Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/364 E. 2021/75 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/364 Esas
KARAR NO: 2021/75
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
BİRLEŞEN——- KARAR
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ: 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Asıl Dava ve Birleşen Davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının yürütmekte olduğu —- bulunan dava konusu taşınmazın inşaat işleri kapsamında dış cephe işleri için davalı ile ——— imzaladığını, sözleşme uyarınca davalının dava konusu taşınmazın ısı yalıtımlı dış cephe elemanlarının imalat ve montajının yapılması üstlendiğini, davacı şirketin buna karşılık olarak sözleşmede belirlenen plana göre toplamda —ödeyeceğini, sözleşmenin götürü bedelli eser sözleşmesi olduğunu, davacının tüm yükümlülüklerini zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalının edimlerini geç ve ayıplı olarak ifa ettiğini, sözleşmedeki yapılacak işin toplam süresinin yer tesliminden itibaren —- olduğunu, işin süresi şantiyenin montaja hazır hale getirilmesinden itibaren — günü olduğunu, sözleşmede farklı maddelerde belirtilen bu sürelerin çeliştiğini, inşaat sektöründe emsal ölçülerdeki binaların dış cephe elemanlarının montaj —- günlük bir süre öngörüleceği mantık dışı olacağını, bunun inşaat sektöründeki yerleşik uygulamalara da aykırı olduğunu, bu hususta — günlükürenin esas alınması gerektiğini, yer teslim tarihinin —- olduğunu, davalının edimini en geç —– tarihinde tamamlaması gerektiğini, ancak davalının işi —–tarihinde tamamladığını, sözleşmenin 12. maddesinin 2. paragraina göre belirli haller dışında işin gecikmesi halinde işverenin yükleniciden geciken gün sayısınca günlük — keseceğini, 20 günlük bir gecikme olduğu dikkate alındığında toplamda —– kesinti olması gerektiğini, davalının eser sözleşmesinden kaynaklanan edimini ayıplı olarak ifa ittiğini, bu hususta —- tespit davası açıldığını ve —- tarihli bilirkişi raporunda sözleşme uyarınca kusurlu sayılan yüzeylerin toplamının —- dava konusu binada kusurlu sayılan prekast panelin bedeli —- olarak hesap edildiğini, bilirkişi raporunda kusurlu alanın —- olarak tespit edilmesine rağmen kusurlu panellerin bedelinin hesaplanmasında kusurlu alan—-aldığını, kusurlu prekast pgnel bedellerinin toplamının ——– gerektiğini, yapıdaki ayıp nedejıiyle davacının inşa etmiş olduğu yapının dış cephesi kötü ve bozuk bir görünüm aldığını, bu durum yapıdaki bağımsız bölümlerin satışında yahut kiraya verilmesinde kıymet düşüklüğüne yoll açacağını, davacının ayıp nedeniyle tespit yaptırdığını ve yargılama ve bilirkişi masrafları ödediğini, ayıbı takip eden bu zararın da davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiğini, davalıya ayıp ihbarında bulunulduğunu, ayıp oranında satış bedelinden indirim yapılması gerektiğini belirtmiş ve fazlaya ilişkin tüm dava ve takip haklar saklı kalmak kaydıyla — cezasının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, ——- bedelden indirim yapılarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında —- kurulduğunu, davalının edimlerini yerine getirdiğini, davalı şirketin bu sözleşmeden kaynaklı faturalı —- tutarındaki bakiye alacağı olduğunu, —– tarihinde ödenmesi gerektiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı şirketin borcu ödememek adına kötü niyetli olarak davayı açmış olduklarını, davacının yer teslim tarihini —–olarak belirlemesi gerçeğe aykırı olduğunu, İşçilerin geçici görevlendirme sözleşmesi ile yer tesl mi arasında bağ kurulması ticari teamüllerle sözleşmenin kendisine aykırı olduğunu, davacı şirket, —- tarihinde yer teslimi yapmadığını, işin geç teslimi söz konusu olmadığını, işin yani prekastların montajının tamamının —— tarihinde tamamlandığına dair tutanak olduğunu, İmalatın yapılabilmesi için kaba inşaatın tamamlanması gerektiğini, üst katlarda çalışan işçiler mevcut olduğunu, aşağıda kalan ve davalı şirket bünyesinde çalışan işçilerin can güvenliği riskte olacakını, en son kata sabit raylı vinçlerin kurulması gerektiğini, sözleşme gereği iskelenin kurulumu davacı şirket ait olduğunu, davacı şirketin bu iskeleyi kurmadığını, davalı şirketin kendi imkanları ile iske eyi kurduğunu ve üzerine düşen edimleri İfa ettiğini, sözleşmede mevcut olmasına rağmen dosya da yer teslimi yapıldığına dair bir tutanak olmadığını, sözleşmeye göre davacı şirketin —- bedelli çeki ve ——bedelli çeki zamanında ödemediği, çekleri 2 ay gecikmeli olarak davalı şirketi ödediği, davacın davalıya zamanında ödeme yapılmıştır iddiası gerçeği yansıtmadığını, Sözleşmeye göre ödemelerini aksatması halinde gecikme cezasının uygulanamayacağı, bilirkişi raporunun tek taraflı bilgilendirmeler ve sözleşme incelenmeden hazırlandığını, delil olarak yargılamada dikkate alınmaması gerektiğini, raporda atfedilen kusur anlamındaki hususların hiçbirinin sorumluluğu davalı şirkete yüklenebilecek ayıplardan olmadığını, davacı şirketin davalı şirketi yazılı bir belge ile ihtar etmesi gerektiğini, açılmış bulunan davanın reddi ile mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında yazılı olarak akdedilen —– tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı işler sebebi ile bedelden indirim ve işin gecikmesi sebebi ile gecikme cezası talebine ilişkin olup, birleşen dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında yazılı olarak akdedilen —— tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemi ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bu aşamada————- dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş olup, anılan dosyanın incelenmesinde dilekçeler teatisinin tamamlandığı, ön inceleme duruşmasının yapıldığı, bilirkişi raporu alındığı ve akabinde birleştirme kararı verildiği görülmüştür.
Birleşen davada itirazın iptali istemine konu, ———sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —– borçlusunun ——– asıl alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde——– havale tarihli dilekçe, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın ———- tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davanın niteliği gereği uyuşmazlığın çözümü teknik inceleme ve değerlendirmeyi gerektirmekle, dosya mali müşavir, inşaat mühendisi, dış cephe alanında uzman mimar ve nitelikli hesaplamalar uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından ——- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda özetle,” Davacı tarafından ibraz edilen—– yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226’Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı,—- uygun olduğu,davalı taraf olan —–ticari defter ve belgelerini, inceleme günü —— tarihinde ibraz etmediği, davalı şirketin ticari defter ve dayanakları üzerinde gerekli inceleme yapılamadığı, davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde taraflar arasındaki ticari münasebet kayıtlarının —- yılında başladığı, davacı şirketin davalı şirket ile ilgili olan ticari münasebet kayıtlarını ——hesabında takip ettiği, taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu, davacı şirketin —- defter kayıtlarımı göre davacı şirketin davalı şirkete —-borçlu olduğu ve kaydının olduğu, davaya konu prekast cephenin bulunduğu —- tarihinde davacı yan ile davalı yan arasında ——yerinde inceleme icra edilerek tespitlerde bulunulduğu, buna göre, —– konu prekast cephenin bulunduğu cephenin üzerinde—- açıklıklarda eğrilikler bulunduğu,—- bazı noktalarda birbirini tutmadığı, bu tul arsızlığın gözle seçilebilir derecede olduğu,—–konu prekast cephenin yapıldığı binanın dikdörtgen formda olduğu ve prekast panel uygulaması açısından risksiz bir formda olmasına rağmen uygulamanın fen ve sanat kurallarına uymadığı, binanın estetiğini bozmakta olduğu,—–Sözleşmeye aykırı ayıplı imalatların toplam metrajının—- hukuk mahkemesince bilirkişi marifeti ile düzenlenmiş olan ——– ölçüldüğü ve yerinde yapılan inceleme ve kontrollerde bu metrajın yapılan tetkikle örtüştüğü, binanın sağ ve sol cephesinde cephenin bombe yapmış olduğu, tüm cephelerde kalıp izlerine rastlandığı ancak yine sağ ve sol yan cephelerde aşağıdan yukarıya doğru boylu boyunca kalıp izleri bulunduğu, sözleşme bakımından değerlendirme yapıldığında, taraflar arasında adi yazılı olmakla TBK m. 12 hükmü gereğince geçerli apartmanın dış cephe prekast işlerine yönelik olarak sözleşme kurulduğu, sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, buna göre davacının iş sahibi davalının ise yüklenici sıfatına haiz olduğu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin incelenmesi neticesinde gecikme cezası talebine ilişkin olarak, sözleşmenin 3. maddesi kapsamında anılan ———ya da yer teslimine hazır olunduğuna dair davacı işsahibinin davalı yükleniciye gönderdiği e-maile rastlanmadığından yer tesliminin yapıldığı tarihin anlaşılamadığı, dolayısıyla davalı yüklenicinin işi geç teslim edip etmediği, geç teslim varsa kaç günlük gecikmenin olduğu hesaplanamadığından gecikme cezasına hak kazanıp kazanmadığının anlaşılamadığı, eser sözleşmelerinde eksik işler yönünden ihbara gerek bulunmadığı, ayıplı işler yönünden ihbarın da taraflar tacir olsa bile ayıp ihbarının herhangi bir şekle tabi olmadığı, teknik incelemede davalının cephede açık ayıplı eser imal ettiği kanaatine varıldığından bu husustaki TBK m. 474/1 hükmü gereğince işsahibinin, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, ayıp ihbarının herhangi bir şekle de tabi olmadığı göz önüne alındığında , delil tespiti dosyası da göz önüne alınarak davacının ayıp ihbarında bulunduğu ve muhatap davalıya bu ayıp ihbarının ulaştığı, davacı tarafça işin —- tarihinde tamamlandığının belirtildiği ve tespit dava tarihinin de——— tarihinde açıldığı anlaşılmakla, TBK m. 474/1 hükmüne göre uygun bir sürede yükleniciye ayıbın bildirildiği yönünde kanaate varılabileceği, TBK m. 475/2 hükmü gereğince davacı işsahibi eseri ayıp oranında bedelden indirim isteme yönündeki seçimlik hakkını kullandığı, teknik incelemede açık ayıbın niteliği ve niceliği bakımından değerlendirme yapıldığında ayıp oranında bedelden indirim yapılabilecek tutarın sözleşmenin 10. Maddesinde bahsi geçen kıstaslar uyarınca —– yüklenicinin değiştirmeyi veyahut bedelini düşmeyi talep ettiği niteliklere haiz olduğu, bu noktada yapılacak hesaplamanın——– tekabül ettiği, ayıp nedeniyle inşa edilmiş yapının dış cephesi kötü ve bozuk bir görünüm aldığı bu durumun yapıdaki bağımsız bölümlerin satışında yahut kiraya verilmesinde kıymet düşüklüğüne yol açacağını iddia etmekte olup bu açıdan değerlendirildiğinde kıymet düşüklüğünün olduğu,” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Mahkememiz dosyası ile birleşen—– tarihli bilirkişi raporunda özetle, ” Davacı ve davalı tarafından ibraz edilen——– yıllarına ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226’Tebliğine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, Kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, davacı ve davalının dava konusu faturaları ticari defterlerine işlediği, davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalı taraftan —- alacaklı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davacı tarafa —— borçlu olduğu” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuş olup, taraf vekillerine bilirkişi raporunun ——— tarihli celsesinde elden tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasında aldırılan bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş olup, taraf vekilleri tarafından rapora ilişkin beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, asıl davada davalı birleşen dosyada davacı vekili tarafından uyap sisteminden ——- tarihinde vekillikten çekilme dilekçesi gönderilmiş olup, dilekçe ihtaratlı olarak asıl davada davalı birleşen dosyada davacı şirkete tebliğ edilmiş, takip eden duruşmalarda bir vekil tayin edilmediği gibi duruşmada da hazır bulunulmamış, birleşen dosya yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanunu 150. Maddesi gereği dosya işlemden kaldırılmış, 3 aylık yasal süre içinde yenilenmediğinden birleşen dosya yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Asıl dosya yönünden ise davacı vekili —- tarihli celsede yer teslimine dair e maile ilişkin bir belge bulunamadığı, bilirkişi raporunda yapılan tespitler doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş, ayrıca —– tarihli talep arttırım dilekçesini mahkememize ibraz etmiş olup, dilekçesinde sonuç kısmında — ayıp oranında bedelden indirim ile— gecikme tazminatı ve cezai şart olmak üzere toplam ——– itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanacak olan temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, yapılan yargılama ve asıl ve birleşen dosyada alınan ve mahkememiz denetimine ve hükme elverişli bilirkişi raporları ile , taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, asıl dosya yönünden davacı tarafın ayıplı imal montaj ve geç teslimden dolayı ayıp oranında bedelden indirim ve geç teslim nedeniyle cezai şart talebinde bulunduğu, eser sözleşmelerinde Türk Borçlar Kanunu 474. Ve devamı hükümleri göz önünde bulundurulduğunda, yapılan delil tespiti dosyası ve mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet raporunda da bizzat yerinde inceleme yapılarak tespit edildiği üzere davalı yüklenici tarafından eserin ayıplı olarak meydana getirildiği, diğer bir deyişle teslim edilen eserdeki nitelik eksikliği ya da eserin sözleşmeye ve dürüstlük kuralına göre olması gereken durumu ile fiili durumu arasında fark bulunduğu ve ayıbın iş sahibinden kaynaklanmadığı diğer bir deyişle iş sahibine yükletilemediği, yüklenicinin ayıptan sorumluluğuna ilişkin maddi şartların gerçekleşmiş olduğu, bilirkişi heyet raporunda da tespit edildiği üzere davacı iş sahibi tarafından şartlar, eserin niteliği, objektif ölçütler dikkate alınarak gözden geçirme külfetinin gerçekleştirerek delil tespiti dosyasıyla inceleme yaptırdığı ve bunun makul bir sürede yapıldığı kanaatine mahkememizce ulaşıldığı, yine davalı yüklenicin ayıptan haberdar edildiği, diğer bir deyişle ayıbın ihbar edildiği, eser sözleşmeleri yönünden ayıbın ihbarının belli bir şekil şartına bağlı olmayışı sözlü dair yapılabilecek olması , yine gözden geçirme ve ayıbı bildirme külfetlerinin daha çok yükleniciyi korumak , haberdar etmek amacı taşıması çünkü bu suretle yüklenicin bilgi sahibi olmasının amaçlandığı göz önüne alındığında davacı tarafça ——- dosyasında yaptırılan delil tespiti yine raporun davalı taraf tebliğ edilmiş olması rapora karşı davalı vekili tarafından da beyan ve itiraz da bulunduğu hususu göz önüne alındığında Türk Medeni Kanunu 2. Maddesi göz önünde bulundurularak dürüstlük kuralı gereği artık ayıp ihbarının yapılmadığı yahut süresinde yapılmadığı ya da yazılı şekilde yapılmadığı yönünde itirazların kabul edilebilir olamadığı, açıklanan bu hususlar dikkate alınarak, yüklenicinin ayıptan sorumluluğuna ilişkin şekli şartların da gerçekleşmiş olduğu, davacı iş sahibinin ayıptan dolayı Türk Borçlar Kanunu 475/1-2 maddesi gereği bedelden indirim talebi yönünde kullandığı, bu yönde bilirkişi heyeti tarafından yerinde inceleme yapılarak tespit edilen ve hesaplanan ——-yerinde olduğu, davacı iş sahibinin diğer talebinin geç teslim nedeniyle gecikme tazminatı ve cezai şart talebine ilişkin olup, bilirkişi heyeti tarafından raporda bu yönde bir tespit yapılamamış ve davacı vekili tarafından itirazda bulunulmuş ise de davacı vekilinin sonraki beyanlarında bilirkişi raporundaki tespitleri kabul ettiklerini belirttiği de göz önüne alınarak, bu istem yönünden toplanan deliller nazara alınarak talebin reddine karar vermek gerektiği, yine her ne kadar davacı vekili tarafından —– tarihli talep arttırım dilekçesi sunulmuş ise de dava dilekçesi sonuç kısmında talebinin—– gecikme cezası ve —-bedelden indirim istemi olmak üzere toplam —-olup peşin harcın bu değer üzerinden hesaplanarak yatırıldığı ancak davacı vekilinin sunmuş olduğu—– tarihli dilekçesinde ise —-bedelden indirim ve —- cezai şart olmak üzere —-talep edildiği , ancak davacının sunmuş olduğu dilekçesi ile dava dilekçesi karşılaştırıldığında ——– cezai şarta ilişkin talebi değişmemiş olmakla birlikte, bedelden indirim talebinde miktarına ilişkin dilekçenin talep arttırım olmayıp olsa olsa talebin bir kısmından feragat olarak nitelendirilebileceği, mahkememizce de dilekçenin bu hususlar göz önünde bulundurularak ve sadece talep edilen faiz başlangıcı ve türü yönünden talep arttırım olarak kabul edildiği, hem asıl davada hem birleşen davada, asıl davada davacı birleşen davada davalı iş sahibinin , asıl davada davalı birleşen davada davacı yükleniciye ——- borçlu olduğu kanaatine varılmakla birlikte her iki davanın ayrı davalar olduğu ve ayrı ayrı hükümler kurulması gerektiği, birleşen davanın takipsiz bırakılması sonrası açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği, asıl davada da bir takas mahsup talebi olmayıp nitekim ayrı ayrı davaların açılmış olduğu göz önüne alındığında, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, —– dava tarihinden (Her ne kadar davacı vekili tarafından tespit tarihi —-tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de tespit tarihinin temerrüt tarihi olamayacağı yönünde ——- işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, mahkememiz dosyası ile birleşen ———— tarihinde işlemden kaldırıldığı ve Hmk 150/4 maddesi gereği 3 aylık yasal sürede yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150/5 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin —— asıl dava dosyası yönünden ;
Davanın Kısmen Kabulü ile,
—-bedelin ——- dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
2-Karar harcı 6.357,95-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.049,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.308,65-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 2.049,30-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 35.90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 162,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.204‬,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 3.260,73-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından asıl dava yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.792,13-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
2-Mahkememiz dosyası ile birleşen —— dosyası yönünden,
1-Dosyanın —— tarihinde işlemden kaldırıldığı ve Hmk 150/4 maddesi gereği 3 aylık yasal sürede yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150/5 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 59,30-TL karar harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 589,25-TL harçtan mahsubu ile artan 529,95‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından birleşen dosya yönünden yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen( madde 7/1) 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; asıl davada davalı, birleşen davada davacının yokluğunda, asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ————- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/01/2021