Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/159 E. 2020/662 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/159 Esas
KARAR NO : 2020/662

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında — işi ilişkisi kapsamında, davalı şirketin bakiye fatura bedellerinden kaynaklı — sebebiyle İstanbul Anadolu — İcra Dairesi—- sayılı dosyası ile davalı şirkete icra takibi yapıldığını, ödemelerini yapmayan davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğunu, bu sebeple davalı şirketin %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında takip konusu borcu doğuracak nitelikte bir ilişki olmadığını, davaya dayanak personel taşıma sözleşmesi üzerindeki imzaların müvekkili şirket temsilcilerine ait olmadığını, imzayı inkar ettiklerini, taraflar arasında akdi ve cari hesap bakımından bir ilişki bulunmadığını, müvekkili şirkete herhangi bir fatura tebliğinin yapılmadığını, müvekkili ile davacı şirket ile hukuki bir ilişki olmadığını, taraf şirketlerin ticari defterlerinin incelenerek bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, tüm nedenlerle davanın reddini, davacı yan aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap alacağı nedeniyle İİK 67. maddesi kapsamında açılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ——- imzalandığını bu sebeple davalı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında hak ettiği alacağın davalı tarafından ödenmediğini, alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile aralarında akdi veya cari hesap ilişkisi bulunmadığını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, İstanbul Anadolu —.İcra Müdürlüğünün —sayılı icra dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, vergi dairesinden —- tarihinde kabul edilen 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.’nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle,” davacı şirket tarafından ibraz edilen 2017-2018 yılına ait ticari defterlerin; usulüne uygun olarak tutulduğu ve lehlerine kesin delil vasfına haiz olduğu yaptırıldığı, davacı tarafından sunulan faturaların davacı defterlerinde kayıt altına alındığı, davalı şirketin ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 149.243,98-TL alacağının defterlerinde kayıt altında bulunduğunu tespit ederek hukuki değerlendirmenin mahkemede olduğu, ” yönünde tespit yapılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Eldeki dosya bakımından, davalı tarafça ticari ve akdi ilişki inkar edildiğinden, öncelikle davacı tarafça, davalı ile arasındaki ilişkinin yöntemince ispat edilmesi, sonrasında alacağını ispat etmesi gerekmektedir. Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun ve alacaklı olduğunun ispat yükü davacı taraftadır.
Her ne kadar davalı, davacı ile aralarında akdi veya cari hesap ilişkisinin bulunmadığını, dosyaya konu 03/02/2017 tarihli sözleşmedeki imzaya açıkça itiraz ettiğini beyan etmiş ise de; mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları ile —- formları üzerinde yapılan bilirkişi incelmesi sonucunda, davacı tarafça talep edilen cari hesap alacağının davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu, davalının inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Ayrıca tarafların 2017 yılına ilişkin — formları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, dosyaya konu alacağın davacı ve davalı tarafından — bildirildiği anlaşılmaktadır. Başka bir deyişle davalı, davacı tarafça talep edilen akdi ve cari hesap alacağına ilişkin hizmeti kabul edip —- bildirdiği anlaşılmaktadır. O halde her ne kadar davalı, davacı ile arasındaki akdi ve ticari ilişkiyi inkar etse de; davalı beyanname vermekle cari hesaba konu hizmet/malları teslim aldığının ve teslim aldığı malların/hizmetin de bedelini ödemekle yükümlü olduğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay –. HD.—- Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı ile arasındaki akdi ve ticari ilişkiyi ispatla dosyaya konu alacağa hak kazandığını yöntemince ispat ettiği, davalı tarafça dosyaya konu borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve delilin sunulmadığı , davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu —. İcra Dairesi’nin –esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 149,243,98 -TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden devamına, davacının takip tarihine kadar fazlaca talep edilmiş işlemiş faiz (1.305,88 TL) talebinin reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.— Dosyaya konu alacağın cari hesap ilişkisi/faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı (Yargıtay — üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının İstanbul Anadolu —- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, takibin 149,243,98 -TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden DEVAMINA, davacının takip tarihine kadar fazlaca talep edilmiş işlemiş faiz (1.305,88 TL) talebinin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında ( 149,243,98 x %20 = 29.848,79 TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 10.194,86-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.818,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.376,59-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.818,27-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 274,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.016,00-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.998,51-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer ve gerek olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——13 maddesine göre belirlenen 18.125,24-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- 13/2 maddesine göre belirlenen 1.305,88 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.