Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/353 E. 2021/805 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/353 Esas
KARAR NO:2021/805
DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/03/2018
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı —– tarihinden itibaren geçerli olmak üzere —- kısa vadeli ihracat — —- imzalandığı, söz konusu poliçede davalı —– sigorta ettiren, davacı şirkette sigortalı olduğu, İşbu poliçe ile müvekkil sigortalı şirketin sigorta kapsamına alınmasına dair talebinin —- tarafından kabulü halinde yurt dışında doğrudan veya dolaylı olarak en az yüzde elli sermayesine sahip olduğu üretim yapan firmaları, —-yurt dışında doğrudan veya dolaylı iştirakleri, yurt dışından yine yurt dışındaki alıcıya satışını gerçekleştireceği mallarla ilgili olarak poliçede belirlenen sevk sonrası risklerden kaynaklanan zararların belirli bir oranda —- tarafından poliçe kapsamındaki riskler çerçevesinde —- limitle sigortalandığı, daha sonra işbu poliçe müvekkil şirket tarafından —- zeyilname ile yenilenmiş ve —- tarihine kadar uzatıldığı, söz konusu poliçeye istinaden müvekkil firma tarafından yapılan ve limiti çıkarılan firmalarla ilgili tüm ihracatların sigorta primleri müvekkil tarafından düzenli ve sözleşmeye uygun şekilde davalı kuruma ödendiği, davacı tarafından davalı kuruma —– vadesi gelmiş alacaklar bildirim formları ile bildirilen —–hakkında talep edilen tazminatlar, davalı kurumca istenilen tüm bilgi ve belgelerin davalı kuruma teslim edilmesine —-tazminatın hak edilmesi için gerekli süreye rağmen davalı kurumca müvekkil firmaya herhangi bir sebep bildirilmeden hiçbir ödeme yapılmadığı, davacı firma bunun üzerine davalı kuruma —-tarihli dilekçe ile başvuruda bulunmuş ve yukarıda belirtilen konuda ödemenin yapılmamasının nedeninin yazılı olarak bildirilmesini talep etmiştir. Ancak davalı kurumca müvekkilin dilekçesine yanıt dahi verilmediği gibi davacı ödeme de yapılmamış, ödememe gerekçesi de açıklanmadığı, davacı şirket bunun üzerine davalı kuruma —- yev nolu ihtarnamesini göndererek sözleşmesel hakkı olan —-ihtarnamenin tebliğ olduğu tarihten itibaren en geç üç iş günü içinde davacı şirketin —- ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını ihbar ve ihtar ettiği, davalı kurum işbu ihtarnameyi ——– tebliğ almasına rağmen bugüne kadar halen ödemeyi yapmadığı gibi davacıya ödemenin yapılmamasının gerekçesini de açıklayan hiçbir yanıt vermediği, davalı kurum işbu ihtarname ile temerrüte düştüğü, davacı şirketin poliçe kapsamında olan ihracatından doğan zararını sözleşmeye aykırı olarak ödemediğinden mahkememize müracaat zarureti hasıl olduğu, açıklanan nedenlerle davacı şirketin davalı kurumdan olan —- alacağının davalı kuruma ihtarnamenin tebliği tarihi olan— tarihinden itibaren işleyecek — açılmış — vadeli mevduat hesabına uygulanacak en yüksek ticari faizi ile birlikte alacağın tahsili tarihindeki —-olarak davalı kurumdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, dava harç ve masrafları ile ücreti vekaletin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin — firmasından olan —– tarihli vadesi gelmiş alacakları borçlu firma tarafından ödenmediği, toplam —-alacak miktarının tazmini sebebiyle davacı sigortalı şirket, davalı bankaya başvurmuş ve poliçe kapsamında olduğunu iddia ettiği işbu alacağın tazminini talep ettiği, davalı banka tarafından yapılan inceleme sonucunda davacı talebinin poliçe kapsamında olmadığı ile ödeme şartları da oluşmamıştır. İş bu sebeple davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı banka tarafından sigortalı firma kayıtları incelendiğinde davacı şirket kayıtlarında ———- açıklamasının bulunduğu tespit edilmiştir. Ayrıca delillerimiz arasında da yer aldığı üzere yazılı ve görsel basında şirket yöneticisi ve ortağı —– örgütüyle ilişkili hatta bizzat bu terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden olduğuna dair haberler çıktığı, davalı bankanın — tarihli yazısına istinaden, — makamından alınan —– suçlarından haklarında yürütülen soruşturma kapsamında —– müvekkil bankaya bildirilen veya gözaltı ya da tutukluluk halinin devam ettiği açık kaynaklardan tespit edilebilen gerçek kişilerin ortak ve/veya yönetici olduğu firmaların, sigorta faaliyetleri kapsamındaki tazminat ödemelerinin davalı bankanın söz konusu ödemeleri bloke etme hakkı saklı kalmak kaydıyla- —– kavramı kapsamında sürdürülmesi, diğer yandan, tüzel kişiliğin ortaklık payında ayrı ayrı veya toplam %25’i aşan hisseye sahip olan gerçek kişi/kişilerin— olarak kabul edilerek bu kapsamda yer alan firmalar ve yetkili hakim veya mahkeme tarafından kayyım atandığı ve kayyımların yetkilerinin henüz —— devredilmemiş olduğu anlaşılan firmaların, sakıncalı olarak değerlendirilerek işlem yapılmayacağı hususları karara bağlandığı, davacı firma ortağı —-yetkili temsilcisi ve — oranında ortaklık pay sahibidir. Yukarıda belirtildiği üzere —– onayı doğrultusunda müvekkil banka kayıtlarında halen —–bulunan sigortalı firmaya tazminat ödemesi yapılmadığı, davalı banka tarafından yapılan incelemelerde davaya konu alacağın poliçe kapsamında yer almadığı bu sebeple herhangi bir ödeme yapılmasının gerekmediği kanaatine varıldığı, zira şirketin %72 oranında ortaklık pay sahibi olan—– hakkında yazılı ve görsel basında çıkan haberlerde —– olduğundan bahisle hakkında tutuklama kararı verildiği, terör örgütü ile ilişkili olduğu yer aldığı, davacı şirket tarafından yapılan incelemeler sonucu —-basında çıkan —- olduğuna dair haberler ve banka kayıtlarında — ibaresi yer alması sebebiyle — alınarak davaya konu — davacıya ödenmediği, —- onayı ve ilgili mevzuat göz önünde bulundurulduğunda ve şirket yetkilisi ve yöneticisi —-hakkında yazılı ve görsel basında çıkan haberler de dikkate alındığında davacı şirkete ödeme yapılmamasının hukuka uygun olduğu, bilakis ödeme yapılsa idi müvekkil bankanın hukuki ve cezai sorumluluğunun doğacağı ortada olduğu, davacı şirket dava dilekçesinde, davalı bankanın tazminat talepli dilekçelerine ve ihtarnamelerine cevap vermediğini, hukuka aykırı şekilde ödeme yapmaktan kaçındığını beyan ettiği, fakat yukarıda açıklandığı üzere davalının bankanın, —– onaylı kararına binaen şirket yöneticisi ve ortağı —– ilişkili olduğu tespit edildiği, bu nedenle davacı şirkete ilişkin müvekkil banka kayıtlarında sakıncalı ibaresinin yer aldığı dikkate alındığında poliçeye konu tazminatın ödenmemesi kararının hukuka uygun olduğu ortada olduğu, davalı banka, borçlu — geçip vadesinde ödenmeyen borçların taksitler halinde ödenmesine ilişkin teklif almış fakat bu teklif davacı şirket tarafından reddedildiği, görülmektedir ki davalının iyiniyetle hareket etmiş ve sigortalının menfaatlerini korumaya çalıştığı, fakat daha sonradan sigortalının terör örgütü ile irtibatlı olduğu anlaşıldığından ilgili kanun ve yönetmelikler ile —– onaylanan yazı gereğince sigortalıya ödeme yapmaktan kaçınıldığı, sonuç olarak davalının bankanın davaya konu tazminatı ödememesi kanuni yükümlülüğünden kaynaklanmakta olup, bankanın herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, açıklanan nedenlerle nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, davacı şirketin davalı bankadan ——- alacağının faiziyle birlikte tahsili ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında — tarihli ara kararda —– maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın sigorta poliçesinde davalnın sigorta ettiren davacının sigortalı olup sevk sonrası risklerin sigortalanması ile zeyilname ile — kadar uzatılan poliçe nedeni ile —- tarihli formlar ile —- hakkında talep edilen dava konusu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, ödeme konusunda yasal ve poliçe koşullarının oluşup oluşmadığı, davacı şirketin yöneticisi hakkında mahkeme tarafından verilen mallarına el koyma kararının ödememe nedeni olup olamayacağı, davalı bankanın Tunus şirketi ile yaptığı görüşmelerde taksitli ödeme için anlaşma sağlanmasına rağmen davacının bunu kabul etmemesinin davalının ödeme sorumluluğuna etkisinin bulunup bulunmadığına ve sonuç olarak dava konusu edilen tazminatı davacının davalıdan kısmen ya da tamamen talep etmeye hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
—– yevmiye numaralı ihtarname örneği, —- ait kısa vadeli—- onaylı örneğinin mahkememiz dosyasına celbi sağlanmıştır.
Dosyanın —- tarihli duruşma ara kararı gereği; bir emekli bankacı, bir sigortacı bilirkişi ve bir sözleşme denetim, yorum ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek bilirkişilerden dosyada toplanan tüm deliller ve bilirkişilerce ihtiyaç duyulduğu taktirde dava konusu ile sınırlı olmak üzere davalı bankaya ait defter, kayıt ve belgeler ile davacı şirketin defter ve kayıtları üzerinde yerinde yapılacak inceleme ile tarafların dava ve cevap dilekçelerinde dile getirdikleri iddia ve savunmalar ile ön incelemede ayrıntılı olarak belirlenen uyuşmazlık konularında rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından —- tarihinde düzenlenen raporda özetle; davacı sigortalı tarafından talep edilen, —- tazminat tutarının, davalı tarafından düzenlenen poliçe kapsamında teminat altında olduğu, davalı tarafından tazminatın ödenmesi konusunda poliçe koşullarının sağlanmış olduğu, davalının öne sürmüş olduğu ödemeden imtina konusunun hukuki bir dayanak ve mesnetten yoksun olduğu, davacı şirketin yöneticisi hakkında mahkeme tarafından verilen el koyma kararına dosyada rastlanılmadığı, şirket hakkında mahkemece verilen yönetim kayyımı atanması kararının bir üst mahkeme tarafından denetim kayyımlığına çevrilmiş olması ile, şirketin mal varlıklarına el konulması gibi bir durumun olmadığı, kaldı ki böyle bir durumda bile, şirketin yönetimi tamamıyla kamunun sevk ve idaresine geçeceği için, davacı şirketin üçüncü şahıslara olan borcunun ödenmesi konusunda davacı şirketi haksız yere zor duruma düşüreceğinden davalının bunu tazminat bedelini ödememe nedeni olarak kullanamayacağı, davalı bankanın borçlu ile yapmış olduğu taksitli ödeme konusundaki anlaşmasının, poliçeden doğan sorumluluğu olan tazminatı peşin olarak davacı sigortalısına ödeme sorumluluğuna etkisinin olamayacağı, davacı şirketin poliçe koşulları gerçekleşmiş ve teminat altında olan tazminat tutarı —-, davalı — talep etmeye hakkının olduğu, temerrüdün gerçekleşmiş olduğu, — tarihinden itibaren işleyecek, —- para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
—— sayılı dosyada bulunan gerekçeli kararın ve —-dosyasının — üzerinden mahkememize gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan denetime elverişli olması sebebiyle hükme esas alınan— tarihli rapor hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında —-düzenlendiği, poliçenin düzenleme tarihinin — olduğu, azami tazminat miktarının —olduğu, poliçenin geçerli bir proje olduğu konusunda taraflar arasında çekişme bulunmadığı, davacının poliçeye ait primleri ödediğinin tespit edildiği, ihracat bedellerinin tahsilatı güvence altına almak için yaptırılan davaya konu sigorta poliçesi kapsamında davacının —— vadesi geçmiş alacağı için davalıya başvurduğu, davacının —-gerçekleştirdiğinin dosyada —–anlaşıldığı, poliçeye göre sigorta kapsamındaki risklerin alıcının ödeyememe hali, alıcının iflas etmesi, alıcı tüzel kişi ise borçlarını ödeyememesi nedeniyle tasfiye kararı alınması, borç ödemekten acze düşmesi gibi durumların olduğu, ihracatçı firmanın bedeli ödemediğinin sabit olduğı dolayısıyla poliçe koşullarının oluştuğu, davalının davacı şirketin —- iltisaklı olduğu gerekçesi ile ödemenin yapılmadığı, ancak sebebin poliçede sigorta kapsamı dışında kalan hallerden olmadığı, sigorta poliçesi gereğince davalı bankanın ödemeyi yapması gerektiği anlaşıldığından davanın kabulüne, — alacağın temerrüdün gerçekleştiği —- tarihinden tahsil tarihine kadar —– işleyecek hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE,
— alacağın temerrüdün gerçekleştiği — tarihinden tahsil tarihine kadar —- işleyecek hesaplanacak temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — ve sonradan tamamlanan — harcın mahsubu ile bakiye — harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan peşin ve sonradan yatırılan — peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan — başvuru harcı, —bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen — nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde — Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/09/2021