Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/272 E. 2018/245 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/272 Esas
KARAR NO : 2018/245

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2018
KARAR TARİHİ : 06/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu —- plaka sayılı aracın, davalı —Yatırım ve A.Ş.’nin işletmesinde olan Avrasya adıyla anılan tünelden 02/03/2017 ile 26/05/2017 tarihlerinde 67 kez geçiş ücreti 16,60-TL geçiş yapmış ve 1.112,20-TL okuyucu takip sisteminden hata nedeniyle HGS/ KGS kaydı okunmadığı, katlamalı ve 10 kat tutarında cezanın müvekkiline davalı şirket tarafından tarhedildiğini, söz konusu ücretin hatalı alındığına dair müvekkiline ödeme konusunda bir uyarı veya bilgi mesajının gönderilmediğini, davalı şirkete ihtarname çekilmiş olmasına rağmen, IBAN numarasının bildirilmediğini ve herhangi bir cevabında verilmediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu— Sulh Hukuk Mahkemesinde —Değişik İş sayılı dosyasıyla tevdi mahalli tayin edildiğini, uyuşmazlığın esasını çözer mahiyette karar verilmeyeceğinden talebin red olunduğunu, bunun üzerine 1.122,20-TL’nin PTT sistemi kullanılmak üzere havale yoluyla davalı şirkete ödendiğini, müvekkilinin geçiş yaptığı 2017 yılı mart-nisan ve mayıs aylarında kaçış geçişler konusunda bir bilgilendirme ve ihtarın yapılmadığını, sistemden müvekkilinin 25/12/2017 tarihinde yaptığı sorgulamada mevcut borcu öğrendiğini, söz konusu cezanın yasaya ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek 11.121,80-TL tutarında müvekkilinin davalı şirkete borçlu bulunmadığının tesipine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, sözleşmeye aykırılık nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın Kanundan kaynaklanan on katından ibaret medeni ceza/zararı aşan tazminat niteliğindeki tazminat alacağı nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteminden ilişkindir.
HMK 138. maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1895-1668 E-K.sayılı kararında görevsizlik nedeniyle davanın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde ve tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından usulden reddedilmesinde HMK 30. maddesi de gözetildiğinde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiştir. Anılan karara göre, dava şartlan yargılamanın her aşamasında denetlenip, dava şartının bulunmaması halinde HMK.nun 115/2.maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. Bu kapsamda dosya öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiştir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca TTK’da düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nın 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. 6335 Sayılı yasanın 2. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesi gereğince görev kamu düzenindendir. Yine HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca görev, dava şartlarından olup, HMK.’nın 115/1 maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3’ncü maddesinin (l) bendinde “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” ifade edeceği belirtilmiş, yine anılan kanunun 83’ncü maddesinin ikinci fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”denilmek suretiyle tüketici işlemi ile ilgili her türlü olayda Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un uygulanacağı, aynı kanunun 73’ncü maddesinin birinci fıkrasında ise “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” denilerek tüketici işlemlerinde tüketici mahkemelerinin görevli olacağı hüküm altına alınmıştır.
Dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından Avrasya Tünelinin işletilmesi sözleşme ile özel hukuk alanında faaliyette bulunan ve TTK m. 124 kapsamında bir ticari şirket olan davalıya devredilmiştir. TBK m. 1 vd. hükümleri uyarınca sözleşme açık yada örtülü şekilde icap ve bu icabın kabul edilmesiyle kurulmaktadır. Dava konusu olayda ise, bir sözleşmeye dayalı olarak Avrasya Tünelini işleten davalı, tüketicilere ve diğer kişilere tünelden geçmeleri hususunda, tüneli açık tutarak icapta bulunmakta, tünelden geçmek isteyenlerde tünelden geçmekle icabı kabul etmiş olmaktadırlar. İşte, böylece, taraflar arasında hizmet alma sözleşmesi kurulmuş olmaktadır. O nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlık sözleşmeye aykırılık kapsamında incelenmelidir.
Tüm dosya kapsamı anılan yasal düzenlemeler ile birlikte değerlendirildiğinde; davacının gerçek kişi davalının şirket olduğu, dava konusu edilen cezanın işletmesi davalı tarafından üstlenilen tünel, karayolu geçişi sebebiyle geçiş ücretinin süresi içerisinde ödenmemesine dayalı olarak davacıdan tazminat olarak talep edildiği, bu kapsamda taraflar arasında borçlar kanunu birinci maddesi anlamında yazılı olmayan bir sözleşmesel ilişki kurulduğu, uyuşmazlığın, kanundan doğan yetkiye istinaden uygulanan cezai yaptırımın sözleşmeye aykırı olup olmadığı noktasında incelenmesi gerektiği, davacının söz konusu tünelden geçiş yapan —plaka sayılı aracının hususi nitelikte ve otomobil vasfına sahip olduğu, davacının gerçek kişi olması sebebiyle 6502 sayılı Kanunun 3 ncü maddesi kapsamında tüketici, davalıda sağlayıcı olduğundan eldeki davaya bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varıldığından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 4,5/3, Tüketicinin Korunması Hakında Kanunun 3,73 ve HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığındandan usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı yanın yokluklarında gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Mahkemeleri İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/03/2018