Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/172 E. 2021/79 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/172 Esas
KARAR NO: 2021/79
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin müteveffa olan babası —-aktif olarak yer almış olduğunu ve pek çok kişiyle de ticari ilişkide bulunmuş olduğunu, bunların gereği olarak da yine pek çok kişiyle alacak-borç ilişkisine girmiş olduğunu, zamansız vefatının ardından da müvekkilin de aralarında bulunduğu mirasçılarına bir miktar borç bırakmış olduğunu, müvekkilinin dışındaki mirasçıların, çok sayıda alacaklıya bir hayli fazla borcun olması sebebiyle mirası reddetmiş olduklarını, müvekkilinin, işbu sebeple müteveffanın tek mirasçısı olarak kalmış olduğunu, müvekkili, babasının vefatından bu yana kalan borçları ödemiş olduğunu ve hala ödemeye devam etmekte olduğunu, bunların yanında müvekkil, babasının ticari hayatıyla alakadar ve haberdar olmadığı gibi tacir sıfatına da haiz olmadığını, tüm bunlara rağmen müvekkilinin şimdiye kadar müteveffanın borçlarına çoğu çek ödemesi olmak üzere—- üzerinde ödeme işlemi gerçekleştirmiş olduğunu, söz konusu ödemelerin nerdeyse tamamı da banka havalesi yoluyla gerçekleştirilmiş olduğunu, müteveffanın ticari ilişki kurduğu kişilerden biri de davalı— olduğunu,— tarafından ticari hayatın akışı gereğince zaman zaman çek keşide edilerek davalı—- verilmiş olduğunu bunlara ilişkin ödemelerin bir kısmı da mirasçı olması sebebiyle müvekkili tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu, müvekkilinin müteveffa babası —- bedelli olarak —-numaralı çeki keşide edip — teslim etmiş olduğunu, —- şubesine ibraz edilmiş olduğunu, ancak müvekkilinin alacaklıları karıştırıp söz konusu çekin ödemesini —- açıklamasıyla gerçekleştirmiş olduğunu ——- hesabına ödemiş olduğunu belirterek; müvekkilinin sehven davalıya yaptığı banka havalelerinin TBK.m.77 vd. hükümlerince sebepsiz zenginleşen davalıdan ödeme tarihlerinden aksi halde dava tarihinden itibaren bankaların uyguladığı en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili ile davacının murisi —-arasında yıllardır süregelmekte olan bir ticari ilişki bulunmakta olduğunu, söz konusu ticari ilişki, cari hesap ilişkisine dayanmakta olduğunu, müvekkilinin ekte sundukları —— hesap hareketleri celp edildiğinde bahsi edilen ticari ilişki ve davaya konu edilen alacak/borç durumu tespit ve ispat olunacak olduğunu, bunun yanı sıra davacının murisi — tarafından müvekkiline verilen —— ait çek dökümleri celp edildiğinde de, söz konusu alacak/borç ilişkisi ortaya çıkacağını, davacı yanın ticari ilişki içerisinde bulunduğu——— varisi olduğunu, müteveffanın tüm borçlarından sorumlu olduğunu, derdestlik itirazında öne sürdükleri mahkeme dosyası ile taraflar arasındaki ticari ilişki incelendiğinde, davalı müvekkilin bu ticari ilişki nedeniyle davacıdan alacaklı olduğu ortaya çıkacağını, zira davacının, davaya konu çeki dahi, cari hesap ilişkisine dahil etmekte olduğunu, davalı müvekkile olan borcundan mahsup etmekte olduğunu, zira davacının söz konusu ödemeyi sehven ve yanlışlıkla davalı müvekkiline yapmış ise neden bu ödemeyi cari borcundan düşmekte olduğunu, davacının davalı müvekkiline olan borcu nedeniyle söz konusu ödemeyi yapmış olduğunu, davalı müvekkilinden alacaklı olmadığını, söz konusu ödemenin borca karşılık ödendiğinin kabul edilmesi halinde dahi, davacının bakiye borcu kalmakta olduğunu, alacaklı olduğunu iddia eden davacı yanın huzurdaki davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında ticari ilişkinin, cari hesap ilişkisi, taraflarca verilen çekler ve yapılan ödemeler birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, söz konusu değerlendirme sonrasında, davacının davalı müvekkilinden alacaklı olmadığını, davalı müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu ortaya çıkacağını belirterek; davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, davacının sehven davalı hesabına banka havalesi yoluyla gönderdiği bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında iadesineyönelik açılan alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, yargılama sırasında —- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Banka kayıtları celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
Celp edilen yazı cevaplarına göre; davacı tarafından davalının banka hesabına dava konusu edilen —- tarihlerinde toplam —- yapıldığı, çek üzerinde davalının hamil veya ciranta sıfatıyla isminin yer almadığı görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı tarafından murisi babasının tek mirasçısı olduğu iddiasıyla babasının borçlarına karşılık ödeme yaptığı — keşide tarihli —bedelli — numaralı çeke ilişkin olarak davalı tarafa havale yolu ile ——— tutarında davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği, söz konusu ödemenin müteveffa ile davalı arasındaki cari hesap alacağına mahsup edilmesinin söz konusu olup olmayacağı bu kapsamda davalının dava edilen tutarı davacıya iade şartlarının oluşup oluşmadığı, temerrüt tarihi ve faiz türü noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, davacının murisi ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının müteveffa —– üç mirasçısından biri olduğu, diğer mirasçıların mirası reddetmesi sebebiyle tek mirasçısı olarak kaldığı, bu sebeple davacı tarafından — vade tarihli——- tarihinde—- tarihinde davalıya —–havalesi ile ödeme yapıldığı, celp edilen çek suretinde davalının hamil veya ciranta olmadığı, davacının sehven ödeme yaptığı iddiasında bulunduğu, davalının ise davacının murisi ile cari hesap ilşkisi içerisinde olduğunu beyan ettiği ve söz konusu ödemeleri cari hesap alacağından düştüğünü beyan ettiği, davalının bu beyanını takas defi kapsamında ileri sürdüğü değerlendirilerek alacaklı olduğu yönünde ispat yükünün davalı tarafta olduğu, ticari defterlerin incelenmesine ilişkin ara karar tebliğinin duruşmada davalı vekiline usulüne uygun olarak ihtar edildiği, sonuçlarının hatırlatıldığı ancak belirlenen inceleme gününde tarafların ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği dolayısı ile inceleme yapılamadığı, davalının alacaklı olduğunu ispat edemediği, davacının TBK 77/2 madde hükmüne göre ödediği bedeli davalıdan talep edebileceği, TBK 117/2 madde hükmü kapsamında sebepsiz zenginleşmede zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlunun temerrüde düşmüş olacağı ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirimin şart olduğu, TMK 3 madde hükmü gereğince kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olanın iyiniyetin varlığı olduğu ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamayacağı dolayısı ile havalelerde çek numarasının bildirilmiş olması hususu ve alacaklı olduğuna dair delillerini sunması istenen davalının bu yönde bir delil sunmaması da gözetilerek TMK 4 maddesi uyarınca takdiren TMK 3/2 maddesi uyarınca kendisinden beklenen özeni göstermemiş olması sebebiyle davalının iyi niyetli sayılamayacağı takdir edilmiş bu sebeple davacının TBK 117/2 madde hükmü gereğince ödeme tarihlerinden itibaren davalıdan yasal faiz talep edebileceği kanaatine varılarak; davanın kabulü ile——-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile—— itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar harcı 414,98-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 103,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 311,23-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 139,65 -TL ilk masraf, 176,80-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 316,45-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 -TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/01/2021