Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/276 E. 2021/963 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/276 Esas
KARAR NO: 2021/963
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/03/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının — plakalı aracın ruhsat sahibi olan — arasında, araç değer kaybı ve kazanç kaybı hususunda temlik sözleşmesi imzalandığı, temliğe konu — kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğü, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında görüleceği üzere trafik kazası tespit tutanağı sürücü beyanları incelendiğinde, davalı sürücü yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini açıkca ikrar etiği, söz konusu durum kaza yeri tetkiki ve sürücülerin beyanları kaza tespit tutanağı ile tespit edildiği, işbu kaza sebebi ile temliğe konu araçta maddi hasar meydana gelmiş olup, ortaya çıkan hasar sebebi ile temliğe konu araç — onarımda kaldığı, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğu, —- aracın ticari gelir elde ettiği söz konusu olduğundan — gün boyunca çalışamamasından dolayı kazanç kaybına uğradığı, —– maddesinde kazanç kaybı teminat kapsamı dışında bırakıldığı, bu nedenlerle temliğe konu aracın uğradığı günlük —- olmak üzere — günlük kazanç kaybının davalı/borçludan talep etme zorunluluğu hasıl olduğu, temliğe konu araç ile aynı nitelikteki benzer araçların ortalama geliri ilgili sendikalardan veya bilirkişi vasıtasıyla sorularak tespit edilebileceği, temliğe konu aracın icra takibi ile talep ettiği —- günlük kazanç kaybı bedeli likit alacak olup, borçlu itirazlarında haksız olduğundan İİK m.67/2 hükmü mucibince icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiği, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalı/borçluların —- dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, davalıların itirazları haksız ve kötüniyetli olduğundan alacağın % 20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; dava konusu kazanç kaybının mevcudiyeti ve miktarı hiçbir somut bilgi veya delile dayanmamakta olup, davacının mesnetsiz iddiaları ile sınırlı kaldığı, davacının talep etmiş olduğu kazanç kaybı ve %20 inkar tazminatı haksız olup; kabul etmemiz mümkün olmadığı, sırf kaza tespit tutanağında tam kusurlu ibaresinden yola çıkılarak; davalı müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatılmış ve iş bu davayı açıldığı, bu nedenle davaya konu icra takibine itiraz edildiği, bu konuda kötü niyetli olmaktan bahsedilemeyeceği, talep edilen alacak likit hale gelmediğinden, takibe konu olamayacağı gibi icra inkar tazminatına da hükmedilemeyeceği, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerektiğini ve dilekçede açıklanan tüm nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın tüm taleplerle birlikte reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına ve davacı aleyhine %20′ den aşağıda olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle, —-esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın — gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki uyuşmazlığın, —- kapsamında davacı alacaklının davalı borçlular aleyhine— gerçekleşen trafik kazasında — plakalı aracın tam kusurlu olması sebebiyle —- plakalı araca vermiş olduğu hasardan dolayı beş günlük kazanç kaybı bedelinden kaynaklı giriştiği icra takibine davalıların itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesine tarafların arasındaki uyuşmazlığın buna yönelik olduğu tespit edilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, — takip dosyasının incelenmesinde;— tarihinde başlatılan takibin alacaklısının— borçlusunun —– alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davanın — tarihinde —– asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
—– mülkiyetinde bulunan araçların değer kaybı ve araçların işletilmemesinden doğan hak kaybı ve kazanç kaybı haklarının—– etmiş olduğu ve temlik sözleşmesinin dosyaya sunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan — tarihli beyan dilekçesi ile dava dışı temlik eden —davalı şirket arasında ise — tarihli uzun süreli araç kiralama sözleşmesi akdedilmiş olup, davacının kazanç kaybına uğradığını iddia ettiği dava konusu araç davalı şirket tarafından—- kiralanmış durumda ve kira bedelleri eksiksiz ödendiğinin, davacı tarafın talep ettiği kazanç kaybı oluşmadığı çünkü kaza yapan araç, davalı şirket bünyesince kiralanmış ve kira bedelleri kaza yapılıp yapılmadığı, aracın servis ve onarımda kalıp kalmadığına bakılmaksızın düzenli olarak ödendiği ve uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile faturaların gönderildiği anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu kalan 23,40-TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 647,51-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde——— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..26/10/2021