Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/181 E. 2023/586 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/181
KARAR NO : 2023/586

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/02/2018

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/05/2022
KARAR TARİHİ : 11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından—-numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı, davalı —- işleteni olduğu, davalı—- sevk ve idaresindeki—– plakalı ticari taksinin 23.02.2017 tarihinde yaya konumunda olan müvekkiline tam ve asli kusuru ile çarpması neticesinde davacının ağır yaralandığını ve malul kaldığını, alınan sağlık kurul raporunda 94 18 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğunun tespit edildiğini, davalı sigorta şirketine 10.01.2018 tarihinde tebliğ edilen yazılı başvuruları ile maddi tazminat talebinde bulunulduğunu ancak herhangi bir ödemenin yapılmamış olması nedeni ile işbu davanın ikamesinin zorunlu hale geldiğini, müvekkilinin çalıştığı sektörün Bankacılık sektörü olduğunu, 1987 doğumlu olan müvekkilinin kaza tarihinde — da brüt 3.252,37 TL ücret karşılığı çalıştığını, müvekkilinin 23.02.2017 tarihinden 03.10.2017 tarihine kadar çalışamadığını, çalışamadığı döneme ait kazanç kaybından ve sürekli maluliyetinden kaynaklı işgücü kaybı zararından davalıların müşterek ve müteselsil sorumluluklarının bulunduğunu, ayrıca davacının kaza nedeni ile tarifsiz çektiği acılar ve hayatında olan olumsuzluk nedeni ile manevi olarak zarar gördüğünü belirterek, 23.02.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile, şimdilik geçici ve sürekli maluliyet tazminatı olarak 250.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan araç işleteni ve sürücüsü yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde 10.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsili ile 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı araç işleteni ve sürücüsünden müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH DİLEKÇESİ: Davacı Vekili 03.11.2021 tarihli dilekçesi ile; HMK 107.madde uyarınca anılan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava dilekçesinde 250.000,00-TL olan maddi tazminat talebini, 84.383,21-TL arttırılarak toplam maddi tazminat talebinin 334.383,21-TL olarak kabul edilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı —- Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS ile teminat altında olduğu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri 330.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının kaza sonrası —-rücuya tabi bir gelir elde edip etmediğinin tespitini ve olması halinde tenzilini gerektiğini, geçici iş göremezlik zararlarının yeni genel şartlarda yapılan düzenleme gereği tedavi giderlerinden sayılması nedeni ile sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, —– rapor alınarak davacının kaza ile illiyedi de irdelenerek oranlarının tespitinin gerektiğini, maluliyet raporunun ve tazminat hesaplamasının yeni genel şartlarda belirtildiği gibi yapılmasını, davaya konu tazminatın bir haksız fiil olması nedeni ile ancak yasal faiz talep edilebileceğini belirterek, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ve vekili tarafından hazırlanmış olan dava dilekçesinde ve kusur raporunda kusurun tamamının müvekkilinin sahibi olduğu ticari taksi sürücüsüne neden verildiğinin anlaşılamadığını, sadece tanıkların beyanı ile %100 kusur atfedilen sürücünün olay günkü hızının yüksek olaması ve alkollü olduğu hususlarının gerçeği yansıtmadığını, taksinin sürücüsünin olay anında çevrede bulunanların arabaya doğru yönelmesi ile aracı terk edip, sonrasında polise gidip kaza yaptığını beyan ettiğini, sürücüye kanda alkol testi yapıldığını ve son 24 saat içinde alkol almadığının tespit edildiğini, davacı ve beraberindeki 3 kişinin yola koşarak çıktığının tanık beyanları ile sabit olduğunu, bu nedenle kusurun tamamen taksi sürücüsüne verilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı diğer davalı —– usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak bu davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.

BİRLEŞEN DAVADA:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 23.02.2017 tarihinde ağır yaralanarak maluliyetine neden olan trafik kazası nedeni ile uğranılan maddi zararın, —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyası ile talep edilen tutarı aşan kısmının fazlaya ilişkin tüm talep-dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik; 455.308,40-TL’nin davalılardan sorumlulukları dâhilinde müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi ve huzurdaki davanın —-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—-. Sayılı Dosyası ile görülmekte olan 23.02.2017 Tarihli aynı trafik kazasına ilişkin olarak aynı davalılara karşı, belirtilen dosyadan düzenlenen 28.03.2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile hesaplanan, bakiye maddi tazminata ilişkin olduğundan, yani HMK.166.Madde uyarınca davaların tarafları ve konusu aynı olduğundan, yine davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan huzurdaki davanın —-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- Esas Sayılı dosyası ile tensiben birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş, davacının tedavi gördüğü hastanelerden tedavi kayıtları celp edilmiş, kazaya ilişkin ceza dosyası celbedilmiş, —– raporu alınmış, bilirkişi heyet raporu alınmış, yasa değişikliği nedeniyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.Davacı vekili; müvekkilinin 23/02/2017 tarihli kaza nedeniyle malul kaldığını beyan ederek, kusurlu olduğunu iddia ettiği ara sürücüsü, işleteni ve aracın sigortacısından müştereken ve müteselsilen tahsil edilmek üzere maddi ve manevi tazminat talep etmiş; davalılar davanın reddini istemişlerdir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının yaralanması ile sonuçlanan, 23/02/2017 tarihinde meydana gelen, davalı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, davalı —– maliki, davalı —– sürücüsü olduğu aracın karıştığı davaya konu trafik kazasında sürücünün ve davacının kusurlu olup olmadıkları, kusurlu iseler hangi oranda kusurlu oldukları, davacının yaralanması nedeniyle dava konusu edilen davacının yaklaşık sekiz ay süreyle çalışmamasından kaynaklanan kazanç kaybı nedeniyle bir zararının olup olmadığı, yaralanmanın sürekli iş görmezlik oluşturup oluşturmadığı, sürekli iş görmezlik halinin oluşmuş olması halinde davacının yoksun kalacağı gelirinin bulunup bulunmadığı, davalıların her iki tazminattan sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, sorumlu iseler hangi miktarda ve ne şekilde sorumlu oldukları, davacının yaralanması nedeniyle manevi tazminat talep edip edemeyeceği, davalılar—-ile —-manevi tazminattan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlu iseler hangi miktarda ve ne şekilde sorumlu oldukları noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Tanık ——; “Benim davacı ile 7-8 yıllık bir arkadaşlığım vardır. Ailesinide tanırım. Kazadan sonra ben hastaneye gittim. Davacı kazadan sonra 7-8 ameliyat geçirdi. Çoğunda ben yanında bulundum. 1 yılı geçen sürede hastanede tedavileri sürdü. Bu süreç nedeniyle çocuğuyla ilgilenemediği için bir travma geçirdi. Çocuğunu dair kucağına alamıyordu. Çocuğu 1.5 , 2 yaşındaydı. Bu şekilde görmesin diye kucağına dahi alamıyordu. Çocuk da annesini gördüğünde yüzündeki yara nedeniyle korkmuştu. Hala yeni yeni toparlamaya çalışıyor. Bir bacağı diğerinden kısa kaldı. Yürürken dahi zorluk çekiyor. Kısa bir mesafe yürüdükten sonra çabuk yoruluyor” şeklinde beyanda bulunmuştur.—-.Asliye Ceza Mahkemesi’nin —– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyanın müştekisinin —-, sanığının—–olduğu, sanık hakkında taksirle bir kişinin yaralamasına neden olma suçundan ötürü yapılan yargılama sonucunda, sanığın kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek 9 ay hapis cezasına hükmedildiği, kararın onanmakla 09/01/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.Makine Mühendisi bilirkişiden alınan 19/04/2019 tarihli raporda özetle; “…trafik kazasının meydana gelişinde; Sürücü ——, yönetimindeki —– plâka numaralı taksi araç ile, olay günü ve saatinde ortadan çizgi ile ayrılmış iki yönlü araç trafiği olan —– Bulvarı üzerinde dikkatsiz,tedbirsiz ve (ifadelere göre) aşırı sür’atli olarak seyretmekte olduğu durumda ve KTK md. 46 c, 47 d, 51, 54/a-3, 81,a/b de belirtilen trafik kurallarına riayet etmeyip, kontrolsuz ve aşırı sür’atli olarak seyretmekte oluşu nedeni ile, yol üzerinde karşıdan karşıya geçme durumunda olan koşarak geçiş yapmakta olan yayayı geç fark etmesi sonucunda duramayarak, ona çarpmış olmasında, tamamen ve %100 oranında kusurlu olduğu; Yaya —–, 12 9 m. genişlikli olarak tespit edilen —– Bulvarı üzerinde yolu karşıdan karşıya geçmekte olduğu sırada, aynı yolda, yukarıdaki belgelerde açıklandığı şekilde sağ tarafından çok sür’atli, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde ve zig zaglar çizeren seyreden taksi aracın çarpmasına maruz kalmış olmasında, kendisine atfedilebilecek herhangi kusurun bulunmadığı ve kusursuz olduğu…” şeklinde kanaat belirttiği görülmüş; raporun ceza yargılamasında hükme esas alınan rapor ile tam uyumlu olduğu anlaşılmakla itibar edilmiştir.Davacı hakkında düzenlenen —- 21/02/2020 tarihli —-raporunda özetle; “—- kızı, 11.09.1987 doğumlu —– 23.02.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve —-sayılı —– yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında;… Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %26(yüzdeyirmialtı) olduğu; iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” şeklinde kanaat belirttikleri görülmüştür.
Davacıya ödenmesi gereken sürekli ve geçici iş göremezlik miktarının hesaplanması için dosya aktüerya bilirkişisine verilmiştir.
Aktüerya bilirkişisinin 21/09/2020 tarihli raporunda özetle; “İşbu rapor tarihi itibarı ile; Daimi / sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise %26 maluliyet oranı sonrası, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 334.383,21 TL olduğu; 10.01.2018 davalı sigorta şirketine yazılı başvurunun yapıldığı tarihi takip eden 8 işgünü bitim tarihi 23.01.2018 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edildiğinde, 23.01.2018 tarihinden ödeme tarihi 26.03.2018’e kadar işleyen yasal faizinin tenzili ile ödenen ana para tutarının 194.542,08 TL olduğu, 26.03.2018 tarihinde ödenen 194.542.08 TL ana para zararın 21.09.2020 tarihindeki güncel değeri 238.242,09 TL “nin toplam sürekli maluliyet zararı 334.383.21 TL *den tenzili sonrası; davacının davalılardan talep edebileceği bakiye maddi zararının 96.141.12 TL olduğu; 330.000,00 TL teminat limitinden ödenen 194.542.08 TL maddi ana para zararın tenzili ile sigorta şirketinin teminat limitleri dahilinde azami sorumluluğunun 135.457,92 TL olduğu, bakiye maddi zarar alacağı 96.141.12 TL’nin işbu bakiye limit dahilinde bulunduğu, …” şeklinde kanaat belirttikleri görülmüştür.
Dosya içinde yer alan kök ve ek hesap raporunun, TRH 2010 tablosu esas alınarak ancak 1,8 teknik faiz uygulanarak ve dava tarihinden yapılan ödemenin güncel değerinin mahsubu ile hazırlandığı görülmekle; dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile davacının talep edebileceği tazminat kalemlerinin hesaplanması ve hesaplama yapılırken Yargıtay’ın tazminat hesabında güncel kararları dikkate alınarak, bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu esas alınılması ancak hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 arttırılıp %10 iskonto edilmesi suretiyle hesaplama yapılması; tazminata konu bir ibranamenin bulunmaması sebebi ile ödeme tarihi itibari ile değil rapor tarihi itibariyle ve yine sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin dava tarihi olan 13.02.2018 tarihinden sonra 26.03.2018 tarihinde yapıldığı göz önüne alınarak güncelleme yapılmaksızın doğrudan mahsup edilmesi ile ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Aktüerya bilirkişisinin 28/03/2022 tarihli ek raporunda özetle; “…iş bu ek rapor tarihinde; TRH 2010 Yaşam Tablosu esas alınarak progresif rant yöntemiyle verilen görev çerçevesinde 2022 en son bilinen asgari ücretler dikkate alınarak hesaplandığında; Daimi / sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise % 26 maluliyet oranı sonrası, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 789.691,61 TL olduğu, 194.542,08 TL yapılan ödemenin tenzili ile talep edilebilecek tazminatının 595.149,53 TL olabileceği, işbu bakiye maddi zararın davalı sigorta şirketi yönünden bakiye limit dahilinde 135.457,92 TL’sinden sorumlu olacağı, kalan miktar 459,691,61-TL’lik kısmından ise davalı araç işleteni ve sürücüsünün müşterek ve mütesisilen sorumlu olduğu…” şeklinde kanaat belirttikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller,—– raporu ile alınan bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının davaya konu trafik kazasında yaralandığı, maluliyetinin kaza tarihi gözönüne alınarak Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre, %26(yüzdeyirmialtı), iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği hususunun tespit edildiği, ceza dosyasında hükme esas alınan bilirkişi raporu ile de uyumlu olan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsü —-tam kusurlu olduğu; davalı —adına kayıtlı —- plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde—– poliçe numarası ZMSS ile
11.09.2016/2017 tarihleri arasında teminat altında olduğu, poliçenin 11.09.2016 tarihinde tanzim edildiği ve azami kişi başı limitin 330.000,00 TL olduğu, dava öncesi davalı sigorta şirketine yapılan 10.01.2018 tarihli yazılı başvuru neticesinde —— numaralı
hasar dosyasının açıldığı ve davacıya 26.03.2018 tarihinde, yani dava sonrasında 197.564,14-TL tazminat ödemesi yapıldığı; davacının çalışmış olduğu kurum tarafından dava dosyasına sunulan
müzekkere cevabında davacının sürekli raporlu olduğu 23.02.2017-03.10.2017 tarihleri arasında gelirinde herhangi bir kesintinin yapılmadığı- başka bir değişle raporlu olduğu iyileşme döneminde kazancında herhangi bir kaybın söz konusu olmadığı- geçici iş göremezlik zararından söz edilemeyeceği; asıl davada dava açılırken maddi tazminat talebinin 250.000,00-TL olarak belirtildiği, ıslah dilekçesi ile dava değerinin 84.383,21-TL artırılarak 334.383,21-TL’ye çıkarıldığı; son bilirkişi raporundan sonra yeniden ıslah yapılamayacağından davacı vekili tarafından yeniden dava açıldığı, birleşen işbu davada ise dava değerinin 455.308,40-TL olarak belirtildiği (bilirkişi raporunda hesaplanan toplam zarar miktarı olan 787.691,61-TL’den ilk davanın ıslah ile artırılan değeri olan 334.383,21-TL’nin mahsubu ile) anlaşılmakla; bu kapsamda; asıl dosyada maddi tazminat yönünden; 03/11/2011 tarihli talep artırım dilekçesi doğrultusunda, dava tarihinden sonraki ödeme dikkate alınarak davanın 194.542,08-TL’si yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına; 03/11/2011 tarihli talep artırım dilekçesi doğrultusunda, davanın kabulü ile, bakiye zarar miktarı olan 139.841,13-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden bakiye poliçe limiti olan 135.475,92-TL ile sınırlı olmak üzere ve temerrüt tarihi olan 10/01/2018 tarihinden itibaren; davalılar —- ve —–kaza tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine; birleşen davada ise; ana davada hüküm kurulan 334.383,21-TL’nin üzerinde kalan zarar miktarı olan 455.308,40-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden bakiye poliçe limiti olan 135.475,92-TL ile sınırlı olmak üzere ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ve temerrüt tarihi olan 10/01/2018 tarihinden itibaren; davalılar —-ve—- kaza tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; manevi tazminat yönünden ise; davalı araç sürücüsünün tam kusuru olması, yaralanan davacının yaşı ve uğradığı maluliyet oranı, davalıların sosyal ve ekonomik durumları, paranın karar tarihindeki değeri dikkate alınarak davanın tam kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur:

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Asıl dava yönünden;
a-Maddi Tazminat yönünden;
1-03/11/2011 tarihli talep artırım dilekçesi doğrultusunda, dava tarihinden sonraki ödeme dikkate alınarak davanın 194.542,08-TL’si yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-03/11/2011 tarihli talep artırım dilekçesi doğrultusunda, davanın KABULÜ İLE;
-139.841,13-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden bakiye poliçe limiti olan 135.475,92-TL ile sınırlı olmak üzere ve temerrüt tarihi olan 10/01/2018 tarihinden itibaren; davalılar ——kaza tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine;
3-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 9.552,55-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 5.977,13-TL peşin harç ve 1.441,06-TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 2.134,36-TL’nin; 2.067,73-TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 66,63-TL’sinin davalılar —–müştereken ve müteselsilen, tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 7.418,19-TL harcın ; 7.186,63-TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 231,56‬-TL’sinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından bilirkişi ücreti,—–fatura ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 3.722,80‬-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre dava tarihinden sonraki ödeme dikkate alınarak davacı lehine takdir olunan 21.976,17-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Davalı sigorta şirketi yönünden 21.321,39-TL ile sınırlı olmak kaydıyla)
7-Karar verilmesine yer olmadığına dair karar yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre dava tarihinden sonraki ödeme dikkate alınarak davacı lehine takdir olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-Manevi Tazminat yönünden;
1-Davanın KABULÜ İLE;
-100.000,00-TL manevi tazminatın davalılar —– ve—— kaza tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine;
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 6.831,00-TL karar harcının, davalılar—— müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 16.000,00-TL vekalet ücretinin davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B-Birleşen—-.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-455.308,40-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden bakiye poliçe limiti olan 135.475,92-TL ile sınırlı olmak üzere, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ve temerrüt tarihi olan 10/01/2018 tarihinden itibaren; davalılar —– kaza tarihi olan 23/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine;
2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 31.102,12-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 1.555,11-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 29.547,01-TL’nin; 8.791,64-TL’sinin müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan, 20.755,37-TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılar —–müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.555,11-TL harcın, 1.092,39-TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılar —— 462,72-TL’sinin müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 66.743,18-TL vekalet ücretinin, 46.883,91-TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılar —-19.859,27-TL’sinin müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin, 1.123,92-TL’sinin müştereken ve müteselsilen davalılar——, 476,08-TL’sinin müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı—- vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—– Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.