ilişki nedeni ile borçlanmış olduğunu, ticari ilişki neticesinde oluşan 133.970,29-TL bakiye borç miktarının (asıl alacak), borçlu şirket tarafından ödenmemiş olduğunu, bu nedenle —- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 19.04.2017 tarihinde davalı borçlu şirkete tebliğ edilmiş olduğunu, davalı borçlu tarafından icra dosyasına sunulan 25.04.2017 tarihli dilekçe ile ilamsız icra takibine itiraz edilmiş olduğunu, davalı tarafça, icra takibi açılmasından sonra ödenen kısım bakımdan bir talep ve davalarının bulunmadığını, davalı tarafça icra takibi başlatıldıktan ve tebligat gerçekleştirildikten sonra davacı alacaklı şirkete bir kısım nakit ödeme yapılmış olduğu ve bir kısım mal iadesi olmak üzere toplamda 129.278,21-TL’lik ödeme gerçekleştirilmiş olduğu dosyanın toplam miktarı bakımından bakiye alacak kalmış olduğunu, işbu ödemenin, davalı tarafından icra takibi başlatıldıktan sonra ödendiğinin sabit olduğundan asıl alacak miktarı üzerinden işleyecek faiz miktarı üzerinden takibin devamı davalı tarafin takibi uzatmaya yönelik itirazı nedeniyle kötü niyet tazminatına hükmedilmesi tüm icra/mahkeme yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —-sayılı dosyası ile tarafımıza haksız ve hukuka aykın bir şekilde icra takibi başlatılmış olduğu ve borcun ödenmiş olduğunu,—- numaralı —- adet çek ve 09.05.2017 tarihinde ise 1.826,27.-TL’yi de —— ödeme yapmış olduğunu, ödemeler haricinde davalı şirketin —— davacı şirkete yapmış olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği borç miktarı olan 133.970,29,-TL’lik ödeme davacı tarafa yapılmış olduğunu ticari ilişkiden kaynaklı herhangi bir alacak borç ilişkisinin ortada kalmamış olduğunu belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturaların gönderildiğini, —— davalı tarafından ödendiğini, bakiye tutarın ödenmediğini, bakiye alacağın tahsili için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, tüm borcunu ödediğini, davacıya herhangi bir borcu kalmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, — esas sayılı icra dosyası aslı celp edilmiş,— talimat yazılarak davacı —— incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporu alınmış, davalının ticari defterleri üzerinde mahkememizde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—— bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı şirketin ———- yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine ———– defterlerinin kapanış onaylarının-beratlarının yaptırılmış olduğu, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere: davacı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu, Davalı yanca davacı adına düzenlenen— davacı yanca kabul edilmeyerek—nolu ihtarname ile davalı yana iade edildiği, Davacının —- kaydına göre davalı yanca iadesi yapılan ve davacı yanca teslim alman malların bedelinin —– tutarın davalı yanın borcundan düşüldüğü, takip tarihinden sonra davalı yandan toplam 84.274,27.-TL’lik tahsilat kaydı yapıldığı tespit edilmiş olup aksi ispatlanmadıkça, dava tarihi itibari ile davacının davalıdan—görüşlerini bildirmiştir.
10/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davalı şirket tarafından ibraz edilen —- yılına ilişkin ticari defterlerin; açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı ve dava konusu ile sınırlı kaymak kaydıyla defter kayıtlarının birbiri doğruladığı, davalı şirketin defterlerinin Kayıt nizamı bakımından uygun olduğu, davalı şirket lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri Sayın Mahkemeniz takdirinde olduğu, Davalı ve davacı şirketin ticari defterleri ve dosyadaki bilgiler ışığında takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 133.970,29.-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra davalının davacıya 129.278,21.-TL ödeme (Çek+mal iadesi) yaptığı, neticesinde dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 4.692,08.-TL alacaklı olması gerektiği ancak davalının yapmış olduğu iade ve ödemelerin takip tarihinden sonra yapıldığı, dava dosyasındaki kapak hesabına göre toplam alacağının 154.907,80.-TL olduğu tespit edilen ödemenin 129.278,21.-TL olduğu neticesinde 25.629,59.-TL davacının davalıdan alacaklı olabileceği ancak iş bu konudaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
Eldeki dosya bakımından, davalı tarafça dava konusu alacağın ödendiği iddia edildiğinden ödeme iddiasını ileri süre davalının bunu yöntemince ispat edilmesi gerekmektedir. Davacı tarafça dava konusu edilen cari hesap alacağının ödendiğinin ispat yükü davalı taraftadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalı taraf dava konusu cari hesap alacağının ödendiği iddia edildiğinden taraflar arasında takip dosyasına konu cari hesap alacağının miktarı ve mal tesliminin yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
İtirazın iptali davalarında alacak borç durumu takip tarihi itibariyle hesaplanır. Borçlunun takipten önce yaptığı ödemenin varlığı anlaşılırsa ödenen miktar yönünden davanın esastan, takip ile dava tarihi arasındaki ödemenin varlığı anlaşılırsa bu miktar yönünden itirazın iptal davasının hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir. —
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından takip dosyasına konu cari hesap borcu için takip tarihinden sonra dava tarihinden—–, davacının bakiye 4.692,08 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekili tarafından 25.629,59 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş ise de; davalı tarafından takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan 129.278,21 TL ödeme sonrası bakiye kalan 4.692,08 TL kısım dışındaki talepleri yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmış, anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalının —- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, 4.692,08-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına, davalı tarafından takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödeme miktarı olan 20.937,51-TL yönünden davanın dava şartı yokluğu (hukuki yarar) sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının —- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 4.692,08-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Davalı tarafından takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yapılan ödeme miktarı olan 20.937,51-TL yönünden davanın dava şartı yokluğu (hukuki yarar) sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 320,52-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 284,62-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 226,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.350,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.617,50-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 296,12-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli— 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli— 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.