Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/251 E. 2019/60 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/251 Esas
KARAR NO : 2019/60
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı şirket arasında ticari amaçlı elektrik abonesi sözleşmesi akdedildiğini, iş bu abonelik sözleşmelerine istinaden davalı tarafından tahakkuk ettirilen faturalarda kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletişim sistem kullanım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli adı altında ücretler de müvekkilden tahsil edildiğini, edilmeye de ettiğini, müvekkilin saygın bir şirket olup, davalı şirketin tahakkuk ettirdiği faturalarını düzenli bir şekilde ödediği gibi, sorumlu bir tüzel kişi gibi davranıp herhangi bir kaçak faaliyetine de girmediğini, Müvekkilin söz konusu bedellerin belirlenmesine herhangi bir katkısı olmadığı gibi davalı firma haksız ve hukuka aykırı olarak söz konusu bedelleri tahsil ettiğini, davalıların haksız şart niteliğinde tek taraflı olarak elektrik faturalarına yansıttığı kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmeti bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim sistemlerini kullanma bedeli, dağıtım bedeli adı altında yapılan tahsilatlar ile bu haksız tahsilatların toplamı üzerinden uygulanarak alınan %18 KDV’nin iadesi talebinde bulunduğunu talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı …——— Vekili 28/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki 05.12.2014 tarihli sözleşmenin 15/3 maddesi uyarınca sözleşmenin uygulanmasında enerjisa ile müşteri arasında ortaya çıkabilecek ihtilafların çözümünde, İstanbul Anadolu —– Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olduğunu, görüldüğü üzere taraflar arasında bir yetki sözleşmesi yapılmış bulunduğunu, HMK’ya göre iki tarafın da tacir olduğu bu gibi durumlarda yetki sözleşmesi yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin içermiş olduğu yetki şartının yukarıdaki unsurları taşıdığını, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini gerektiğini talep etmiştir.
Davalı …———–. Vekili 07/06/2016 tarihli cevap dilekçesinde; Dava konusu tarife bileşenlerinin ——-Düzenleme Kurulu tarafından belirlenmiş olması nedeni ile müvekkile husumet yöneltilemeyeceğinden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, istirdat niteliğindeki davada davacı yanın tüm talepleri zaman aşımına uğradığını ve zaman aşımına uğradığından talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, ——– tek taraflı düzenleyici işlemine karşı Adli Yargı Mercilerinde dava açılamayacağını, Görevsizlik Kararı verilerek Kurul Kararları aleyhine açılan davalarda İlk Derece mercii olarak dosyanın görevli olan Danıştay Başkanlığı’na gönderilmesi gerektiğini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; elektrik abonesi olan davacıdan kayıp kaçak bedeli adı altında tahsil edilen bedellerin haksız tahsil edildiği iddiasına yönelik olarak davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dava dosyasının mahkememize tevzisinden önce geçirdiği safahat incelenmiş, davanın ilk olarak Kızılcıhamam Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açıldığı, anılan mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 10/08/2016 tarih ——E. ve ——- K. Sayılı ilam ile somut uyuşmazlıkta İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz yasa yoluna başvurulmaksızın 23/02/2018 tarihinde kesinleştiği ve anılan mahkemece dosyanın üst yazı ile gönderildiği ve mahkememize tevzi edildiği, mahkememizce tensip yapılarak taraflara tebliğ edildiği, ön inceleme için belirlenen günde davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunması sebebiyle istemin kabulüne karar verildiği ve ön incelemenin bir sonraki celse yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kızılcıhamam Asliye Hukuk Mahkemesi ile bu kapsamda yapılan yazışmada anılan mahkemece verilen cevapta gönderme istemine ilişkin bir dilekçe sunulmadığı, dosyanın muhteviyatı gereği mahkememize gönderme işleminin yapıldığı bilgisi verilmiştir.
HMK.20. Maddesi uyarınca; “(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. (2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.”
Dosya içeriği, ———- sistemi ve Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi yazı içeriği incelendiğinde, dosyanın mahkememize gönderilmesine ilişkin taraflarca sunulmuş bir talep dilekçesinin bulunmadığı saptanmış olmakla dosyanın HMK.m.20 hükmü kapsamında karar verilerek işlem yapılmak üzere Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesi’ne iadesine (gönderilmesine) karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosyasının incelenmesinde, HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde yetkisizlik kararı veren mahkemeye dava dosyasının mahkememize gönderilmesi yönünde taraflarca verilmiş bir talep dilekçesi bulunmadığı saptanmış olmakla dosyanın ilgili prosedürünün tamamlanması için Kızılcahamam Asliye Hukuk Mahkemesine ( iadesine) gönderilmesine,
2- Mahkememiz dosyasının esasının gönderme kararı sebebiyle kapatılmasına,
İlişkin olarak davacı vekilinin yokluğunda davalılar vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/01/2019