Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/308 E. 2019/1088 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2014/2167 Esas
KARAR NO: 2019/1099
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 09/10/2003
KARAR TARİHİ: 08/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde; ———- ait muhtelif dikey şişe soğutma tesisi emtiasının nakliyat sigortasının davacı şirket tarafından temin edildiğini, söz konusu emtianın ———-nakliyesinin davalı tarafından maliki bulunduğu ——– plakalı araçlarla gerçekleştirildiğini, varma yerinde emtianın hasarlandığının tespit edildiğini, davacı şirket tarafından uğur soğutma——— tazminat ödendiğini, bu miktarın Türk Lirası karşılığının dava tarihinden itibaren yabancı paralara uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dilekçesinde; dava konusu hasarın ——– tarihinde meydana geldiğini, ——- tarihinde davacı sigortalısı şirket nezdinde ancak davalı şirketin yetkilisinin yokluğunda ekspertiz incelemesi yapıldığının buna göre —— onarım bedeli belirlendiğini ancak ekspertiz raporu ekinde herhangi bir bilgi, belge veya faturanın mevcut bulunmadığını, mal bedelinin yarısı kadar hasar olduğu iddiasının fahiş ve kabul edilebilir bir bedel olmadığını, küçük bir kaza sonucunda emtiada bu kadar yüksek maddi hasarın oluşmasının mümkün olmadığını, yükleme ve ambalaj hatası bulunabileceğini, müvekkiline ait araçların sigortalı bulunduğunu, davanın sigorta şirketine ihbarı gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibariyle Nakliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan emtianın karayolu ile taşındığı sırada hasara dayandığı iddiasına dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda: Mahkememizin ————- K nolu ve———- tarihli verilen ilk gerekçeli kararı ile; ——– tarihinde davacı şirkete sigortalı emtianın taşıyıcı olan davalı şirkete ———– noksansız ve sağlam durumda teslim olunarak 2 adet tır ile davalı sorumluluğunda taşındığı, hasarın emtianın taşınması sırasında yolda taşıyana ait araçlara arkadan çarpma sonucu meydana geldiği, hasarın kötü ve kusurlu ambalaj ile yükleme ve istifleme hatasında doğmadığı, meydana gelen hasardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle —— Euro nun tahsil tarihindeki YTL karşılığının dava tarihinden itibaren yıllık %5 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine şeklinde karar verilmiş, söz konusu kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay ——.Hukuk Dairesinin ——- tarih ———– karar sayılı ilam ile (…taşınan yükte meydana gelen hasarın tümünden mi, yoksa sınırlı sorumluluk esasına göre hesap edilecek miktar üzerinden mi davalının sorumlu olacağı tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda bir değerlendirme yapılmadan, ağır kusur halinde sorumlu olunacak miktar üzerinden davalının sorumlu tutulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulmasına ) şeklinde karar verilmiştir. Dosyanın mahkememize gönderilmesi sonrasında bu kez mahkememizin ———- tarihli ———- K nolu gerekçeli kararı ile; davacı şirkete nakliyat sigorta poliçesiyle sigortalı emtianın davalı taşıma şirket tarafından kara yolu ile taşındığı sırada emtianın hasarlandığı, hasar miktarının ——— olduğu ve emtianın hasarlanmasına neden olan kazanın meydana gelmesinde davalının %100 kusurlu olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, aşan istemin reddine karar verilmiş, bu kararında temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay —– Hukuk Dairesi’ nin ————–K nolu ve —— tarihli ilamı ile; bozmaya uyan mahkemece, alınan ve benimsenen ek rapora göre, yazılı gerekçe ile sınırlı sorumluluk ilkesinin uygulanmadığı, oysa, CMR Konvansiyonu’nun 29 ncu maddesinde taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun hangi hallerde uygulanmayacağı gösterilmiş olup, buna göre “taşıyıcının kendi kötü hareketinden (kastından) veya davaya bakan mahkemenin kararı ile (hukukuna göre) isteyerek kötü harekete (kasta) eş değer sayılan (bir) kusurundan” meydana gelen hasar halinde, taşıyıcının sorumluluğunu sınırlayan veya ispat yükünü karşı tarafa yükleyen hükümlerden taşıyıcı yararlanamayacağı, madde hükmünde geçen kusur ve kast kavramlarını, TTK’nun 786.maddesinde geçen ağır kusur ve hile kavramlarını en yakın olarak karşılamakta olduğunun kabulü ile taşıyıcının bu hallerde sınırlı sorumluluktan yararlanmayacağı sonucuna varılması gerektiği, ağır kusur kavramı bir özel hukuk kavramı olup, kast olmamakla birlikte kasta yakın bir kusurun varlığını ifade etmekte olduğu, trafik kurallarının ihlali halinde sürücünün “tam kusurlu” sayılması gerektiği hallerde, bu halin, “ağır kusur” sayılabilirse de, kast demek olmadığı, dairenin yerleşik uygulamasının da bu yönde olduğu, hükme esas alınan ek raporu düzenleyen bilirkişiler arasında trafik kuralları ve CMR taşıma alanında uzman bilirkişiler bulunmadığı, yeni bir heyet oluşturularak davalı vekilinin, ek rapora yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşen itirazı üzerinde de duran denetime elverişli yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, uzman olmayan bilirkişilerin anılan ilkelere uygun düşmeyen ek rapora itibar edilmesine dayalı yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı, ekspertiz raporunda, çıkan parçaların, montaj esnasında kısmen kullanılabileceği, kalan parçaların plastik olarak değersiz oldukları, hurda değerinin en fazla 100 Euro olabileceği görüşünün bildirildiği, bu durumda, bilirkişi heyetine taşınan emtia ile ilgili uzmanlığı olan bir bilirkişi de dahil edilerek, tamir sonucu çıkarılan parçaların ekonomik değerinin olup olamayacağının, varsa değerinin tespit ettirilmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yeterli uzmanlığı olmayan bilirkişi kurulunun, gerekçesiz olan sovtaj değerinin esas alınmasına ve bu yönden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi de hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Dosyanın mahkememize gönderilerek yeni esas alınması ve bozma ilamında belirtilen hususlar dairesince yapılan yargılamada bu kez Mahkememizin —— tarihli ——— K nolu gerekçeli kararı ile; Davanın kısmen kabulü ile ——- tahsil tarihindeki TL karşılığının dava tarihinden itibaren yıllık % 5 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiş, mahkememiz kararı davalı vekilince temyiz edilmiş; bu kararında temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay —- Hukuk dairesinin———– karar sayılı ilamı ile; yapılan yargılama ile tespit edildiği üzere dava konusu emtianın kısmen hasara uğraması nedeniyle hasara uğrayan kısmının ağırlığının dikkate alınarak davalının sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi ve bu konudaki ispat yükünün taşıyıcının üzerinde bulunduğunun gözetilmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalının sorumlu olduğu miktarın tespitinde hasara uğrayan eşyanın tümünün ağırlığının esas alınarak hüküm tesisi doğru olmadığı, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, dair karar verilmiştir.
Dosyanın tekrar mahkememize gönderilmesi sonrasında yapılan yargılamada; öncelikle usulüne uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişiler Prof. Dr.——, Makine Mühendisi ———– oluşan heyet tarafından sunulan ——— tarihli raporda dosya kapsamı itibariyle hasara uğrayan makinanın — çeşit ve —- parçadan müteşekkil kısımlarının tanımlamasının yapılmasını yardımcı olabilecek nitelikte dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı dolayısıyla istenilen ağırlığın tespitine yönelik bir hesaplamanın yapılamadığı, ünitenin ağırlıklarını ancak ilgili imalatçı firmadan isim ve kod numaraları yazılmak suretiyle öğrenilebileceği, bu eksiklik gideriltikten sonra bu hususta hesaplama yapılabileceği belirtilmiş, bu kapsamda mahkememizce dava dışı ———-firmasına müzekkere yazılarak bozma ilamında belirtilen hasara uğrayan kısmının ağırlığının parçalara göre mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gelen yazı cevapları doğrultusunda fatura içeriğinde belirtilen emtiaların brüt ağırlığının —– ve net ağırlığının —— olarak belirtildiği, emtiaların ayrı ayrı ağırlıklarının tespitinin mümkün olmadığı, zira söz konusu malın ellerinde mevcut olmadığı ithalatının da söz konusu olmadığı hususu ile yapılan satış işleminin üzerinden 10 yıla aşkın bir sürenin geçmiş olması sebebiyle proforma fatura ve belgelerin saklanmadığı, istenilen bilgilere ulaşılamayacağı bildirilmiş, bu bilgiler kapsamında ek rapor tanzimi için dosya aynı heyete tevdi edilmiş, ancak heyetteki hukukçu bilirkişi Prof Dr. ——–listede yer almaması sebebiyle yerine Dr. ——- seçilmesi ile oluşturulan yeni heyet tarafından sunulan ——— tarihli raporda; TBK 50 ve 112. Maddeleri uyarınca zararın ispatının iddia eden tarafa ait olduğu, ancak zararın gerçek miktarının kati bir biçimde ispat etmenin mümkün olmadığı hallerde olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarının hakkaniyete uygun olarak hakimin belirleyeceği, bu durumda verilen emsal ağırlık bilgisi nazara alınarak bir hesaplama yapmak gerektiğini, kök ve önceki raporlarda ifade edildiği üzere; eşyanın değeri ile alakala ekspertiz raporu kabul edilebilir ise CMR 23. Maddesi uyarınca eksik brüt ağırlık hesaba alınacağı, bunun anlamının da ziyaa uğrayan eşyanın eksilen kısmının nazara alınacağı, ispat yükü her ne kadar Borçlar Kanunu uyarınca zararı iddia edene ait ise de; CMR 23. Maddesi uyarınca sorumluluğunu sınırlamak isteyen taşımacıya ait olduğu, bu halde raporun kaleme alındığı tarih itibariyle —— kuruna göre ——- karşılığı; ———sorumluluğun üst sınırı oluşturduğu, bu rakamın gerçek zarar miktarı olarak daha önce tespit edilen —– Euro’nun altında olduğundan davacı sigortalının davalı taşımacıdan talep edebileceği rakamın bu rakamla sınırlı olduğu ancak karar tarihindeki kurun nazara alınması gerektiği yönündeki kanaati bildirir rapor dosya kapsamı ve bozma ilamına uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriğinde belirtilen şekilde davacı sigorta şirketi tarafından sigorta teminatı altına alınan emtianın davalı tarafça ——, —– taşınması sırasında meydana gelen kaza sonucunda hasar uğradığı, kazanan meydana gelmesinde taşımayı gerçekleştiren araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu, ancak olayın oluşunda kasıt ve kötü niyetinin dosya kapsamı itibariyle tespit edilemediği, dolayısıyla davalı taşıyıcının meydana gelen zararda sınırlı sorumlu olduğu, bu halde taşıyıcının sorumluluğunun tespitinde taşınan makinenin—– çeşit ve —- adet parçasının değiştirilmesinin hasarın giderilmesi için yeterli olduğu, dolayısıyla makinenin kısmen hasarlandığı, ziyaa uğrayan yani eksilen kısmını brüt ağırlığın hesabında dikkate alınması gerektiği, bu hususun tespiti için yazılan yazılara verilen cevaplarda tam olarak bir belirleme yapılamadığı, dava dışı şirketler tarafından bildirilmiş ise de; fatura içeriği emtiaların brüt ağırlığının —– olduğunun belirtildiği, CMR 23. Maddesi kapsamında ispat yükünün sorumluluğunu sınırlamak isteyen taşımacıya ait olduğu, ancak davalı taşımacı tarafından bu miktarın tespitine yönelik bir delil sunulmadığı, dolayısıyla toplanan deliller kapsamında karar verilmesi gerektiği bu kapsamda raporda belirtildiği şekilde karar tarihindeki kur üzerinden yapılan hesaplamada —— tarihinde güncel kura göre yapılan hesaplamada —— karşılığının ——— karşılığının ——- olduğu, dava dilekçesinde Euro yabancı para cinsinin tahsil tarihindeki TL karşılığının dava tarihinden itibaren yabancı paralara uygulanan en yüksek faizi ile tahsili talep edildiğinden belirlenen bu tutarın Euro cinsinde yabancı paranın dava tarihindeki TL karşılığı olan ——- (satış efektif kuru) üzerinden yapılan hesaplamada söz konusu tutarın Euro karşılığının ———– olduğu belirlendiğinden davanın kısmen kabulü ile ——- Euro’nun tahsil tarihindeki Türk lirası karşılığının dava tarihinden itibaren yıllık %5 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, —- Euro’nun tahsil tarihindeki Türk lirası karşılığının dava tarihinden itibaren yıllık %5 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 5.521,65 TL harçtan davacı tarafından ilk kararla yatırılan 6.849,00 TL harcın mahsubu ile 1.327,35 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yatırılan 5.521,65 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından ilk kararla sarf edilen 14,00 TL tebligat gideri, 12,00 TL müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti, ikinci kararla sarf edilen 14 TL tebligat gideri, 12 TL müzekkere gideri, 600 TL bilirkişi ücreti ile üçüncü kararla sarf edilen 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 56,00 TL tebligat gideri, son kararla sarfedilen 18,00 TL tebligat gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam, 4.026,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre(%17 kabul) 695,47 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, kalan 3.330,53 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından ilk kararla sarf edilen 17,00 TL tebligat gideri ile ikinci kararla sarf edilen 17,00 TL tebligat gideri, 50,00 TL temyiz posta masrafı ve son kararla sarfedilen 107,00 TL tebligat ve posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.691,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.398,89 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, kalan 292,11 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 9.216,59 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 29.178,76 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/10/2019