Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/296 E. 2021/333 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/296 Esas
KARAR NO: 2021/333
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/11/2016
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin oğlu—- tarihinde trafiz kazası geçirerek henüz —-plakalı aracı —-yolcu olarak yanında bulunduğunu, kazanın oluşumunda yolcu olarak araçta bulunan müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, ailesi ——boyunca gece gündüz hastane de yatıp kalktıklarını — gelecek iyi bir haberi beklediklerini —– olduğunu, yasal mirasçıları olan anne ve baba destekten yoksun kalmaları sebebi ile maddi ve manevi tazminat talepleri bulunduğunu kardeşlerinin de acılarının bir nebze de olsa telefasi için manevi tazminat talep ettiklerini baba ve anneden her biri için — manevi tazminat —- destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam — sigorta şirketlerinden sadece maddi talep edildiğini, kardeşler için –olmak üzere toplam —- manevi tazminatın davalırdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde; Sigorta şirketinin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutabileceğini, sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, müvekkil şirket tarafından ödeme yapıldığı dava öncesinde dava konusu kaza sebebi ile ile müvekkil şirkete başvurulduğunu müvekkil şirket tarafından —— numaralı hasar dosyası açıldığını, söz konusu olayda davacının müterafik kusur ve hatır taşımacılığı mevcut olduğunu, müteveffa ehliyetsiz bir sürücünün arasında yolculuk ettiğini, müvekkil şirket aleyhine hüküm kurulmaması talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde; Davaya konu —plaka sayılı aracın şirketleri nezdinde —- numaralı hasar dosyası mevcut olduğunu, huzurdaki dava—— mirasçıları için destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talepllerine yani üçüncü şahsın ölümüne istçinaden ikame edildiğini, öncelikle kaza tarihinde dava konusu kazaya karışan aracın trafik sigortasının bulunduğu sigorta şirketine başvurulması gerektiğini, dava konusu kazaya karışan aracın genişletilmiş kasko sigortasının bulunduğu müvekkil şiretin sorumluğu ancak aracın karoylları motorlu araçlar ——— limitinin aşımı halinde poliçe şartlarında belirlenen limitle sınırlı olmak üzere kusur oranında doğacağını,yine tazminat hesaplanırken aracın ticari olmaması müteveffanın ticari yolcu olmadığının sabit olması karşısında hatır için taşındığının kabulü ile %20 hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ——- davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi — manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacılar, —— tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sebebiyle murislerinin ölümü sebebiyle destekten yoksun kaldıklarını, destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
——– Karar sayılı ilamı ile eldeki dosyanın —— Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememize gönderildiği, görevsizlik kararı sonrası dosyanın Mahkememizin ——– kaydının yapıldığı görülmüştür.
Dosyaya basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak davaya konu poliçe ve hasar dosyası örneği celp edilmiş, ilgili emniyet müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacıların sosyal ekonomik durum araştırması yapılmış, aktüerya ve kusur bilirkişilerinden raporlar alınmış, dava sonuçlandırılmıştır.
Aktüer bilirkişisi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle,—- ibaret bulunduğu, davacı annesi — nihai ve gerçek maddi zararının ——- ibaret bulunduğu…” yönünde tespit yapılmıştır.
Asgari ücretin artması sebebiyle dosya yeniden aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen —tarihi bilirkişi raporunda özetle, “…Davacı babası —- nihai ve gerçek maddi zararının —ibaret bulunduğu, davacı annesi — nihai ve gerçek maddi zararının —- ibaret bulunduğu…” yönünde tespit yapılmıştır.
Kusur bilirkişisi tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle, “…Kusur yönünden değerlendirme: ——- raporun içeriğinde belirtilen trafik kanunu ve yönetmeliklerinde belirtilen kuralları ihlal etmiş, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranmış olup aşırı hız nedeni ile direksiyon hakimiyetini kaybederek karayolu dışına nizami olarak park etmiş olan —- plakalı araca çarpmıştır. Sürücü —meydana gelen kazada asli ve % 100 kusurlu olduğu, ——karayolunun uzantıları sayılan yol kenarındaki işyeri önündeki boş alanda, park yasağı olmayan bir mahalde, park etmiş olup kazanın oluşumunda alabileceği bir önlem olamayacağı bu nedenle herhangi bir kusurunun olmadığı,
Müterafik kusur yönünden değerlendirme: Davacı tarafın vefat eden oğlu/kardeşleri —— plakalı araç içinde ön koltukta ve emniyet kemersiz olarak yolculuk ettiği müteveffa—- yaralanmasında illiyet bağı oluşturabileceği, bu nedenle — müterafik kusur verilebileceği, —- sürücü belgesiz olduğu, aracın kazaya karışmasında sürücünün belgesiz olması ile illiyet bağı olabileceği bu nedenle yolcu sürücü belgesiz olan bir araca bindiği nedeni ile — müterafik kusur verilebileceği, Müteveffa ——- plakalı araç içinde, araç işleteni ile herhangi bir yakınlığı ve ticari ilişkisi olmadığı, taşımanın gezmek için yapıldığı dikkate alınarak, taşımanın hatır için olduğu, bu nedenle hatır taşıması indirimi yapılabileceği, —— sigortacısı olduğunu, üçüncü. kişlere verilen zararlar kapsamında kusur oranında %100 sorumlu olduğu, yolcunun müterafik kusurları nedeni ile Sayın mahkemenin takdiri halinde indirim yapılabileceği, ——- ile kasko sigortacısı olduğunu, sorumluluğunun meydana gelen kazada tespit edilen hasar bedelinin —- limitlerini aşması durumunda kalan miktar için geçerli olacağı ve —- sınırlı olacağı, Davalı ——– motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, müştereken ve müteselsilen sorumludur” hükmü kapsamında araç maliki olarak sürücü —- % 100 kusurundan dolayı kusur oranında oluşan hasar bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu…” yönünde tespit yapılmıştır.
Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacılar vekilinin —— dilekçesi ile davalı sigorta şirketleri yönünden davadan feragat edildiğini, sigorta şirketleri ile yapılan anlaşma gereğince maddi tazminata ilişkin tüm taleplerinin karşılandığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. Olayları anlatmak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir.——– Dosya kapsamı dikkate alındığında davalı sigorta şirketleri tarafından yapılan ödeme sebebiyle davacıların maddi tazminata ilişkin tüm talepleri yönünden davanın konusuz kaldığına mahkememizce kanaat getirilmiş, davacılarının maddi tazminat talebinin konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. ———-
Manevi tazminat talebi yönünden;
Gerek mülga BK’nun 47 ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi veya zarar görmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebileceği öngörülmüştür. Hakimin hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——– gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ——-
Tüm dosya kapsamı, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları , paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı , olay tarihi, olay sebebiyle maktul—–küçük yaşta vefat etmesi, davalı —– KTK 85 vd. maddeleri gereğince işleten olarak meydana gelen zarardan sorumlu olduğu dikkate alınarak, davacılar lehine hakkaniyete uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğine kanaat getirilmiş, davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı —- davacı — davacı— davacı—- davacı —yönünden — davacı —- manevi tazminatın davalı ——– alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm ururlmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
Maddi tazminat talebi yönünden;
1-Davacıların maddi tazminat talebinin dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından ödendiği, davacıların maddi tazminat talebinin konusuz kalması sebebiyle——- davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Manevi tazminat talebi yönünden;
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile;
-Davacı —–
-Davacı —–
-Davacı —-
-Davacı —-
-Davacı —
-Davacı —- manevi tazminatın davalı —- alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Karar harcı 2.322,54-TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.707,75-TL harç ile 1.736,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam mahsubu ile bakiye 3.443,75-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.121,21-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.707,75-TL peşin harcın davalı —— alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 609,80-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.443,30-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.038,40-TL’sinin davalı ——- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer ve gerek olmadığına,
7-Maddi tazminat talebi yönünden; davacı vekilinin —– tarihli beyan dilekçesi dikkate alınarak taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
8-Manevi tazminat talebi yönünden; Davacılar taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı —— alınarak davacılara verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden; Davalı —– kendisini vekille temsil ettirmediğinden bu hususta karar verilmesine yer ve gerek olmadığına,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ———— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/03/2021