Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/214 E. 2018/1198 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/214 Esas
KARAR NO : 2018/1198

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkil ——— makineleri isimli şahıs firması ile iş makinalarının tamir bakım servis ve yedek parça işleri yönünden hizmet verdiğini, Davalı şahısın müvekkile başvurarak hem tamir hizmeti hem de yedek parça alımı gerçekleştirdiğini, müvekkilinin ise buna istinaden davalı adına 42.077,62 TL ödeme çıkardığını, 24.08.2017 tarihli—— seri numaralı 26.000,12 TL ve 15.09.2017 tarihli ——– seri numaralı 16.077,50 TL bedelli iki ayrı fatura kestiğini, Buna istinaden davalı ile 30.11.2017 tarihinde mutabakat sözleşmesi yapıldığını buna istinaden fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine Antalya ———–.İcra Müdürlüğü 2018/299 E. Sayıl dosyasından fatura alacağına ilişkin ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafça borca faize,faiz oranına, yetkiye itiraz edildiğini beyan ederek Davalının asıl alacak yönünden yaptığı itiraz haricinde hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olan vekalet ücreti masraflar,faiz ve diğer feriler yönünden, Davalı şirketin haksız ve hukuki dayanağı olmayan itirazının asıl alacak olan 42.077,62 TL ‘Nin mahsup edilerek kalan miktar olan 8.935,42 TL üzerinden takibin devamına, Davalı şirketin 8.935,42 TL üzerinden asgari yüzde yirmi oranında icra inkar tazminatı ile birlikte ödemeye mahkum edilmesini, Mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacının, davalı aleyhine Antalya ———–.İcra Müdürlüğü 2018/299 E. Sayıl dosyasından fatura alacağına ilişkin ilamsız takip başlattığını, itirazdan iki gün önce dava dışı————– keşideci olduğu alacaklısının davalı … olduğu — Çarşı Şubesi 25.000,00 TL bedelli ——- seri nolu ve yine ——— 17.077,62 TL bedelli —– seri nolu olmak üzere toplamda 42.077,62 TL (asıl alacak değeri ) çekin davalı tarafça ciro edilerek müvekkiline gönderildiğini, bu durumda davalının borcu olduğunu kabul etmiş olduğunu, Buna rağmen yine de borcun tamamına itiraz edildiğini, kısmi ödeme olmasına rağmen kısmi itiraz yapılmadığını, Davacının yetkisiz icra müdürlüğünde (Antalya’da) takip açtığını, Ödeme emri üzerine müvekkil davacı ile görüşüp, borcun ifası amacıyla söz konusu iki adet çekin ciro edilerek teslim edildiğini, Tarafların sözlü anlaşmalarına göre; çekleri teslimi ile davacı icra takibinden feragat etmesi gerekirken bunu yapmadığını, davalının itiraz tarihi itibariyle davacıya hiçbir borcu kalmadığını beyan ederek, davanın reddine, davacının davalıya %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Yargıtay ———–. Hukuk Dairesinin 25/05/2015 tarih ve ——- esas 2015/9298 karar ile 06/02/2016 tarih 2015/9854 esas ve 2016/1152 karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir .
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalar tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK nun 4(1)-a ve devamı bentlerinde yazılı uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise uyuşmazlığın her iki tarafının birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olan davalardır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu temel uyuşmazlığın taraflar arasında yapılan tamir hizmeti ve yedek parça alımından kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası olduğu görülmüştür.
Davaya konu uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava anlamında bir uyuşmazlık niteliğinde olmadığı gibi, davacı taraf tacir olup uyuşmazlık ticari işletmesinden kaynaklı ise de davalı …’ın gerçek kişi olduğu, tacir olup uyuşmazlığın ticari işletmesinden kaynaklı olduğuna dair dosyada mevcut bir belge olmadığı, uyuşmazlığın ticari bir işletmeden kaynaklanmadığı , dolayısıyla nispi ticari dava ölçüleri yönünden de ilgili şartların oluşmadığı, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi mümkün olmayıp 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2/2 maddesi gereğince görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1- Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.