Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/207 E. 2020/236 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/207 Esas
KARAR NO : 2020/236

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirket tarafından davalı aleyhine —- —esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazı sonucunda takibin durduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete, aralarındaki ticari ilişkiye dayalı olarak fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 7.452,00-TL borcu bulunduğunu, söz konusu borcun uzun süre ödenmemesi nedeniyle icra takibinin başlatıldığını, davalı borçlunun borca ve ferilerine itiraz ederek borcu ödemekten kaçınmaya çalıştığını, yapılacak bilirkişi incelemesi ile alacaklarının sabit olacağım iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ile takibin takip şartlarıyla devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı mahkumiyetine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasını talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptının usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisine dayalı faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilerek incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, —-esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; —- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının … borçlusunun …olduğu; takibin bir kısım fatura alacağı açıklamasıyla — alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 03/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği; borçlu tarafından 08/01/2018 tarihli dilekçe, yetkiye, borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı; davanın 19/02/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından ödeme emrine süresinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ve bu husus dava şartlarından olup öncelikle incelenmesi gerekirken mahkememizce yargılama sırasında bu hususta bir karar verilmemiş ise de —- yazılan müzekkere cevabında davalı şirket adresinin —– olduğu ve kaydını 26/05/2017 tarihinde yaptırdığı, dolayısıyla davalı şirket —- icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin itirazının yerinde olmadığı ve davacı tarafın takibi başlattığı—yetkili hale geldiği anlaşıldığından, yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş , gerekli ihtarlar yapılmış, davacı tarafça inceleme gün ve saatinde defterler sunulmakla birlikte davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş herhangi bir mazeret de bildirmemiştir. Davacı defterleri ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, —- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle,” Davacı şirket tarafından ibraz edilen — göre açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yaptırıldığı, davacı defterlerinin Kayıt nizamı bakımından V.U.K. m. 215-219 hükümleri ile Muhasebe Sistem Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olduğu, davacı şirket lehine delil kabiliyetinin bulunduğu, davalı şirketin ticari defter ve belgelerini, inceleme günü olan 31.052019 tarihinde ibraz etmemesi üzerine gerekli inceleme ve değerlendirme yapılamadığı, davacı şirketin ticari defter ve dayanaklarına göre takip tarihi itibariyle KAYDİ olarak 7.452,00- TL davacı Şirketin davalıdan alacaklı olduğu kaydının olduğu, sevk irsaliyeleri ve fatura içiriği malların davalı şirket adresine gönderilmek üzere —– şirketinin —- kargo kaşesi ve taşıma belgesi karşılılığında teslim edildiği , kargo şirketi tarafından 03/08/2016 tarihli taşıma belgesi ile malların 05/08/2016 tarihinde davalı şirket adresinde —- isimli şahsa teslim edildiği, davalı şirketin mallara ve fatura muhteviyatına yasal nitelikli bir itirazın bulunmadığı” yönünde tespit yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan hükme ve denetime elverişli rapor içeriği ile taraflar arasında mal alım satımına ilişkin ticari ilişkinin bulunduğu ve davacının lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerinde de alacağın kayıtlı olduğu, davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen inceleme günü ve saatinde defterlerini sunmadığı, davaya cevap vermeyip, duruşmalara da katılmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki ile mal ve faturanın davalı şirkete teslim edildiğinin tüm dosya kapsamında toplanan deliller itibari ile sabit olduğu, aksi yönde davalı tarafça hiçbir savunmada bulunulmadığı ve delil kabiliyetine haiz herhangi bir belgenin de sunulmadığı, Yargıtay —-. Hukuk Dairesinin —– Karar sayılı kararında da belirttiği üzere ticari davalarda taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi gerektiği ve gerekli ihtarlara rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmadığı taktirde kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı, aksi bir yorumun karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç doğuracağı ve bu durumun HMK’nın açık düzenlemelerine aykırı olacağı göz önüne bulundurularak, davalının ödeme emrine yönelik soyut itirazının yerinde olmadığı ve davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne, davalının —–yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 7.452,00 TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık % 9.75 oranını geçmemek kaydı ile yıllık %9.5 ve değişen oranlarda işleyecek avans faiz üzerinden devamına, talep edilen asıl alacak faturadan kaynaklı likit bir alacak olduğundan hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,
-Davalının —— yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 7.452,00 TL asıl alacak ve işleyecek faiz yönünden takip tarihinden tahsil tarihine kadar işleyecek yıllık % 9.75 oranını geçmemek kaydı ile yıllık %9.5 ve değişen oranlarda işleyecek avans faiz üzerinden devamına,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 509,05-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 127,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 381,78-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 127,27-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet harcı, 128,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 920,80-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.