Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/307 E. 2022/1 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/307 Esas
KARAR NO: 2022/1
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/12/2016
KARAR TARİHİ: 05/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İSTEM:
Davacı dava dilekçesinde; davaya konu senedin düzmece bir senet olup icraya konularak tahsile yeltenildiğini, senet altındaki hiçbir imza ve hiçbir yazının tarafına ait bulunmadığını, bugüne kadar yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını, davalılardan davaya konu senet karşılı hiçbir para veya mal alındığına dair ortada geçerli bir evrak, banka dekontu, fatura, irsaliye, nakliyat makbuzu, teslim ve tesellüm makbuzu ve benzeri belge olmadığını, senedin ne karşılı düzenlendiğinin davalı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, olayda teşekkül halinde ve nitelikli dolandırıcılık bulunduğunu, davaya konu senet nedeniyle davalılara hiçbir borca bulunmadığını, senedin bedelsiz ve hükümsüz olup, davalıların alacaklı sıfatının bulunmadığını bildirmiş, davaya konu senet nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılara yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, —-bono nedeniyle açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı bahse konu bonodaki imzanın yazının kendi el ürünü olmadığını, davalılardan hiçbir şekilde para almadığını, bono verilmesine dair geçerli bir ticari ilişkinin bulunmadığını, kendisinin —yaşında olmasında nedeniyle iyi niyetinin suistimal edildiğini ve dolandırıldığını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuştur.
Davalılardan —- hakkındaki davanın HMK.nun 114 (1) maddesinin yollaması ile derdestlik nedeni ile HMK.nun 115 (2) maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı —- hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair —- tarihinde karar verilmiştir.
Bahse konu bonodaki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti için —- raporu uyarınca bonodaki imzanın davacı —- ürünü olduğuna dair rapor hazırlanmıştır.
Bahse konu bono nedeniyle davacının dolandırılıp dolandırılmadığı ve resmi belgede sahtecilik nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuş ve —- numarası ile şüpheli olarak —– tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Davacılar tarafından davalı — resmi belgede sahtecilik eylemini farklı kişilere karşı da işlediğini, müvekkilleri — tarafından mağdur edildiğini, davalı hakkında açılan birçok dava olduğunu olduğu belirtilerek delil olarak —-sayılı ilamının incelenmesi sonucu; davalı — hakkında resmi belgede sahtecilik suçu iddiasıyla açılan davada beraatine dair hüküm kurulduğu,—- sayılı ilamıyla davalı —– hakkında açılan özel belgede sahtecilik suçu nedeniyle cezalandırılması yönünde hüküm kurulduğu ancak her iki dosyanın da mahkeme dosyasına konu edilen bono ile hukuki veya fiili bir bağlantısı olmadığından değerlendirmeye alınmamıştır.
Her ne kadar davacı ısrarlı bir şekilde kendisinin — tarafından yaşı nedeniyle kandırıldığını, aralarında bono verilmesini gerektirir hiçbir ticari ilişki olmadığını, imzasının kendisine ait olmadığını beyan etmiş ise de ; yine aynı konuda delil olarak sunulan —- sayılı ilamı ile imzaya itiraz davasında red kararı verilmesi, kararın—- sayılı ilamı ile esastan red kararı verilmesi, mahkeme dosyamız içeresinde—- raporunda, bonodaki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edilmesi ve—–soruşturma dosyası ile resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı takipsizlik kararı verilmesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan menfi tespit isteminin ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 84,70-TL’den davacı tarafça yatırılan 39.517,34 TL harcın mahsubu ile artan bakiye 39.432,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
İlişkin olarak taraf/davacı vekillerinin vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/01/2022