Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/344 E. 2022/991 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/344 Esas
KARAR NO : 2022/991

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 01/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/04/2008 tarihinde sürücü —— idaresindeki—– plakalı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucunda araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını,—– plakala aracın davalı ——şirketi tarafından sigortalı olduğunu, 16/08/2017 tarihinde davalı şirkete başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir cevap verilmediğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL maddi tazminatın sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı ——-şirketinden tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili olmayan mahkemede açıldığından bahisle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ——- Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini, müvekkili tarafından davacıya 25.06.2009 – tarihinde 6.782,00 TL ödeme yapılmış ayrıca müvekkiline tüm delillerin ibraz ve tebliğ edilmesi gerektiğini, ayrıca sigortalı sürücüsü kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, ayrıca davacıdaki zarar ile kaza arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının elde ettiği gelir ve tazminatların mahsup edilmesi gerektiğini, ayrıca ——- tespitlerinin hükme esas alınması gerektiğini, dosya kapsamında kusur tespiti yapılması gerektiğini, tazminat hesabının ise——- kayıtlı —— tarafından yapılması gerektiğini, davacının temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, bu nedenler ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, 12.04.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını beyanla maddi tazminat alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın safahatı incelendiğinde; ilk olarak açıldığı —– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- karar sayılı yetkisizlik kararı verildiği, usulüne uygun gönderme talebine istinaden dosyanın mahkememize tevzi edilerek iş bu esasa kaydının yapıldığı görülmüştür.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş,——Başkanlığından davacının gelir durumu bilgisi celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, ——davaya konu araçların tescil kayıtları celp edilmiş, ——- Ağır Ceza Mahkemesinin——–esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilerek dosya arasına alınmış, 12.05.2022 tarihli——- Kurumu raporu alınmış, 31.10.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
12.05.2022 tarihli —— raporunda özetle, “—–Dosyadaki mevcut belgelere göre; —– kızı 1987 doğumlu ——- 12.04.2008 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının; —– karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 VII (1a—–0)A%3, Gr1 X (2——-.33)A%37, —— formülüne göre; %38.89 olup; —– cetveline göre: %32.3 (yüzdeotuzikinoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
31.10.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, “.1) Kusur Yönünden Değerlendirme Sonucu : Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, zincirleme
TRAFİK KAZASI olduğu,
Meydana gelen olayda KAÇINILMAZLIK faktörünün etkisinin OLMADIĞI,
önlenebilir bir kaza niteliğinde OLDUĞU,
Davaya konu Trafik Kazası Kapsamında;
——plaka sayılı araç sürücüsü ——% 100 kusur oranı ile ASLİ
VE TAM KUSURLU olduğu,
Dava konusu kazanın sürücü ——- direksiyon hakimiyetini kaybetmesi
sonucu meydana gelmiş olduğunu, bu kapsamda davacı ——kazanın
önlenmesine yönelik herhangi bir tasarrufunun bulunamayacağı için KUSURSUZ
olduğu, Ancak kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde kamyon kasasında seyahat
etmesine yönelik müterafik kusur değerlendirilmesinin yapılmasının Sn. Mahkemenin
takdirlerine maruz olduğunu görüş ve kanaatine varıldığına,Her ne kadar Sn. Mahkemenin ara kararı gereği kusur değerlendirmesi yapılmış olsa da dava konusu kusur
durumunun tüm hukuki değerlendirmesi ve takdiri ile, ——sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu,tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisinde olduğu belirtilmiştir.
2) Tazminat Yönünden Değerlendirme Sonucu :
a) Davalı ——-. şirketinin dosyaya gönderdiği 27.12.2017 tarihli yazıdan, sigorta
şirketi ödemesinin SAĞLIK GİDERİ TEMİNATINDAN yapıldığı anlaşılmakla ve ayrıca
SAKATLIK TEMİNATINDAN ödeme yapıldığına ilişkin dosyada bir bilgi ve belge bulunmamakla;dosyadaki belgeler kapsamında, sigorta şirketinin ödeme tarihi itibariyle tazminat hesaplanması ve yetersiz ödeme olduğunun anlaşılması halinde ödemenin güncellenerek işbu rapor tarihindeki verilere göre hesaplanacak işgöremezlik tazminatından mahsubunun mümkün görülemediğine, zira sağlık
giderinin ayrı bir teminat kalemi olduğuna,
b) 12.04.2008 günü trafik kazasında yaralanan davacı ——- işgöremezlik
tazminatının, davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru üzerinden ; Geçici tam işgöremezlik yönünden : 4.482,43 TL.
Sürekli kısmi işgöremezlik yönünden : 1.005.952,64 TL.
Toplam : 1.010.435,07 TL. hesaplandığına,
c) 12.04.2008 kaza tarihi itibariyle ——-sakatlık şahıs başına
sigorta teminat limiti 100.000,00 TL. olup, davacı için hesaplanan 1.010.435,07 TL. toplam tazminatın, 100.000,00 TL. teminat limitini aştığına, d) Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin, sigorta şirketine gerekli evraklarla başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olması gerekmektedir. Dava dilekçesi ekinde sigorta şirketine
16.08.2017 tarihli başvuru dilekçesi örneği ile bu dilekçenin 17.08.2017 tarihinde davalı şirkete teslim edildiğine ilişkin olarak —— belgesinin sunulduğu görülmektedir. Buna göre dosyadaki belgeler kapsamında, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı konusundaki takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğuna ilişkin.” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.Davacı vekili 30.11.2022 tarihli dilekçesi ile dava değerini 100.000,00-TL’ye arttırdığını, buna ilişkin ıslah harcını dosyaya yatırdığı görülmüştür.
2918 sayılı KTK’nun 85. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.
Somut olayda, davacı 12/04/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maluliyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, 12/04/2008 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve ——- raporuna istinaden %32.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, —- plaka sayılı araç sürücüsü ——- meskun mahalde seyir halindeyken dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi, özen yükümlülüğüne uymayarak, direksiyon hakimiyetini kaybedip şarampole yuvarlanması sebebiyle dava konusu kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, araçta yolcu konumunda olan davacının kazanın meydana gelmesinde bir etkisinin olmaması sebebiyle kusursuz olduğu, alınan bilirkişi raporlarının kusur oranlarının tespiti yönünden denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli olduğu, davalı—–şirketinin sigortalı araç olan ——plakalı aracın kusuru olan %100 oranında dava konusu kaza sebebiyle oluşan zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.Davalı tarafından yargılama aşamasında zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; cevap dilekçesi ile süresi içerisinde zamanaşımı definin sürülmemesi sebebiyle davalının bu yöndeki itirazına itibar edilmemiştir. Ayrıca zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması için, zarar gören tarafından failin yanında zararın da öğrenilmesi gerekir. Bedensel zararlarda, uğranılan zararın tespit edilebilmesi için, meydana gelen yaralanmanın niteliği de nazara alınarak, öncelikle zarar nedeniyle gerekli tedavi sürecinin bitmiş olması gerekir. Zira, tedavi devam ederken zarar gören kişinin sürekli ve geçici işgöremezlik durumu tam olarak tespit edilemez. Daha açık bir ifade ile, tedavi devam ederken kişinin yaralanma nedeniyle maluliyeti olup olmadığı ve varsa oranının ne olduğu tam olarak tespit edilemez. Davacının maluliyetinin ise yargılama aşmasında belirlendiği nazar alındığında davalının zamanşaımı itirazının da yerinde olmadığı görülmüştür. ——- Karar sayılı ilamı)Davalı tarafından dava konusu kaza sebebiyle oluşan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmüştür. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. (——Karar sayılı ilamı) Ayrıca hatır taşımasına yönelik savunmanın davalı tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerekmektedir. ——-Karar sayılı ilamı)Somut dosyada, davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde hatır taşımasına ilişkin süresi içerisinde bir itiraz olmadığı anlaşıldığından, davalının hatır taşıması yapılmasına yönelik itirazına itibar edilmemiştir.Davalı tarafından dava konusu kaza sebebiyle oluşan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği de ileri sürülmüştür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu, taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, ——- Karar sayılı mahkumiyet dosyası ile anılan ceza dosyasındaki sanık, katılan ve mağdur beyaları dikkate alındığında davacının kazaya konu kamyonettin kasasında yasal mevzuata aykırı şekilde seyahat ettiği, kamyonetin kasasında yolculuk etmesi sebebiyle oluşan zararın artmasına sebebiyet verdiği, bu suretle zararın oluşumunda müterafik kusurunun bulunduğu anlaşılmış, davacı taraftan talep edilen zarar miktarından takdiren %20 oranında müterafik kusuru indirimi yapılmasına karar verilmiştir.
27.12.2017 tarihli hasar dosyası müzekkere cevabından, sigorta şirketi ödemesinin (cevap dilekçesinde belirtilen) sağlık gideri teminatından yapıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca sakatlık teminatından ödeme yapıldığına ilişkin dosyada bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Dosyadaki belgeler kapsamında, sigorta şirketinin KTK 111/2 maddesi kapsamında ödeme tarihi itibariyle tazminat hesaplanması ve yetersiz ödeme olduğunun anlaşılması halinde ödemenin güncellenerek işbu rapor tarihindeki verilere göre hesaplanacak işgöremezlik tazminatından mahsubu yönündeki talebi mümkün görülememiştir. Zira, yukarıda da açıklandığı üzere, sağlık gideri ayrı bir teminat kalemidir. Bu sebeple davalı yönünden temerrüt ödeme tarihi değil, davacının davalı——- şirketine başvuru tarihinden itibare 8 iş günü sonrası olarak tespit edilmiştir. Anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.585,94-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 76.414,05-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı ——- şirketi yönünden 30/08/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.585,94-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 76.414,05-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı ——şirketi yönünden 30/08/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE;
2-Karar harcı 5.464,80-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 341,55-TL harç olmak üzere toplam 372,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.091,85-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 31,40-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 341,55-TL harç olmak üzere toplam 372,95-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 365,85‬-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.035,00-TL——rapor bedeli, 2.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.236,85-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen kısmı için davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——–esaslara göre belirlenen ——nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.