Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/259 E. 2021/431 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/259 Esas
KARAR NO : 2021/431

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında sektör gereği davalı ile de aralarında değişik zaman ve miktarlarda ——–üzerine alış veriş olmuş ve davacı şirket davalı şirketten aldığı ürünlere karşılık ürünler alındıktan sonra cari borca ilişkin vadesi ortalama— ödemeleri geciktirmesi nedeniyle davacı şirket zorluğa düşmüş ve — yaparak mevcut borcunu azaltmak istemiştir.Bu durum karşılıklı anlaşma ile teyit edilerek mal iadesi gerçekleştiği, mal iadesi gerçekleştikten sonra sonuç itibariyle davacının borcu 152.029,00 TL kalmış iken ; ve çeklerin bankaca ödenen zorunlu kısımları toplamı— sayılı icra takip dosyası ile 35.450,00 TL’lik çekin 34.340,00 TL’lik kısmı icra takibine konu edildiği,, devir tarihi sonrası olduğu için davacılardan — çekin taahhüt bedeli düşüldükten sonra kalan 45.452,00 TL’lik kısmı icra takibine konu edildiği, davacılardan —– davalı şirket tarafından davacılardan —- tarihinde davalı şirket tarafından davacılardan — —– çekin taahhüt bedeli düşüldükten sonra kalan 53.487,00 TL’lik kısmı olmak üzere toplam 130.409,68 TL miktar icra takibine konu edildiği, davalı şirket davacı aleyhine işbu icra takiplerini başlatırken iade edilen malların bedelleri olan toplam 135.270,00 TL’yi icra takip konusu çek ve faturalardan mahsup etmemiş; ayrıca çeklerin bankaca ödenen zorunlu kısımları toplamı 8.460.00 Tl yi de düşmeyerek müvekkilin toplam borcu 287,299,00 TL olmasına ve 143.569.00 Tl kalmasına rağmen bir de üstüne yukarıda belirttiğimiz icra takiplerinde toplam 343.460,00 TL neye ilişkin olduğu belli olmayan bir rakam talep ederek tümüyle kötü niyetli bir tavır ortaya koyduğu, bu rakam davacının mevcut borcunun 199.891,00 TL üzerinde son derece fahiş ve haksız talep edilen bir rakam olduğu,— faturaların ilk iki tanesinin bedelleri toplamı 135.015,60 TL olup iade mal bedelleriyle bu meblağın aynı olması zaten iddiamızı doğrulamadığı, açıklanan nedenlerle —- takiplerinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacılardan —.sayılı dosyasındaki 34.340,00 TL asıl miktar ve dolayısıyla icra takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine; davacılardan —- tarihli fatura bedeli — ve dolayısıyla icra takip dosyasında bu miktara isabet eden dosya fer’ilerinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacılardan — çekin taahhüt bedeli düşüldükten sonra kalan– kısmından borçlu olmadığının tesbitine, dava sırasında davacılardan ödeme zorunluluğu oluşması halinde ödeme yapılan meblağın istirdadına, davalı şirketin kötü niyetli ve kusurlu olarak fazla meblağ ile başlattığı icra takiplerinden dolayı her bir takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin haksız davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle—— teminat altına alındığı, davacının talepleri haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiği, kabul manasında olmamak üzere müvekkil şirket söz konusu zarardan kaza tarihindeki —–, kabul manasında olmamak üzere — hesap edilmiş ve davalı şirket tarafından davacı tarafa ödendiği, davalı şirket sigortalısının tali kusuru da göz önünde bulundurularak davacılar için hesaplanan toplam 14.512,00 TL tazminat, ibraname karşılığında 10.01.2017 tarihinde davacı taraflara ödendiği, davalı şirket tarafından sorumlu olunan miktar ödendiğinden poliçe teminatı dahilinde başkaca hiçbir sorumluluğumuz bulunmadığı, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın—– talep etme zarureti doğduğu, zira davalı şirket sigortalısının kusuru oranında sorumlu olacağı, davayı kabul manasında olmamak üzere, davacının ceza dosyasında şikayetçi olup olmadığı hususunun tespiti gerektiği, davacının şikayetçi olmaması durumunda dava açma hakkı ortadan kalkacağından davanın reddi gerekeceği, davayı kabul manasında olmamak üzere müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması aksi takdirde asgari ücret olarak alınması gerektiği, davacı tarafından, sigortalımızın kusuru ve kusur ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğu usulen ispat edilmesi gerektiği, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerekli olduğu, haksız eylem sonucu yaralanma ve ölüm sebebiyle maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zarar belirlenerek ona hükmedilmesi gerektiği, gerçek zararın belirlenebilmesi için, olay sebebiyle elde edilen kazanımlar tazminat tutarından indirilmesi gerektiği, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiği, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle—–sayılı icra dosyalarında takip konusu edilen alacaklara ilişkin borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporları alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
——, borçlunun dosyamız davacıs——- tahsili için 25/10/2017 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
—— sayılı dosyasının incelenmesinde;takibin alacaklısı dosyamız davalısı ——– tarihinde icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
———-olduğu, çek ve çek tazminatından kaynaklı toplam 50.452,34-TL alacağın(faiz ve ferileriyle birlikte) tahsili için ——-mahsus icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
———-olduğu, çek ve çek tazminatından kaynaklı toplam 38.390,94-TL alacağın(faiz ve ferileriyle birlikte) tahsili için 04/10/2017 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
—— borçlunun dosyamız davacısı——-(faiz ve ferileriyle birlikte) tahsili için 03/01/2018 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi tarafından alınan 30/09/2020 tarihinde alınan raporda özetle; dava dosyasında davacı———- tarihinde şirket ortaklığından ayrıldığı,———– defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.220-226’ ve ——-tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, Davacı defterlerinin Kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile —– uygun olduğu, Davacılar lehine yada aleyhine delil kabiliyetlerinin bulunduğu, davalı tarafından—- T.T.K m.64,66 ve V.U.K. —-göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile —- uygun olduğu görüldüğü, davalı taraf lehine veya aleyhine delil kabiliyetleri bulunduğu, tarafların ticari defter kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü, birbirlerini doğruladığı, tarafların ticari defterlerinde yer alan—————- kısmının davacı —— ait olup olmadığı hususundaki takdirin sayın mahkemenize ait olduğu, davalı şirketin açmış olduğu 5 adet icra dosyasında tahsilde tekerrür olmamak üzere icra takibi başlattığı, toplam icra takip tutarlarının 370.750,28-tl olduğu sonuç ve kanaatine varıldığına dair rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Yerleşmiş Yargıtay kararlarına göre davalının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile birden fazla takip yapması mümkün olduğu gibi yine davacının da her icra takibinden dolayı haciz tehdidi altında bulunması nedeniyle bu davayı açmakta hukuki yararının olduğu değerlendirilmiştir. —-ve karar sayılı ilamı.)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, alınan bilirkişi raporu, icra dosyaları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalının ticari ilişkileri olduğu, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre davalının davacıya 121.447,70-TL borcu olduğu, borcun sebebinin davacılar tarafından keşide edilmiş ancak karşılığı olmayan ödenmeyen 7 adet çek olduğu, bu çek bedellerinin düşülmesi halinde davalının 152.029,30 TL alacaklı olduğu, davalı şirket defterlerinin incelenmesinde faturalara istinaden ihtilafın olmadığı, söz konusu çeklerin karşılıksız kalması sebebiyle davacı şirketin kaydi olarak ———borcu çek taahhüt tutarı düşüldükten sonra 143.569,30-TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi tarafından yapılan tespitlerin tarafların da kabulünde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiş ve ————sayılı icra dosyalarında takip konusu edilen alacak toplam tutarının 198.880,60-TL’lik kısmı açısından davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Tarafların tazminat talepleri bakımından ise şartları oluşmadığından her iki talebin de ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ ile,
– ——– icra dosyalarında takip konusu edilen alacak toplam tutarının 198.880,60-TL’lik kısmı açısından davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Davalının takipte haksız, aynı zamanda kötüniyetli olduğu sübut bulmadığından davacının tazminat isteminin reddine,
-Dava kabul edildiğinden davalının tazminat isteminin reddine,
2-Karar harcı 13.585,53-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL peşin harç ve 2.451,59-TL tamamlama harcı ve sonradan yatırılan harç tamamlama ücreti olarak 909,59-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.188,45-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 3.397,08‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 213,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, bilirkişi ücreti olarak 700-TL olmak üzere toplam 913,50-TL nin davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —– esaslara göre belirlenen 22.371,64-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
.