Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/381 E. 2022/981 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/381 Esas
KARAR NO : 2022/981

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca bedelin 365.000 USD (KDV hariç) olduğunu, davacının borçlarını eksiksiz yerine getirdiğini, hizmetin tamamlanmasından sonra 430.700 USD (KDV dahil) tutarlı faturanın tanzim edildiğini ve davalıya gönderildiğini ancak davalının 312.257,50USD ödeme yaptığını, bakiye 118.442,50USD.nin ödenmediğini, davalı şirketin ortakları arasında yönetimsel sorunlar bulunduğunu, bu nedenle davalı şirkete kayyum atandığını fakat kayyum sonrasında da davalının ödemelerinin devam ettiğini, davacının 1 ürün haricinde 27 ürünün tamamlayarak —– halde teslime hazır hale getirdiğini, davalıya bunun bildirildiğini, davalının ürünlerin hazır halde bekletilmesi ve gönderilecek teslim listesinde yer alan şubelere alanlara kurulması talebiyle şirket merkezinde depolandığını, 25 adet ürünün davacının deposunda bekletildiğini, davalının bakiye borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine——-sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını ancak davalının itiraz ettiğini belirtmiş ve itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının itiraz ettiği kısmın 420’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davalı şirketinin yönetim kurulunun görev süresinin 30.07.2016 tarihinde sona erdiğini,——- sayılı dosyasında şirketin feshine karar verilmesinin talep edildiğini ve mahkemenin 01.02.2017 ve 14.03.2017 tarihli ara kararları gereğince geçici koruma tedbiri olarak davalı şirketi sınırlı yetki ile temsil etmek üzere kayyımın atandığını, sonrasında 05.05.2017 tarihinde——dosyası ile beş kişilik yönetici kayyım heyetinin davalı şirkete atandığını, davacı tarafından yapılan icra takibine ilgili tarihteki kayyım tarafından itiraz edildiğini, davacı tarafından iddia edilen alacağa dayanak yapılan sözleşmelerin, davalının temsil ve ilzama yetkili organ bulunmayan ve yönetim kurulu görev süresinin sona erdiği 30.07.2016 tarihinden sonraki bir dönemde akdedildiğini, buna ilişkin yönetim kurulu kararının veya bütçe onayının bulunmadığını, imza sirkülerindeki yetkililerin davalının zaruri faaliyetlerini sürdürdüklerini, yönetim kurulunun yetkisinin o dönemde ihtilaflı olduğunu, davalıyı temsile yetkili organın bu dönemde bulunmadığını, davacı tarafından iddia edilen alacağa dayanak yapılan sözleşmelerin davalı şirketin ana sözleşmesine, yasaya aykırı olup olmadığının tespiti amacı ile bir kısım ortaklar tarafından davalıya özel denetçi atanması ve rapor hazırlanmasının talep edildiğini, iddia edilen alacağı kabul etmemek ile birlikte hazırlanacak raporun işbu davayı etkilecek mahiyette olması nedeniyle——- sayılı dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, sözleşmelere ve faturalara dayalı olarak davalının sorumlu olmadığını belirtmiş ve davanın reddine, davacının alacak tutarının en az 9620’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle,——sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, dosyanın, davanın açılış tarihi itibariyle miktar itibariyle heyet halinde bakılması gereken davalardan olup, yargılamanın mahkememiz heyeti tarafından yürütüldüğü, yargılama sırasında kabul edilen 5325 sayılı kanunun 5. Maddesi gereği miktar olarak 500.000 TL’nin altında kaldığı gerekçesiyle 17/02/2021 tarihli celsede tek hakime tevdi edildiği anlaşılmış, yasa değişikliği nedeniyle basit yargılama usulüne geçilerek yargılama bitirilmiştir.Dava konusu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki sözleşmenin kurulduğu dönemde davalı şirketin sözleşme imza edecek yetkili bir organının bulunmadığının davalı tarafça iddia edilmesi nedeniyle sözleşmenin davalı şirketin yetkili organının imzası ile kurulmuş olup olmadığı, bu nedenle sözleşmenin davalı tarafı bağlayıcı niteliğinin bulunup bulunmadığı, davacı tarafın sözleşmede belirtilen tüm edimlerini yerine getirip getirmediği, düzenlenen faturaların gerçeğe uygun olup olmadığı, faturalara davalı tarafça itiraz edilip edilmediği, faturaların bir kısmının yada tamamının ödemesinin yapılıp yapılmadığı, davalı tarafın ürünleri teslim almış ve dava dışındaki ödemeleri yapmış ise bu durumun sözleşmeyi kabullenmiş sayılmasını gerektirip gerektirmeyeceği, davacı şirketin diğer grup şirketleri ile olan farklı mahkemelerdeki davalarıyla bu davanın birleştirilmesinin gerekip gerekmediği, davalı şirket hakkında ——- esas sayılı dosyasında görülen davada verilecek bilirkişi raporunun bu davaya etkili olup olmadığı, sonuç olarak davacı tarafın davalı hakkında yaptığı icra takibinde davalının itirazının kısmen yada tamamen iptalinin gerekip gerekmediği icra inkar tazminatı konusunda yasal koşulların oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu görülmüştür.İtirazın iptali istemine konu,——- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; başlatılan takibin alacaklısının mahkememiz dosya davacısı, borçlusunun mahkememiz davalısı olduğu, 11 adet fatura karşılığı toplam 118.442,50-USD asıl alacak için başlatılan takibe karşılı davalı borçlu vekili tarafından 31/03/2017 tarihli dilekçe takibe itiraz dilekçesi gönderilip takibin durdurulduğu, ödeme emrine itirazın alacaklıya tebliğine dair bir belge bulunmadığı, davanın 02/04/2018 tarihinde 118.442,50 USD karşılığı 426.985,21-TL asıl alacak üzerinden 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın niteliği ve tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.madd esi uyarınca her iki tarafın davaya ve takibe konu yıllara ait tüm yasal ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına ve uyuşmazlık konusu hakkında rapor düzenlenmesine karar verilmiş ve dosya —— bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 15/05/2019 tarihli raporda özetle; “26.12.2016 tarihinde taraflar arasında “Hizmet Temini Sözleşmesi” kurulduğu, sözleşme gereğince “—— danışmanlık hizmeti işlerinin davacı tarafından yerine getirileceği, bedelin ekteki Teknik Şartname’de belirtileceği, davalının davacının ifa ettiği ve raporladığı hizmetlere istinaden hizmetin ifası sırasında USD olarak keseceği faturaların ödenmesini fatura tarihinden itibaren yedi gün içinde bankaya ödeyeceği; sözleşmenin eki olan Teknik Şartname’de bedelin 365.000USD(KDV hariç) olduğu hususunun kararlaştırıldığı, sözleşmenin son sayfasında tarafların kaşesi ve imzaların bulunduğu, sözleşme karma nitelikte olup, içerisinde hem vekalet sözleşmesi (TBK m.502 vd.), hem de eser sözleşmesi (TBK m. 470 vd.) edimlerini içerdiği;——, 05.05.2017 tarihli kararda davalı şirkete yönetici kayyım atanmasına karar verildiği,——-, 13.09.2017 tarihli kararda davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verildiği; davacının sözleşmeden doğan bakiye alacağını tahsil etmek amacıyla başlattığı icra takibine itiraz eden davalının savunmasının, borcun sebebi olan sözleşmelerin davalı şirketin yetkili kişilerince yapılmadığından bahisle davalı şirketi bağlamadığı ve davacıya borçlu olmadığı yönünde olduğu; yukarıda yapılan mali inceleme kısmında davalının davacıya 312.258USD-lik ödeme yaptığı, tarafların ticari kayıtlarına göre 118.442USD.lik bakiye bedelin ödenmediği; taraf kayıtlarından sözleşmede kararlaştırılan bedelin kısmen ödendiği, davacının sözleşmeye konu işe ait tüm faturaları kaydi olarak düzenlediği, davalı şirketin ise bahse konu faturaları ticari kayıtlarına intikal ettirdiği, dosya kapsamında davaya konu faturaların davalı tarafından ihtirazi kayıt ile alındığına dair bir delil bulunmadığı, davalı şirkete kayyım atandıktan sonra da ödemelerin devam ettiği, davalı tarafın sözleşmenin kurulmasından sonra yapılan ödemeleri ticari kayıtlarına intikal ettirmesi, kısmi ödemelerin yapılması, faturaların itirazsız kayıtlara alınması, faturalaşmanın her iki tarafın ticari defterlerine eksiksiz geçirilmiş olması dikkate alındığında, temsilin yetkisiz olduğu kabul edilse dahi, Türk Medeni Kanunu’nun 2.maddesindeki dürüstlük kuralı uyarınca, yetkisiz temsilin davalı tarafından örtülü olarak kabul edilmiş olduğu, sözleşmenin tarafı olarak hak ve borçlara sahip olduğu, sözleşmede bedelin 365.000USD(KDV HARİÇ), 430.700USD (KDV DAHİL) kararlaştırıldığı, ancak davalının davacıya 312.258USD ödeme yaptığı, tarafların ticari kayıtlarına göre 118.442USD.lik bakiye bedelin ödenmediği, KAYDİ olarak davalının 118.442USD. bedelden sorumlu olduğu” şeklinde rapor tanzim edildiği görülmüş, bilirkişiler ek raporlarında da aynı görüşte olduklarını beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 26.12.2016 tarihinde taraflar arasında “Hizmet Temini Sözleşmesi” kurulduğu, sözleşme gereğince “——- danışmanlık hizmeti işlerinin davacı tarafından yerine getirileceği, bedelin ekteki Teknik Şartname’de belirtileceği, davalının davacının ifa ettiği ve raporladığı hizmetlere istinaden hizmetin ifası sırasında USD olarak keseceği faturaların ödenmesini fatura tarihinden itibaren yedi gün içinde bankaya ödeyeceği; sözleşmenin eki olan Teknik Şartname’de bedelin 365.000USD(KDV hariç) olduğu hususunun kararlaştırıldığı, sözleşmenin son sayfasında tarafların kaşesi ve imzaların bulunduğu, sözleşme karma nitelikte olup, içerisinde hem vekalet sözleşmesi (TBK m.502 vd.), hem de eser sözleşmesi (TBK m. 470 vd.) edimlerini içerdiği; davalı şirket, borcun sebebi olan sözleşmelerin davalı şirketin yetkili kişilerince yapılmadığından bahisle davalı şirketi bağlamadığı ve davacıya borçlu olmadığı şeklinde beyanda bulunmuş ise de; bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere, davacının sözleşmeye konu işe ait tüm faturaları kaydi olarak düzenlediği, davalı şirketin ise bahse konu faturaları ticari kayıtlarına intikal ettirdiği, dosya kapsamında davaya konu faturaların davalı tarafından ihtirazi kayıt ile alındığına dair bir delil bulunmadığı, davalı şirkete kayyım atandıktan sonra da ödemelerin devam ettiği, bu nedenle davalının savunmasının yerinde görülmediği, yapılan kısmi ödeme düşüldükten sonra davalının davacıya 118.442,50 USD borçlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, davalının faturaya dayalı alacağa itiraz ettiği, alacağın likit olduğu değerlendirilmekle, davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
Davalının —— sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 118.442,50 USD üzerinden devamına,
2-Asıl alacak olan 118.442,50 USD’ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A.maddesi gereğince faiz işletilmesine,
3-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından masraf edilen 35,90 TL başvuru harcı, 5.935,66 TL peşin harç, 1.991,70 TL tebligat/müzekkere/bilirkişi ücreti olmak ile icra veznesine yatırılan 2.134,93 TL peşin harcın toplamı olan 10.098,19 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 32.126,03 TL karar harcından, bu dava nedeniyle yatırılan 5.935,66 TL peşin harç ve icra veznesine yatırılan 2.134,93 TL peşin harcın mahsubu ile, bakiye 24.055,44 TL harcın davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE İRAD KAYDINA
6-Davacı şirket vekille temsil edildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —— ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
7-Taraflarca yatırılan gider avansının bakiye kısmının, karar kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca taraflara iadesineDair, taraf vekilleri ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.