Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/189 E. 2019/588 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/189 Esas
KARAR NO : 2019/588
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 14/02/2018
KARAR TARİHİ: 07/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait ——— plakalı aracın 25/01/2016 tarihinde ————- pkalı araç şöförünün %100 kusurlu olduğu kazada hasar gördüğünü, söz konusu durumun kaza yeri tetkiki ve sürücü beyanları kaza tespit tutanağı ile tespit edildiğini, kaza sebebi ile müvekkiline ait aracın 5 gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevi yerine getirilemediğinden kazanç kaybına ilişkin alacak oluştuğunu alacağın tahsili için İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün ——- esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine borçluların haksız bir şekilde itiraz ettiğini beyan ederek, davanın kabulü ile borçluların İstanbu 20. İcra Müdürlüğünün ———- esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı Şirvet vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görevsizlik itirazları olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle öncelikle usul yönünden itirazlarının kabulüne, mahkeme aksi kanaatte olursa davanın esasına girilmesi halinde haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
dava konusu olarak iddia edilen miktarın afaki olduğunu, davacı aracın ticari olduğunun ispati gerektiğini, ticari olan bir aracın 5 günde tamirinin mümkün olmadığını, talep edilen miktarın çok fazla olduğunu, davacı şirkete ait aracın ticari olmadığından davanın asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 25/05/2015 tarih ve 2014/14664 esas 2015/9298 karar ile 06/02/2016 tarih 2015/9854 esas ve 2016/1152 karar sayılı ilamlarında ve çok sayıda benzer ilamlarda da vurgulandığı üzere;
TTK’ nun 5(1) maddesi uyarınca ticari davalara bakma görevi Asliye ticaret mahkemesine aittir .6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden tacir ve her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, TTK da veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davaya konu temel uyuşmazlığın trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen kazanç kaybı nedeniyle itirazın iptali istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 3. maddesinde ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Somut olayda, davacı şirketin dava dışı şirketten alacağı temlik aldığı , dava dışı şirketin turizm davalı şirketin inşaat ve elektronik alanında faailet gösterdiği anlaşılmış ise de, dava dışı şirkete ait ——– plakalı araç ile davalıya ait ———— plakalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda, davacıya ait araçta hasar meydana geldiğini belirterek kazanç kaybının davalılardan tahsilini talep etttiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden ve tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, davacının kullandığı araç ile davalıya ait aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklandığı, bu haliyle uyuşmazlığın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu anlaşıldığından, davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37 Hukuk Dairesi’nin —- Esas——– Karar sayılı kararı ile de tarafların her iki tarafı şirket olsa dahi uyuşmazlık ticari işletmelerden kaynaklanmayıp haksız fiilden kaynaklı trafik kazası sonucu meydana gelen tazminat talebine yönelik ise görev yeri Asliye Hukuk Mahkemesi olarak tayin edilmiştir.
Yukarıda anlatılan nedenlerle TTK’nun 4(1) maddesindeki düzenleme nedeniyle somut davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olup davaya bakmanın mümkün olmadığı, görevin dava şartlarından olduğu ve HMK nun 115(1) maddesi uyarınca davanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu yönünden usulden reddine, görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın TTK 4-5/3. ve HMK.114/1-c maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
İlişkin olarak taraf vekillerinin ve davalı asilin yüzüne karşı KESİN olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/05/2019