Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/224 E. 2021/428 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/224 Esas
KARAR NO : 2021/428

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 3 yıl kadar süredir ticaret yapıldığını, hemen hemen her siparişi satış müdürü olduğu bilinen davalı — bazen kendisi bazen — isimli kişinin aldığını, tarafların ticari ilişkileri süresince bu şekilde teamül oluştuğunu, imza karşılığı irsaliyelere istinaden gönderilen tüm faturalar da davalı yanca ödendiğini, ancak davalının takibe konu ettikleri; “İcra takibine konu —— sayılı toplam— meblağlı faturaların dayanağı olan davalı yanca talep edilen— adresinde teslim edildiğini, ancak davalı yan bu teslime rağmen, düzenlenen e faturaya karşı süresi geçtikten– yevmiye numaralı ihtarname ekinde faturaları geri gönderdiğini, taraflarınca– üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, ancak cari dökümden de görüleceği üzere faturaların bir kısmının ödenmiş bulunduğunu, toplam borcun 107.490,05 TL olduğunun ortaya çıkacağını,” beyan edip haksız, hukuka aykırı ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı yanın haksız ve hukuka aykırı itirazını yargılama aşaması uzasın diye yapıp maddi gerçeğin ortaya çıkmasına engel olduğu için davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari bir ilişki olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen— tarihleri arasında “—sipariş vermede yetkili olmadığını,— yetkisiz bir şekilde sipariş verdiğinin tespiti üzerine işten çıkarıldığını ve davacı tarafın faturalarına itiraz edildiğini, dava konusu fatura muhteviyatı malzemenin davalıya teslim edilmediğini, davacının dilekçesinde adı geçen — davalı şirket çalışanı olmadığını, malların teslim edildiği — bulunan bir — olduğunu, sevk irsaliyelerinin büyük bir kısmında bu şahsın imzasının bulunduğunu, davalı şirketin işlemler yapıldığı esnada — adresine teslim ettiğini beyan ettiğini fakat bu adresin davalı—- olarak gösterilen adres olduğunu, teslimatın bu adrese yapılmasının mümkün olmadığını, sevk irsaliyesini imzalayan şahsın –çalışanı olduğunu, malzemelerin — teslim edildiğini, davalı şirket nitelikli bir dolandırıcılık olayı ile karşılaştığını, bu konuda suç duyurusu yaptığını,-nolu dosya ile soruşturmanın devam ettiğini,” beyan edip davacıya karşı sebepsiz zenginleşme ve tazminat davacı açma hakları saklı kalmak üzere, davanın reddine, davacının kötü niyetli olarak takibin ve iş bu davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeni ile kötü niyetli olarak takibin ve iş bu davanın açılması sebebiyet vermesi nedeni ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, kötü niyetli olduğu açıkça görülen davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle—- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında—- tarihli duruşmada 7251 Sayılı Yasanın 58. maddesi ile TTK’nın 4/2 maddesinde yapılan değişiklik neticesinde yargılamaya basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu—– tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —— takibin 139.464,20-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme—– tarihinde müdürlüğün dosyasındaki asıl alacağa, faizine ve oranına, vekalet ücretine, yargılama gideri, harç ve masraflara tüm ferileri ile birlikte dosya borcunun tamamına itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın 22/02/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 107.490,05-TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
—— karar sayılı dosyasında davalı şirket çalışanı —– hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmış olup ceza dava dosyası içeriği, sanıkların ifade ve savunmaları, tanık ve katılan beyanları ve karar gözönüne alınarak dosyanın mahkememiz dosyası yönünden bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı değerlendirilmiştir.
——- talimat numarası aldığı, talimat yerine getirildiğinden mahkememize iade edildiği görüldü.
Mali müşavir bilirkişi tarafından 09/10/2020 tarihinde düzenlenen raporda özetle; Dosyasına sunulu belgeler ile davacı tarafın 2017 yılı ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; Davacı şirket tarafından ibraz edilen —— tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri —– ilişkin ticari defterlerin; T.T.K m.64,66, V.U.K. m.—- açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri —- uygun olduğu, davacı—– ticari defter ve dayanaklarına göre kaydi olarak davacı şirketten takip tarihi itibariyle 31.974,15-TL alacaklı göründüğü, davalı—— beyan etmediği, faturaları kabul etmediği, ticari defterlerine işlemediği, söz konusu faturalara ait sevk irsaliyelerinin teslim alan bölümünde—– davalı şirket çalışanı olmadığı, itirazın iptali ile ikame edilmiş davanın kabulü ve talebin haklılığına hükmedilmesi halinde; davacı şirketin davalı şirketten takip sonrası talep edebileceği faiz miktarının tutarının infaz aşamasında icra dairesince hesap edilebileceği, davacı şirketin icra inkâr tazminatı taleplerine ilişkin takdirin mahkemeye ait bulunduğuna ilişkin sonuç ve kanaatlerini bildirir rapor tanzim etmiş olduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ile savunmaları, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından davacının defter ve dayanakları üzerinde yapılan incelemede taraflar arasında 2016 yılından devirle gelen ticari ilişkinin bulunduğu, davacı şirketin davalı şirkete mal sattığı, davalı şirketin bu mal alışlarına karşılık çek ile ödemelerde bulunduğu, davacı şirketin davalı şirketten 107.490,05-TL alacaklı olduğu, davalı şirkete ait ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılan incelemede taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, 31.974,15-TL borç bakiyesi verdiği, davalı şirketin davacı şirketten —-bulunduğu, davalı şirketin davacı—– Başkanlığına da beyan etmediği, takibe konu faturalara ait sevk irsaliyeleri incelendiğinde ——– olarak çalıştığı ve davacı şirketten teslim aldığı davaya konu malları hurdacıya sattığı, davaya konu olaylarla—- cezalandırılmasına karar verildiği, davaya konu faturaların sevk irsaliyelerinde davacı şirketçe satılan malların davalı şirket— teslim alındığının anlaşıldığı, yine beyanına başvurulan davalı—- davacı şirket ile davalı şirket arasındaki—— yürütüldüğünü ve mal alımı noktasında birçok kez sipariş verdiğini beyan ettiği, bu anlamda —— davalı şirket adına hareket ettiği, dış ilişkide davalı şirketin sorumluluğunu doğuracağı, iç ilişkide rücu ilişkisinin söz konusu olabileceği anlaşıldığından davanın kabulü ile davalının davaya konu—— sayılı dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 107.490,05-TL asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacağa % 9,75 oranını aşmamak kaydı ile değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davalının davaya konu——-dosyasında yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 107.490,05-TL asıl alacak ile işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar asıl alacağa % 9,75 oranını aşmamak kaydı ile değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 7.342,65-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.138,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.204,30-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.138,35-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 318,2‬0-TL tebligat, müzekkere ve talimat gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.054,1‬0-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi ——-bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—–esaslara göre belirlenen 14.161,55-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.