Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/350 E. 2022/329 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/350 Esas
KARAR NO: 2022/329
DAVA: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/03/2018
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı özetle taraflar arasında —– kurulduğunu, projede davalı yüklenici tarafından—— eksik ve hatalı yapılmasından kaynaklı zararların oluştuğunu, davacının —– dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, sözleşmelerin ——- düzenlendiğini, ————olarak kararlaştırıldığını, davacının ayıp sebebiyle —– seçimlik hakları kullanabileceğini, davalı tarafından eksik ve hatalı yapılan işlerin dava dışı üçüncü şahıslara yaptırıldığını, onarıma ve kullanılan malzemeye ilişkin maliyetlerin olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirtmiş ve eksik ve ayıplı işlerden kaynaklı zarar için şimdilik ——–ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen davaya cevap sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, eser sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı imalat sebebiyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ——– projesindeki izolasyon işleri sebebiyle —– imzalandığını, davalı tarafından sözleşmeye uygun olarak edimin yerine getirilmediğini, davalı tarafından yapılan imalatların eksik ve ayıplı olduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından eksik ve hatalı yapılan işlerin dava dışı üçüncü şahıslara yaptırıldığını, davalı tarafın sözleşmeye konu edimlerini usulüne uygun bir şekilde yerine getirmemesi sebebiyle oluşan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiyeye rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla, HMK 128. maddesi gereğince, davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, —— celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, —–tarihli bilirkişi heyet rapor ve ek raporları alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
—— tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle, “…Davacı tarafından dayalıya eksik ve hatalı işlerin bildiriminin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı” hususunda ——kararları uyarınca tacirler arasında olsa bile eser sözleşmesinde ayıp ihbarının şekle tabi olmadığı kabul edildiğinden davacının — tarihli ———gereğince ve de usulüne uygun yapılmış ——niteliğinde olduğunun kabul edilebileceği, —- tarihli üç sözleşmede kararlaştırılan işlerin davalı yüklenici tarafından hatasız ve eksiksiz yapılıp yapılmadığı” ve de “Davacının zararının olup olmadığı ve varsa miktarı ve davalının davacının zararından sorumlu olup olmadığı” hususunda davalı hesabına yaptırıldığı iddia edilen ve dava dışı———-kaynağını oluşturan metraj ve hakedişler dava dosyasında bulunmadığından ve de temin edilemediğinden faturaların “iddia edilen zarara ilişkin olup olmadığı” bakımından değerlendirme yapmaya tek başına uygun olmadığı, başka bir ifadeyle davacı işsahibi dava dışı şirkete ——-davalı yüklenicinin ayıplı işlerini yaptırıldığı ve zarara uğradığını iddia etse de dava dışı şirket tarafından kesilen faturaların iddia olunan ayıba ilişkin olup olmadığının teşspit edilemediği, bu halde davacı işsşahibinin HMK m. 194(1) hükmü gereğince dayandığı vakıayı somutlaştıramadığı ve zararın hesaplanamadığı, iddia olunan ayıplı kusurlu ve eksik işler tamamen üçüncü kişilere yaptırıldığından yerinde görülecek ölçülecek bir işin olmadığı, yerinde keşif yapılmasına gerek olmadığı…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—- tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle, “…Davalı yüklenicinin, taahhüdünü yerine getirmediği, işi eksik ve kusurlu yaptığı, davacı işverenin zararına sebebiyet verdiği, kusur oranın takdiren —–olduğu, Ancak davacı işverenin de yapı denetiminde görev ihmali yaptığı, usulüne uygun namı hesabına İşi yaptırmadığı, usulüne uygun teknik —–, tutanaklarını hazırlamadığı, kusur oranın takdiren %40 olduğu, Davalı şirket tarafından eksik ve kusurlu olarak yapılan işler için davacı tarafından — adet fatura toplam bedeli —-tutarında zararı olacağı, başka bir anlatımla davalının —– sorumlu olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—- tarihli bilirkişi heyet 2. ek raporunda özetle, “…Davacının incelemeye ibraz edilen tivari delterlerin üsülüne üygün olarak noter açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıklığı ve birbirini teyit eden kayıtların göre; —- dava tarihi itibariyle davalıdan —- alacağının bulunduğu —Tarafından —— yıllarına ait ticari defler ve kayıtlarının bilirkişi tarafından incelenmesine, incelemenin ——–tarafların ticari defier ve kayıtlar ile belgelerin incelenmek üzere ibraz edilmesi, ibraz edilmediği taktirde karşı tarafın ticari defter ve kayıtlarını ibraz eden tarafın kayıları ile yetinileceğine dair ihtar içeren kararı davalı taraf usulüne uygun olarak —– tarihinde tebliğ edildiği, ancak davalı tarafından inceleme günü hazır bulunmadığı, ticari defler ve kayıtların incelenmek üzere ibraz edilmediği, Davalı tarafından ayıplı imal işlerin davacı tarafından düzeltilmesi için davacının organik bağı bulunan dava dışı —- yaptırıldığı ve —- düzenlendiği, işin tamamlanmasından sonra tüm giderlerin dava dışı —— tarafından davacıya yansıtıldığı, Davalı yüklenicinin, taahhüdünü yerine getirmediği, işi eksik ve kusurlu yaptığı, davacı işverenin zararına sebebiyet verdiği, kusur oranın takdiren %60 olduğu işin eksik kusurlu ve ayıplı olduğunun işin başından belli olduğu ve dolayısıyla açık ayıp olduğu ancak davacı işverenin de yapı denetiminde gürev ihmali yaptığı, usulüne uygun namı hesabına işi yaptırmadığı, usulüne uygun teknik belgeleri ve metraj listelerini, tutanaklarını hazırlamadığı, kusur oranının takdiren %40 olduğu, Davalı şirket tarafından eksik ve kusurlu olarak yapılan işler için davacı tarafindan – adet fatura toplam bedeli — %60 ———— zararı olacağı, başka bir anlatımla davalının — sorumlu olduğu, Kök ve ek raporda belirtildiği üzere davacının ——gereğince ve de usulüne uygun yapılmış “ayıp ihbarı” niteliğinde olduğunun kabul edilebileceği…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekili, —- arttırım dilekçesi ile dava değerini —– çıkartmış, harcını tamamlamış ve ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler dikkate alındığında dava taraflar arasında ——- sözleşmesi imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından yapılan işlerin eksik ve ayıplı olup olmadığı, eksik ve ayıplı işlerin olması halinde davalının oluşan zarardan sorumlu olup olmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur ——
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Kural olarak, eserin sözleşmeye uygun olarak tamamlanıp teslim edildiğini ispat yükü yüklenicidedir. MK.’nın 6. maddesinde düzenlenmiş olan genel ispat şuralından çıkarılan bu sonuç, ——-kural olarak eser sözleşmelerinde eserin teslimini, sözleşmeye ve tekniğine uygun olup olmadığını kanıtlamak yükleniciye aittir.” şeklinde ifade edilmiştir. Teslim edilen eserin ayıplı ve/veya eksik olduğunu ve bedelin ödendiğini isnat yükü iş sahibine aittir.—– doğrultuda tutum sergilediği görülmektedir. “Eser sözleşmesine dayalı ilişkilerde eserin teslim edildiğini ispatlama yükümlülüğü yüklenicide, eserin ayıplı olduğu iddiası ve bedelin ödendiğini ispatlama yükümlülüğü ise iş sahibindedir.” ——–
Somut olayda, eser sözleşmesi kapsamında davalı tarafından yapılan dava konusu işlerin eksik, kusurlu ve ayıplı olduğu, bu hususun taraflar arasındaki yazışmalardan ve alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu, davalı tarafından bu hususa yönelik bir itirazın olmadığı, dosya içerisinde yer alan e-maillerde davalının dava konusu işi yapmadığını kabul ve ikrar etmekte olduğu, davalının eseri tamamlamadığı anlaşılmakla teknik olarak taraflar arasındaki sözleşmeye ve —– hükümlerine göre yüklenicinin kusurlu olduğu, edimini yerine getirmediği kesin olarak tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki — maddesinde, —– bulunulduğundan, —- davacının, sözleşme hükümleri ve ——uygun olarak davalı/yüklenici hakkında herhangi bir işlem yapmamış olup, bu hususu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile sabittir.
Davacı taraf iddiasına konu ayıplı ve eksik işlerin ölçümüne ilişkin hak ediş raporları, metraj ölçümleri vs sunmak üzere davacı tarafa verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça sunulan herhangi bir belgenin olmadığı, —–tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ile dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler gereğince davalının eseri yapma edimini usulüne uygun olarak yerine getirmediği, davacının ise taraflar arasındaki ——- gerekli uyarıları ve işlemleri yapmadığı anlaşılmakla davacının taktiren %30, davalının ise taktiren %70 oranında kusurlu olduğu, davalının mahkememizce tespit edilen kusur oranı üzerinden oluşan zarardan sorumlu olduğu, davacı tarafça — tarihli talep arttırım dilekçesi gereğince taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, —- alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından dava konusu eksik ve ayıplı işler bedeli olarak dava dışı ——-dosyaya sunmuş ve anılan faturaların tamamı yönünden zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de; sunulan faturaların yapılan ayıplı işlere ile örtüşüp örtüşmediği, başka bir deyişle ayıplı ve eksik ifaya konu yerlerin yapıldığı doğal olarak sadece fatura ile tam olarak anlaşılması mümkün olmadığı, davacıya iddiaya konu eksik ve ayıplı işlere ilişkin dava dışı — yapılan sözleşme, hak ediş bedelleri ve/veya eksik yapılan işlemlerin tespitine —— yapılması ve tespit bilirkişi raporunda —–herhangi bir verinin —-yönelik tüm bilgi ve belgeleri dosyaya sunmak üzere kesin süre verildiği, davacı tarafından verilen kesin süreye rağmen herhangi bir belgenin sunulmadığı, bu hususun —- tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ile sabit olduğu, HMK 94/3 maddesi gereğince davacının bu yöndeki hakkının ortadan kalmış olduğu da nazara alındığında davacının talebinin yerinde olmadığı, mahkememizce bilirkişi raporları ile tespit edilen bedeller yönünden talepte bulunabileceğine kanaat getirilmiş, davacı vekilinin mahkememizce kabul edilen miktarı aşan kısımlara yönelik taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
—— alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 6.161,06-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 32,41-TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 1.523,19-TL olmak üzere toplam 1.591,50-TL’nin mahsubu ile bakiye 4.569,56‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 32,41-TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 1.523,19-TL olmak üzere toplam 1.591,50‬-TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 258,20-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.199,3‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6——- sayılı tespit dosyasında yapılan 16,50-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 70,00-TL (5 adet )tebligat gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 591,7‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 12.518,30-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/04/2022