Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/306 E. 2021/920 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/306 Esas
KARAR NO: 2021/920
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/03/2018
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket nezdinde yerine getirdiği hizmetler nedeniyle düzenlenen — tutarındaki toplam —- adet faturanın süresi içerisinde ve talep edilmesi halinde ödenmemesi nedeniyle davalı şirket aleyhine —- tarihinde icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından —- tarihinde itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibi durdurduğunu, davalının böyle bir borcu olmadığını iddia ederek borcu ve ferilerine itiraz ettiği, ancak müvekkili verilen hizmetler neticesinde düzenlenen ve davalı şirkete gönderilen —- adet fatura ile sabit olduğunu, bilgileri verilen faturaların davalı borçluya tebliğ edildiği ve süresi içerisinde itiraz etmediği nedeniyle münderecatını kabul etmiş sayıldığını, müvekkili şirket ile davalı arasında sözleşme gereği gerekli hizmetlerin sunulduğunu, davalı borçlunun üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek taraflar arasında imzalanan anlaşmaya aykırı davrandığını, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun icra takibine konu borcunu belirtilen faizi ve tüm ferileri ile birlikte ödemesine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki hizmet ilişkisine dayalı faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır
İtirazın iptali istemine konu, —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —- olduğu; takibin bir kısım fatura alacağı açıklamasıyla —- alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya —- tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından süresinde —- tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolasıyla bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı ve davanın —- tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle —-uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, davacı şirketin inceleme gün ve saatinde defterleri sunulmakla birlikte davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş herhangi bir mazeret de bildirmemiştir. Davacı şirket defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, — tarafından — tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle,” Davacı şirkete ait —- yıllarına ait tüm ticari defterlerinih —-usulüne uygun tutulmuş olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmeler bulunduğu, —–kaşeli ve imzalı olduğu ancak imzaya ilişkin isim soyisim bilgisinin mevcut olmadığı, —– imzalı olduğu, davacı yan tarafından dava konusu faturaların sözleşmelere göre düzenlendiği belirtilmiş olup ancak fatura açıklamalarında hangi faturanın hangi sözleşmeye istinaden düzenlendiği yazılı olmadığı, bu nedenle tarafımızca hangi faturanın hangi sözleşmeye ait olduğunun tespitinin yapılamadığı, ayrıca sözleşme dönemleri ile dava konusu faturaların bulunduğu dönemlerin uyuşmadığı, davacı şirket tarafından davalı yana toplam —tutarında fatura düzenlendiği, —- yılına ait düzenlenen kağıt faturaların üzerinde teslim alan, teslim eden kısımlarının imzasız. olduğu, iş bu faturaların kargo ile teslim edildiği ancak — teslim edildiği ancak— fişlerinde yer alan Dosya açıklamasının faturaların teslim ve tebliğine ilişkin kanaat için yeterli olmadığı, —-ait faturaların e-fatura olarak usulüne uygun düzenlediği ve bu faturaya ilişkin davalı tarafça yapılan bir itirazın dosyada bulunmadığı, davacı yanın—- düzenlemesinden dolayı davalıdan takip tarihi itibariyle —– alacaklı olduğu, tüm faturalar yönünden iddiasında haklı olunduğuna karar verilirse takip tarihi itibariyle — alacaklı olduğu, takip öncesi işlemiş faiz hesabı yapılamayacağı” yönünde tespit ve değerlendirmede bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu her iki taraf vekiline de tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, mahkememizce takip konusu faturalar yönünden —-müzekkere yazılmış ise de faturaların miktarı itibariyle bir netice elde edilememiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, öncelikle her ne kadar davalı tarafın defterleri incelenememiş olsa da toplanan deliller ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile taraflar arasında hizmet ilişkisine dayalı ticari ilişki bulunduğu, nitekim taraflar arasında her iki tarafın da kaşe ve imzasına havi sözleşmelerin imzalandığı, yine davacı tarafın cari hesabında davalı tarafça yapılan kısmı ödemelerin bulunduğu görülmekle, hukuki ilişkinin varlığı ve ispatının sağlandığı hususu sabittir. Davacı tarafın usulüne uygun tutulan ve kendi lehine kesin delil niteliğine haiz ticari defterlerinde takip konusu faturaların kayıtlı olduğu ve faturalar toplamı —-alacağının bulunduğu ticari defterlerin incelenmesi neticesinde anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda ve bilirkişi raporu alınmasından sonra davalı tarafın sunmuş olduğu beyan ve itiraz dilekçesinde faturaların tebliği ve teslimin ispatlanamamış olduğu yönünde değerlendirme ve davalı tarafça itiraz da bulunulmuş ise de taraflar arasındaki ilişkisinin hizmet sözleşmesine ilişkin olduğu, bu hususta imzalanan sözleşmelerin bulunduğu, nitekim davalı tarafından yapılan ödeme de olduğu, dava konusu alacağa dayanak faturaların davacının lehine delil olan defterlerinde kayıtlı olduğu, yargılama süresince davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında süresinde, hiçbir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi mahkememizin ihtaratlı ara kararına rağmen inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği, —– kararında da vurguladığı üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen Hukuk Muhakemeleri Kanununda ki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı da göz önünde bulundurulduğunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle faturalardan kaynaklı —- alacaklı olduğu ve davalının takibe bu tutar üzerinden yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, her ne kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de takip öncesi temerüte düşürüldüğüne ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge olmadığı sonucuna varılmakla, davacının davasının kısmen kabulüne, davalının —– sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali takibin —- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine, faturaya dayalı alacağının likit olması sebebiyle hükmedilen asıl alacak tutarının taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile,
-Davalının —- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali takibin—- asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden takip talebinde belirtilen faiz oran ve cinsi ile faiz uygulanmak suretiyle aynen devamına,
-Fazlaya ilişkin işlemiş faiz isteminin reddine,
2-Hükmedilen —– asıl alacağın taktiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam — harcın mahsubu ile bakiye —- harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan toplam 148,26-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 108,70-TL tebligat ve müzekkere gideri, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 794,6‬0-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 707,72-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red edilen kısım yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.342,06-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde — Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2021