Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/213 E. 2020/648 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/213 Esas
KARAR NO : 2020/648

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle;—- motorlu ve motorsuz kara, deniz, hava yük ve yolcu taşımacılığında kullanılan nakil vasıtalarının alımı, satımı, kiralanması ve kiraya verilmesi, ithali ve ihracını ve —- tarihinde tescil edilen — yazılı olan diğer işleri yapmak üzere faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin 19.000.000,00 TL ana sermaye ile davalı şirkete—– ile %45 oranında ortak olduğunu, sicil kayıtlarında ise müvekkilinin 19.000,00 TL sermaye bedelli hisse payı %0,1 (binde bir) oranında pay sahibi, diğer ortak olan …’un ise %99,9 oranında pay sahibi olarak göründüğünü, bu pay oranının diğer ortak ve aynı zamanda şirket müdürü olan …’un sahtecilik yapması neticesinde oluştuğunu, taraflar arasında birçok davanın süregeldiğini, davalı şirket ile müvekkili arasında —- yıllarına ait genel kurul toplantılarında alınan kararların iptali davasının bulunduğunu, 2016 yılı ortaklar genel kurulu toplantısında 3 ve 4. gündem maddesi olarak görüşülen 2016 yılı faaliyet dönemine ait faaliyet raporları ve tasdik edilen —- tabloların eksik, yanlış ve gerçek dışı olduğunu, —- tarafından hazırlanan kayyım raporuna göre sermayenin 2/3 oranında kaybedildiği ve raporlarda mevcut bulunan tutarlara göre bazı hesaplarda çok büyük tutarlarda farklılıkların ortaya çıktığının gözlendiği yönünde beyanda bulunulduğu, şirketin mali tablolarının gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, mevcut muhasebe bilgi sisteminin gerçekçi olmadığını belirterek, 2016 yılı olağan ortaklar genel kurulunda gündemin 3, 4, 6 ve 7. Maddeleri gereği alınan kararların iptali ile dava konusu alınan kararların TTK madde 449 gereğince icrasının geri bırakılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; 28/12/2017 tarihinde yapılan 2016 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 6 ve 7. maddeleri kapsamında müzakere ve tasdik edilen faaliyet raporu ve —gerçeği yansıtmadığı yönündeki iddialara dayanak olarak mahkememizin —- esas sayılı dosyasına sunulan kayyım raporu ile İstanbul –. Asliye Ceza Mahkemesinin —- esas sayılı dosyasına soruşturma aşamasında celp edilen vergi inceleme raporlarının gösterildiğini, dava konusu 2016 yılına ait ortaklar kurulu toplantısında okunan, müzakere ve tasdik edilen faaliyet raporu ve — tamamen gerçeğe uygun bir şekilde tanzim edildiğini, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlarda, gerçeğe aykırı ve şüphe uyandıracak hiç bir verinin bulunmadığını, kaldı ki müvekkili davalı şirketin 4 yıldır denetim kayyımı— — tarafından denetlenmekte olduğunu, davacının dava dilekçesinde, şirketin %45 hissesine sahip olduğunu belirtmiş olmasına rağmen; gerçekte 22/07/1992 tarihi itibariyle %40 hissesine sahip olduğu ve hisse miktarının hiç bir zaman bu oranın üzerine çıkmadığını, davacının — sahip olduğu %40’lık hissesinin, davacının aradan geçen süre içerisinde şirket işleri ile hiçbir şekilde ilgilenmemesi ve uzun süreç içerisinde yapılan sermaye artışı dışında, hiç bir sermaye artışına katılmaması nedeniyle küçüldüğünü ve davacının hali hazırda davalı şirketin %0,1’lik hissesine sahip ortağı haline geldiğini ve sermaye artışlarına katılmaması sebebiyle pay oranının düştüğünü belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini ve davacı yanın kötü niyetli olmasından dolayı HMK’nın 329/1. maddesi gereğince ücreti vekalet ile HMK’nın 329/2. maddesi gereğince disiplin para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davalı şirketin —- yılına ait olağan genel kurulunun — nolu kararlarının iptali taleplidir.
TTK.nun 620. maddesine göre, limited şirket ortaklar genel kurulunda bir karar alınabilmesi için, ayrıca bir yasal düzenleme bulunmayıp, şirket ana sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde; genel kurul kararları toplantıda temsil edilenlerin oylarının salt çoğunluğu ile alınır. Farklı nisap aranan haller saklıdır. TTK.nun 622. maddesine göre, — kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümler kıyas yoluyla limited şirketlerde de uygulanacaktır.
Davacının şirket ortağı olup, bu davayı açmakta taraf sıfatı, hukuki yararı olduğu anlaşılmıştır. Yine davanın, TTK.nun 445. maddesine göre 3 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı, şirketin merkezi itibariyle davanın kesin yetki kuralına uygun şekilde mahkememizde açıldığı anlaşılmaktadır.
Toplantı ve karar nisabı hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bu kararların kanuna, ana sözleşmeye, iyi niyet kurallarına uygun olup olmadığı konusunda şirket merkezinde, şirket ticari defter, belge ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti—– tarihli raporunda, alınan kararlarda iptal edilmesini gerektirir bir durumun olmadığının mütalaa edildiği görülmüştür.
İptali istenen genel kurulun 3 nolu kararında 2016 yılı faaliyet raporlarının okunarak müzakere edildiği, 4 nolu kararında fınansal tabloların onaylandığı, 6 nolu kararında kar dağıtımına ilişkin bir karara yer olmadığına karar verildiği, ——- hesap dönemi için bağımsız denetçi olarak seçilmesi kararının alındığı görülmüştür.
Bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmış, denetime elverişli görülen rapora mahkememizce de itibar edilmiştir.
Dosyanın bir bütün olarak incelenmesinde; iptali istenen kararlardan 3. maddede faaliyet raporlarının okunduğu ve müzakeresine geçildiği hususunun tutanağa bağlandığı, bu maddede yapılan bir oylama ve alınan bir karar olmadığından iptale konu bir talebin de olamayacağı, Kurulun 4. maddesinde finansal tabloların onaylandığı ve davacının finansal tabloların fiktif değerler üzerine hazırlandığını ve gerçeği yansıtmadığı iddiasına dair delil ileri sürmediği ve bu nedenle iddialarının soyut kaldığı, genel kurulun 6. maddesinde kar dağıtmama kararının alındığı, davacının bu karara muhalefetini daha oylama yapılmadan tutanağa geçirttiği ve muhalefet şerhini ve muhalefet beyanına ilişkin dilekçesini —-sunduğu, karın dağıtılmaması kararının oy çokluğuyla alındığı, ancak davacının muhalefetinin karara yönelik yapılmış geçerli bir muhalefet olmadığı, Genel Kurul’un 7 nolu maddesinde ise bağımsız denetçi seçimine dair alınan kararda kanuna ve esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılığın mevcut olmadığı, alınan kararın yasa ve ana sözleşme hükümlerine uygun olup, yeterli karar alma nisabının oluştuğu, davacının iptal gerekçeleri soyut beyanlar olarak kaldığı, dava konusu edilen gündem maddelerinde belirtilen hususların yukarıda açıklandığı gerekçelerle iptal sebeplerinin mevcut olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı şirketin —- tarihli genel kurul toplantısında alınan kararlarda — nolu maddelerin iptaline yönelik açılmış olan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6—- ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 3.400,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.