Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/211 E. 2021/17 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/211 Esas
KARAR NO: 2021/17
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2013
KARAR TARİHİ: 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun müvekkili bankanın —- tarihinde imzaladığı genel kredi ve taşıt aracı rehin sözleşmesi doğrultusunda kredi kullandığını, kullanılan kredinin teminatı olarak —- müvekkili banka lehine ipotek konulduğunu, ancak davalı borçlunun sözleşmelere uygun olarak borcunu ödememesi üzerine——- ihtarnamesi gönderildiğini, ödenmeyen taksitlerin ödenmesi aksi takdirde tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının asıl borçlu davalıya ve diğer müşterek müteselsil kefillere bildirildiğini, buna rağmen davalı borçlunun borcunu ödemediğinden ve kendisine gönderilen ihtarnameye de herhangi bir itiraz da bulunmadığından kredi borcunun tahsili için —– dosyası ile—- rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe geçildiğini ve ödeme emrinin de tebliğ edildiğini, ancak davalı borçlunun söz konusu takibe ilişkin —- kanalıyla dilekçe sunarak beyanda bulunduğunu, ancak söz konusu dilekçesinde hiçbir şekilde “Borca itiraz ettiğine” ilişkin bir ibare bulunmamasına rağmen icra müdürlüğünce yazının borca itiraz dilekçesi olarak değerlendirildiğini, öncelikle söz konusu yazının borca itiraz dilekçesi olarak kabul edilmeyerek takibin bu yönden devamına karar verilmesini, olmadığı takdirde dava dilekçedeki beyanları kabul etmediklerini, borçlunun beyanlarının mesnetsiz ve delilsiz olduğunu, dolayısıyla davalının itirazının mahkemece iptalinde hiçbir sakınca bulunmadığını, borçlu tarafından takibe yapılan itirazın borçlununda altında imzası bulunan kredi sözleşmesinin ilgili maddeleri karşısında geçersiz olduğunu, bu şartlarda kabul edilen yıllık faiz oranı,— gecikme faizi olup, borçluya gönderilen ödeme emrinde de sözleşme ve kanuna uygun olarak yıllık—akdi temerrüt faizi talep edildiğini, vaki borç sebebiyle davalının temerüdde düştüğünü, borca yapılan böylesi bir itiraz nedeniyle kanunda belirtilen miktardan az olmamak üzere icra inkar tazminatı da ödemesi gerektiğini beyan ederek öncelikle davalının geçersiz bir itiraz dilekçesi niteliklerini taşımayan ve borca itiraz ettiğini de gösterir herhangi bir ibare içermeyen beyanlarının reddine, kabul edilmemesi durumunda —– sayılı dosyasından açılmış takibe ilişkin itirazının iptaline, kanunda ifade edilen miktardan az olmamak üzere icra inkar tazminatına, takibin devamına ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, kredi alacağına istinaden başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Dosyanın geçirdiği safahat incelendiğinde; ilk olarak açıldığı—– sayılı kararın davalı vekilince temyiz edilmesi akabinde——- karar sayılı ilamıyla davanın görevli mahkemece bakılmadığı, davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu gerekçesiyle bozulduğu ve dosyanın anılan mahkemeye iade edildiği, yine mahkemece —– Esası aldığı ve anılan esas sayılı dosya üzerinden —– sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verildiği, süresi içerisinde yapılan gönderme talebiyle dosyanın mahkememize gönderildiği ve yargılama mahkememizin —- üzerinden sonuçlandırılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası ve —- dosyasından verilen karar ve diğer belgeler —- üzerinden celp edilmiş, taraf vekilleri tarafından sunulan kredi sözleşmesi, hesap ekstresi, kefaletname ve ihtarname örneklerini dilekçe eki ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu—- icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı— tarafından borçlu—-aleyhine —- geçmiş gün faizi,—-olmak üzere Toplam: —- üzerinden ilamsız icra takibinde bulunulduğu, borçlu tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu buna göre davanın yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın mahkememize gönderilmeden önce görevsiz mahkemece kök ve ek bilirkişi raporları alınmış ve söz konusu raporlarda özetle; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacağı bulunduğu belirtilmiş ise de; toplanan deliller kapsamında ve özellikle ——– sayılı ilamıyla onandığı, söz konusu davanın dosyamız davalısı tarafından yine dosyamız davalısı aleyhine açılan menfi tespit davası olduğu ve alınan kararda özetle; davacının davalı bankadan taşıt kredisi kullandığı, her ne kadar davalı tarafından üretici kart üretici kart kullanımına bağlı oluşan kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle ihtarname keşide edilmiş ise de; söz konusu kartın davacıya teslim edilmediği, kartı teslim almayan davacının kullanımdan da sorumlu olmayacağı kabul edilerek; davanın kabulüne ve davacının davalıya dava konusu üretici kartından ve buna dayalı takipten dolayı —–borçlu olmadığının tespitine karar verildiği görülmekle; konunun bu kapsamda incelenmesi yönünden dosya alanında — tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda iki farklı seçenek şeklinde kanaatin bildirildiği, bildirilen ilk kanaat olan davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunmadığı yönündeki kanaatin dosya kapsamına uygun olduğu ve bu itibarla, söz konusu bilirkişi raporunun HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında imza edilen genel kredi sözleşmesi kapsamında davalıya kullandırılan üretici kredisi ve—– kapsamında davacı tarafından borçların ödenmediği iddiasıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminin yerinde olup olmadığı, davalının üretici kredisi kullanıp kullanmadığı, icra dosyasına konu edilen borcun üretici kredisi ve traktör alımı için verilen kredi kapsamında ayrıştırılarak borcun hesaplanması ve davalının hangi tutardan sorumlu olduğunun tespiti bu itibarla itirazın iptali ve icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre; davalının, davacı bankanın —– tarihinde imzaladığı genel kredi ve taşıt aracı rehin sözleşmesi doğrultusunda kredi kullandığı, kullanılan kredinin teminatı olarak —— üzerine müvekkili banka lehine rehin konulduğu, davacı tarafından davalı borçlunun sözleşmelere uygun olarak borcunu ödememesi iddiası üzerine ——– tarihli ihtarnamesi gönderildiği, ancak denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davalı tarafından ilk taksit tutarı olan — tarihinde ödendiği, ——sonraki tarihli taksitlerini ihtarname tarihi itibariyle muaccel hale gelmediği, her ne kadar davacı banka tarafından davalıya üretici kart verildiği ve davalıya —- kredi kullandırıldığı ve hesabın kullandırılan tüm krediler kapsamında kat edildiği belirtilerek alacağın muaccel olduğu iddia edilmiş ise de; deliller kısmında özetlenen—– verilen ve davalının davacının üretici kart kapsamında kullandırdığı kredi borcundan borçlu olmadığı ilişkin kararın yargıtay onamasından geçerek kesinleşmesi sebebiyle bu iddianın dosya kapsamına uygun olmadığı, davalının hesap kat tarihi itibariyle gecikmiş taksit borcunun bulunmadığı ve davacının takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş bir alacağının da olmadığı kanaatine varılarak; davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 59,30-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 892,00 TL harcın mahsubu ile artan 832,70-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.510,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/01/2021