Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1482 E. 2019/820 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/34 Esas
KARAR NO : 2019/191

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/01/2017
KARAR TARİHİ : 21/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Esnaf olan davacı müvekkillerinin murisi … aralarındaki anlaşma gereği 1995 yılından itibaren tüm muhasebe işlerinin yürütülmesini Davalı …’na bıraktığını, Müvekkillerinin murisi davalının kendisinden vergi, —– primleri vs., ödemeleri için talep etmiş olduğu paraları ve de muhasebe işlerini yürütmesinden dolayı aralarındaki sözleşmleden kaynaklanan ücretleri davalıya ödediklerini, Davacı müvekkillerinin murisi söz konusu paraları bazen davalı …’na Bazende Diğer davalı ….—- teslim ettiklerini, davalı ..—— o dönemde diğer davalı …’nun—– çalışını olduğunu, Davalı ————– ile aralarında kurulan hukuken vekalet sözleşmesi olarak nitelendirilen sözleşme gereği olarak borçlarını yerine getirmediğini, murisin iradesinin ve talimatının aksine özensiz bir şekilde ve kötü niyetle hareket ettiklerini, murisin maddi ve manevi olarak zarara uğramasına sebep olduklarını, davalıların muristen almış oldukları paraları ilgili kurumlara ödemediğini, murisin——– borcu olduğunu öğrendiklerini, beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları kalmak kaydı ile 18.859,00 TL.nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yasıl faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davada 1 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, müvekkili ile davacıların murisi arasında muhasebe ilişkisinin mevcut olmadığını, tüm muhasebe işlerini davalı …—- yürüttüğünü, bu durumun Kadıköy —- ATM nin 2007/444 E.sayılı dosyası ile açılan davadan öğrenildiğini, ancak davalı …’nin beyannamelerde imza yetkisi bulunmadığından 1995 yılına ait resmi belgeleri müvekkilinin imzaladığını, beyanname dışındaki tüm makbuzlardaki imzalarla müvekkilinin ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin — sunulan listelerde murisin adının yer almadığını, davacılar vekili tarafından ibraz edilen makbuzlardaki imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davada hasım gösterilmesinin yasaya aykırı olduğunu, murisin kendi kusuruyla zararının artmasına yol açtığını, belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….—- cevap dilekçesinde özetle; davalı …’nun bürosunda sigortalı olarak çalıştığını, temsil yetkisinin bulunmadığını, sorumlu iş yeri sahibinin diğer davalı olduğunu, davalı …’nun teslim ettiği paralara karşılık imza vermesini istediğinde kendisini azarladığını, tarafına husumet yöneltilmeyeceğini, 2001 yılına kadar davalının yanında sigortalı olarak çalıştığını, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki muhasebecilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin, davacı mirasçılar tarafından davalılar aleyhine sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış alacak davasıdır.
Dilekçelerin teatisi tamamlanıp yöntemine uygun duruşma açılmış, taraf kanıtları toplanmış, bilirkişi kök ve ek raporları alınmış , bilirkişi raporları doğrultusunda davalı … nin, davalı …’ nun 1995-2001 döneminde çalışanı konumunda olduğu, davacıların miras bırakanından dava konusu paraları davalı …’nin aldığı ancak davalı … ‘e verdiği ispat edilmediğinden sorumlu olduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan makbuzlar ve davalı ——– imzasını taşıyan para teslimi notlarını içeren takvim yapraklarına göre, davacıların miras bırakanının davalıya 6.115,89 TL ödediğinin davalı …’nin imzaları ile ispatlı olduğu, bu itibarla 6.115,89 TL yi aşan kısım ile ilgili belge sunulmamış olup ispata muhtaç olduğu kabul edilmekle, davacıların davalı …’ den 6.115,89 TL alacağı dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte isteyebileceği gerekçesiyle davalılardan —–yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalı … yönünden açılan davanın zaman aşımına uğradığı , sebepsiz zenginleşme iddiasının ispatlanamadığı dikkate alınarak bu davalı yönünden açılan davanın reddine dair mahkememizce 19/12/2013 tarihinde karar verilmiş , karar yalnızca davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay——- Hukuk Dairesi’nin 2015/12613 Esas, 2016/21055 Karar sayılı ilamındaki gerekçeler ile karar davacı yararına bozularak mahkememize iade edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; öncelikle davalılardan …’nun zamanaşımı definin kabulü veya reddi yönünde bir karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak tüm dosya incelenmiş ve Yargıtay’ın bozma ilamında da belirttiği üzere taraflar arasındaki ilişkinin muhasebe hizmet sözleşmesi olup vekalet ilişkisi niteliğinde bulunduğu dolayısıyla 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davaya konu alacakların 1995 -2000 yılları arasına ait olduğu ancak vekilin müvekkile hesap verme ilişkisi devam ettiği sürece zamanaşımı süresinin işlemeye başlamayacağı ,murisin 05.02.2006 tarihinde öldüğü ve bu tarihe kadar zamanaşımı süresinin işlemediği göz önünde bulundurularak ve davanın da 08/08/2008 tarihinde açıldığı dikkate alındığında 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiş ve davalılardan Mehmet yönünden de işin esasına girerek inceleme yapılmıştır.
Mahkememizin 05/04/2018 tarihli celsesinde taraf vekillerine beyan ve eksik delilleri sunmaları için süre verilmiş, taraf vekilleri tarafından 18.04.2018 ve 04.06.2018 tarihli beyan dilekçeleri sunulmuş, davacılar vekili tarafından 07/06/2018 tarihli celsede mevcut bilirkişi raporunun diğer davalı … yönünden kabul edilmesi beyan edilmiş, mahkememizce mevcut alınan raporlar ve davacı vekilinin beyanı doğrultusunda toplanacak başkaca bir delil ve araştırılacak başkaca husus kalmadığı anlaşıldığından tahkikat sonlandırılarak sözlü yargılama ve karar duruşma günü verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde ,somut olayda, davacıların 05/02/2006 tarihinde vefat eden … mirasçıları olduğu, davalı …’nun, 1995- 1996 yıllarında davacılar miras bırakanının muhasebecisi olduğunu ——-bildirdiği ve davalının Vergi Dairesine verdiği mükellef listelerinde, 1995-1996 yıllarında davacıların murisinin isminin mevcut olduğu , 1997 yılından 2005 yılına kadar davalının Vergi Dairesine verdiği mükellef listesinde davacıların murisinin ismi mevcut olmadığı, ayrıca davacıların murisinden tahsilat yapıldığına ilişkin bir kayıdında bulunamadığı, davalılardan —————- göre, 1995/1. dönemden 2001-1. dönem sonuna kadar —– davalı ..—- sigortalı çalışanı olduğu, dosyadaki beyanlara göre, davacı tarafça sunulan makbuzlarda belirtilen tutarların davalı ….—– ödendiği ve imzaların kendisine ait olduğu davalı …’nin kabulünde olduğu, davalılardan —– işveren davalı … —– çalışan – çalıştıran ilişkisinin avantajını kullanarak kendisine makbuz vermediğini savunduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan makbuzlar ve davalı —–imzasını taşıyan para teslimi notlarını içeren takvim yapraklarına göre, davacıların miras bırakanının davalıya 6.115,89 TL ödediğinin davalı …’nin imzaları ile ispatlı olduğu, bu itibarla 6.115,89 TL yi aşan kısım ile ilgili belge sunulmamış olup ispata muhtaç olduğu , dava tarihi itibariyle davalı … yönünden zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı ve yasal mevzuat, Yargıtay içtihatları dikkate alınarak 6.115,89 TL alacağın tahsilinin davalı … yönünden kabulü gerektiği her ne kadar hak ve nasfet ilkesi ve hayatın olağan akışı içinde diğer davalı …’ye husumet yöneltilemeyeceği yönünde kanaat oluşmuş ise de Yargıtay ——. Hukuk Dairesi’nin——– Karar sayılı bozma ilamının davacılar yönünden usuli kazanılmış hak oluşturduğu ve mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılama yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile 6.115,89 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile veraset ilamında gösterilen oranlarda davacılara verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın kısmen kabulü ile 6.115,89 TL alacağın 08/08/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ———-Sulh Hukuk Mahkemesinin — tarih ve—— karar sayılı veraset ilamında gösterilen oranlarda davacılara verilmesine,
Davacıların fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken karar ve ilam harcı 417,80- TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 254,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 163,20- TL harcın davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacılar vekili tarafından peşin yatırılan 254,60-TL harç bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Davanın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacı tarafından yapılan 14,00-TL başvuru harcı, 2,30-TL vekalet harcı, 13,50-TL pul gideri, 319,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.100,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.449,70-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre ( %32 kabul ) 794,43-TL sinin davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar yönünden yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın kabul edilen bölümü için karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili maddeleri uyarınca takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
7-Davanın red edilen bölümü için, davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili maddeleri uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. Maddesi gereği ilgili tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Temyiz yasa yolu açık olmak üzere davacı ile davalı vekillerinin ve ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı