Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/17 E. 2019/1278 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/17 Esas
KARAR NO : 2019/1278

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili ——- tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketi tarafından ——- —-poliçesi ile sigortalı —-plakalı araçta 12.12.2016 günü dava dışı eşinin sevk ve idaresinde iken sürücü eşinin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada müvekkili …’in yaralandığını ve malul kaldığını, sürücünün eşi olması nedeni ile şikayetçi olmadığını, müvekkilinin gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğunun kabulü ile hesaplama yapılmasını, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik, 50.00 TL sürekli sakatlık olmak üzere toplam 100.00 TL maddi zararının (31.01.2017 tarihli dilekçe ile) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı …—-. vekili —— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan —- plakalı aracın müvekkil sigorta şirketinde —– poliçe numarası ZMSS ile ——tarihleri arasında teminat altında olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunduğunun kanıtlanmasının ve davacının kazayla—durumunun tespitinin gerektiğini, davacının sürekli maluliyetinin tespiti için kaza tarihinden itibaren 1 yıl sürenin geçmiş olması gerektiğini, dava konusu kazanın —-tarihinde meydana geldiğini, — tarih 28603 sayılı Resmi gazetede yayımlanan “Sağlık Kurul Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe” göre davacının maluliyet oranın tespit edilmesi gerektiğini, poliçenin yeni genel şartlar ile tanzim edildiğini—— kullanılarak —- faizle hesaplama yapılmasını, geçici iş göremezlik zararlarından sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, davacının sigortalı araçta hatır için taşınıp taşınmadığının tespit edilmesini, hatır taşıması mevcut ise Sayın Mahkemenin bu durumu nazara almasını talep ederek, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden doğan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı —- tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde ağır şekilde yaralandığını belirterek kazaya karışan —— plaka sayılı aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen davalıdan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının tahsili istemiyle dava açmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, yargılama sırasında —– tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Davacıya ait hastane dosyaları, davalı … şirketi nezdinde düzenlenen hasar dosyası, —— Başsavcılığı’nın ——sayılı soruşturma dosyası Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden araca ait trafik tescil kayıtları, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları getirtilerek dosya içine alınmıştır.
Davacının sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin değerlendirilmesi bakımından ———- Kurumundan —– tarihli rapor alınmış, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen raporda davacının %9 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayıldığı ve olay tarihinden itibaren iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. Her ne kadar davalı vekili tarafından rapora ilişkin bir takım itirazlar ileri sürülmüş ise de raporun kaza tarihi itibariyle doğru yönetmelik hükümlerine göre ve rapor düzenlemeye yetkili kurum tarafından düzenlendiği anlaşıldığından itirazlar yerinde görülmemiştir.
Olaydaki kusur durumunun tespiti ve davacının talep edebileceği tazminat miktarlarının hesabı yönünden dosya bilirkişi heyetine verilmiş 20/05/2019 tarihli rapor alınmıştır. Kusur bilirkişisi yaptığı değerlendirmede davalı … şirketine trafik sigortalı ————- plaka sayılı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nun 47/d, 52/a,b maddelerine aykırı davranışı nedeniyle meydana gelen tek taraflı trafik kazasında % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının araçta yolcu olarak bulunduğu ve kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, zararın artmasında da etki eden bir kusurunun bulunup bulunmadığının dosya kapsamı ile anlaşılamadığı ifade etmiştir.
Saptanan kusur durumu ve alınan maluliyet raporu uyarınca yapılan hesaplama ile davacının 12/12/2016 tarihli trafik kazası nedeniyle 4.146,90 TL geçici iş göremezlik ve 66.922,44-TL daimi iş göremezlik tazminatı alabileceği, alınan bilirkişi raporuyla belirlenmiştir.
Davacı vekili sunduğu 26/06/2019 tarihli talep arttırım dilekçesiyle, bilirkişi raporu uyarınca dava değerini —— arttırılarak toplamda —— yükselttiklerini beyan ederek , tamamlama harcını yatırmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarıyla meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının % 9 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği, davalı tarafından —- plaka sayılı aracın sürücüsünün olayın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, sigorta poliçesinin dava konusu olayı kapsadığı, dolayısıyla davalı … şirketinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda aracın malikinin davacının babası olduğu ve kaza tarihinden önce vefat ettiği , aracın —— tarihli mirasçılık belgesine istinaden davacı ve dava dışı 2 kişi adına 04/07/2017 tarihinde tescil edildiği ve alnı gün hurdaya çıkarıldığı , işleten ve tazminat talep eden kişi sıfatının birleşip birleşmediği hususunda taktir hakkı mahkememize bırakılarak tespit yapılmış ve davacı tarafça da diğer iki mirasçının payına düşen oranda talep edilerek harç tamamlanmış ise de kazanın olduğu tarihe davacının araçta yolcu olarak bulunduğu , 3. Kişi konumunda olup işleten ve tazminat talep eden sıfatının birleşmediği anlaşıldığından ve yapılan hesaplamanın gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğu mahkememizce kabul edilerek, davanın talebi ile bağlı kalınarak ————–daimi iş göremezlik) üzerinden, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın arttırılan hali ile kabulü ile; ——– geçici iş göremezlik, ————– daimi iş göremezlik) tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı—– davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL harç ve tamamlama harcı 161,49-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.039,11-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin nispi harç, 161,90 TL tamamlama harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 154,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davanın kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde geçerli—– esaslara göre belirlenen—– vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansından harcanmayan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İlişkin olarak, davalı vekilinin yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.