Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/22 E. 2020/177 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/22 Esas
KARAR NO : 2020/177

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının, —– malzemeleri tedarikçiliği yapmakta olduğunu, davalı şirkete inşaat malzemeleri sattığını, bunun karşılığında davalı şirket adına, muhtelif tarihli toplam 34 adet fatura düzenlediğini, faturaların tamamının irsaliyeli olup fatura ve fatura içeriğindeki tüm malzemelerin eksiksiz olarak satım anında teslim edilmiş olmasına rağmen, davalı şirketin, işbu faturalardan bakiye 20.699,67.-TL bedeli ödemediğini, söz konusu faturalardan bakiye bedelin ödenmemesi üzerine, davalı hakkında İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, ancak davalı şirket tarafından borca, faize ve ferilerine itiraz edilerek, takibin durdurulduğunu, davalı borçlu tarafından, borca, faize ve ferilerine yapılan itirazın, haksız ve gerçek dışı olduğunu, itirazın takibi sürüncemede bırakma niyeti taşımakta olduğunu, bu nedenle duran takibe devam edebilmek ve borçlu şirketten olan alacağını tahsil edebilmek için işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu belirterek, davanın kabulü ile, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın ticari satış nedeniyle davacı alacağının tahsili için girişilen takibe itirazın iptaline ilişkin olduğunu, her ne kadar faturaya konu tutarın bakiye kısmının ödenmesi talep edilmişse de, davacının takip ve dava konusu malları davalıya teslim etmediğini, teslim edilmeyen fatura konusu mal bedelinin haksız olarak talep edilmekte olduğunu, davanın ticari mal satımından doğan alacağın tahsiline ilişkin olduğundan, alacağın varlığı ve malların tesliminin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davacının her ne kadar uyuşmazlık konusu ticari mallara ilişkin sevk irsaliyesi sunmuş olsa da, sevk irsaliyelerinin bir bölümünde teslim alan kişilerin kim olduklarının bilmediklerini, bu kişilerin kim olduklarının ve davalı şirket ile aralarındaki ilişkinin davacı tarafından somut olarak ortaya konulması gerektiğini, sevk irsaliyelerinde davalı şirketin kaşesinin bulunmadığını, İmzaların kime ait olduğunun da somut olarak ortaya konulmadığından, sevk İrsaliyelerinin davalı şirket İle illiyeti tespit edilemediğini, yine takip ve dava konusu alacağın müstenit olduğu İddia olunan faturaların sevk irsaliyelerinin bir kısmında imza bulunmadığını, bu faturaların davalı şirkete mal teslimini ispatlayamadığı hususunun tartışmasız olduğunu, bir kısım faturalarda İse—– bulunmamakta olup, ticaret sicilde de kayıtları farklı olduğunu, adı geçen —– sicile kayıtlı olduğunu, bu nedenle davacı şirketin hataen müvekkili şirkete takip başlatmış olabileceğini, sevk irsaliyelerinin bir kısmında ise ” —- gibi hayal ürünü kişilerin imzası yer aldığını belirterek, davanın reddine, davacının takip talebinde yazılı olan miktarın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası,—— formları celp edilmiş, taraflarca dosyaya dosyaya sunulan, fatura ve diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 20.699,67 TL asıl alacağın tahsili için 07/12/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen—— kayıtlarında davalının davacı ile olan ticari ilişkisi kapsamında — tutarında mal alım bildirimini bağlı bulunduğu Vergi Dairesine yaptığı tespit edilmiştir.
Celp edilen —- kayıtlarında ise; davacı tarafından sunulan irsaliyeli faturalar içeriğinde yer alan—— isimli şahısların irsaliyeli fatura tarihinde davalı çalışanı olarak kayıtlı oldukları tespit edilmiştir.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir —— tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 04/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 2015-2016-2017 yılı ticari defterlerinin incelenmesinde takip tarihi itibariyle davalıdan 20.699,67 TL alacaklı olduğu bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporuna yapılan itirazlar sonrasında BA BS formları celp edilerek dosya ek rapor tanzimi için tekrar anılan bilirkişiye tevdi edilmiş, anılan bilirkişi tarafından sunulan 18/06/2019 tarihli ek raporda; davacı tarafından 30/05/2019 tarihinde dosyaya sunulan sevk irsaliyilerine göre; davacı alacağının 16.495,07 TL olduğu belirlenmiş, söz konusu raporları ilgili kısımları raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce 10/12/2019 tarihli duruşmanın 1 nolu ara kararı gereğince; davalı şirket yetkilisi —– edilmiş, söz konusu şahıs 25/02/2020 tarihli duruşmada “Tam olarak bilmemekle birlikte şirket 2015 yılından itibaren faaliyettedir. Kurulduğundan itibaren 2018 yılının Kasım ayına kadar —– dışında mal almaya yetkilendirilmiş kimse yoktu. Bana gösterilen irsaliyeler altındaki imzaların hiç biri bana ait değildir. O tarihte imza atanların da kim olduklarını bilmem.———–etmem de mümkün değildir. —– Ancak okulu olduğu için münferiden ben yetkili kılındım. Dolayısıyla şirketin işleyişi ile ilgili bilgilere haizim ” şeklinde beyanda bulunmuş, söz konusu beyanı imza altına alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında mal satışına ilişkin kurulan ticari ilişki kapsamında davacının takibe konu alacağa dair malları davalıya teslim edip etmediği, alacağın ödenmeyen miktarlarının ne olduğu, bu kapsamda takip tarihi itibariyle muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın iptali, icra inkar ve kötü niyet tazminatı hüküm koşulları oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında mal satışına ilişkin kurulan yazılı olmayan sözleşmeye dayalı ticari ilişki kapsamında davacının satıcı, davalının ise alıcı olduğu, davacının incelenen 2015-2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 20.699,67 TL alacağının bulunduğu, davalının ise yapılan usulüne uygun ihtara rağmen ticari defterlerini hazır etmediği için ticari defterleri üzerinde incelemenin yapılamadığı, davacı tarafından sunulan irsaliyeli faturaların bir kısmında isim ve imza bulunurken bazılarında sadece isim ve bazılarında ise sadece imza bulunduğu, kök ve ek rapor içeriğinde belirtildiği üzere; davacı tarafından sunulan irsaliyeli faturaların ———- tutarındaki satış işlemine konu irsaliyelerdeki isimlerin celp edilen ——- yazısı içerisindeki davalı çalışan isimleri ile uyumlu olduğu, keza celp edilen davalı yan BA kayıtlarında da davalının davacıdan aldığı ——-bildirdiği, her ne kadar davalı şirketin yetkilisinin huzurda isticvap edilmesinde kendisine gösterilen imzaların kime ait olduğu hususunda bilgi sahibi olmadığı, kıyas etmesinin de mümkün olmadığı, tek yetkili kılınanın kendisi olduğunu beyan ettiği görülmüş ise de dosya kapsamı celp edilen—– kayıtları ve sunulan diğer deliller nazara alındığında isticvap edilenin beyanlarına itibar edilemeyeceği, ek raporda dava konusu alacak üzerinden belirlenen 4.436,00 TL tutarındaki 9 adet irsaliyeli faturadan imza içermeyen ve sadece isim içeren —— tutarlı faturalar haricinde kalan 7 adet fatura üzerinde isim ve imzanın bulunduğu ve toplanan tüm deliller itibariyle söz konusu bu iki fatura haricindeki diğer irsaliyeli faturalar içeriğinde yer alan malların da davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği ve dolayısıyla davacının iddiasını kısmen ispat ettiği kanaatine varılarak; davanın kısmen kabulü ile İAA —-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 20.149,04 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan 4.030,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen miktar yönünden davacının kötü niyetli olarak takip başlattığına dair dosyaya yansıyan bir delil olmaması sebebiyle şartları bulunmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İAA —–. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın 20.149,04 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar yönünden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan 4.030,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Reddedilen miktar yönünden davacının kötü niyetli olarak takip başlattığına dair dosyaya yansıyan bir delil olmaması sebebiyle şartları bulunmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
4-Karar harcı 1.376,38 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 250,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.325,88 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 286,40 TL ilk masraf, 179,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.216,30 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.183,95 TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …—– deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …——- esaslara göre belirlenen ——- nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda, davalı şirket yetkili ve davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.