Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1479 E. 2021/586 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1479 Esas
KARAR NO : 2021/586

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacının—– bu doğrultuda davacı, davalıya da ——– tarihli——-alacağı doğduğu, davacının tutmuş olduğu cari hesaba göre davalı borçlu tarafından çeşitli tarihlerde fatura borçlarına mahsuben yapılan ödemeler toplamı 7.714,40-TL olup, davacının davalıdan alacağı bakiye— olduğu, davacının alacağının tahsili için borçlu hakkında—dosyasından icra takibine girişildiği, davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ayrıca %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderlerinin de borçluya tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.—-
SAVUNMA: Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin başlattığı icra takibine itirazımızın öğrenilmesinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde dava açılmamış olması halinde davanın ilgili yasa hükümleri gereğince reddini talep ettiği, —- karşı taraf, her ne kadar müvekkil şirketin borcu olduğundan bahisle icra takibi başlatıldığını belirtmişse de bu nedenlerle müvekkil şirketin böyle bir borcu olmdığı, davacı yan kötü niyetli hareket etmek suretiyle müvekkilden haksız kazanç sağlama çabasında olduğu, davacı yan aynı zamanda müvekkilin kötü niyetli olduğunu iddia ederek icra takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere müvekkil aleyhine tazminata hükmedilmesini talep ettiği, İcra-inkar tazminata hükmedilmesi için bilindiği üzere alacağın likit yani belirlenmiş olması gerektiği, alacak likit ise kural olarak borçlunun itirazı haksız sayılacağı, icra inkar tazminatı bir yana davacı taraf alacaklı olduğu iddiasını somut bilgi ve belgelerle ispatlayamadığı, dolayısı ile söz konusu durumda davacının kötü niyetli olduğunun kabulü siz sayın mahkemece de takdir edileceği üzere mümkün olmadığı, davacı yan dava dilekçesi ekinde müvekkil firma ile aralarında mevcut olduğunu iddia ettiği sözleşmeyi sunmadığı, ayrıca hizmetin yerine getirildiğinin ispat yükü de yine davacıda olduğu, davacı yan her ne kadar dava dilekçesinde müvekkil firma ile iletişime geçtiğini ancak sonuç alamadığını belirtmiş ise de bu husus da gerçeğe aykırı olduğu, davacının sunacağı teslim alanın imzası ve tarihi olmayan herhangi bir fatura veya cari hesabı kabul edilmeyeceği, açıklanan nedenlerle haksız olarak açılan davanın reddi ile, davacı taraf aleyhine icra takip tutarının %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle,——— sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir.
——icra dosyasının fiziken dosyaya celp edilmiş, davacı tarafça dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu,——- alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin ——- tarihinde — dosyasındaki asıl alacağa, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve tüm ferileri ile birlikte dosya borcunun tamamına itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı dolayısıyla 1 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın 12/12/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 4.758,40-TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle TTK.83-85 ve HMK.222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İnceleme gün ve saati her iki tarafa da tebliğ edilmiş, gerekli ihtarlar yapılmış, davacı ve davalı şirket vekilleri tarafından yerinde inceleme talebinde bulunulduğu, mali müşavir bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek davacı ve davalı şirket defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, bilirkişi ———- tarihli rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen——– asıl alacak talebi üzerinden harçlandırmak suretiyle, davalı Şirket aleyhine İtirazın iptali istemi ile ikame etmiş olduğu işbu itirazın iptali davasında, davacı —- dayanağı olan faturalar içeriği —— davalı şirkete verdiğini ve faturaları davalı şirkete tebliğ ettiğim dosyada mübrez deliller çerçevesinde kanıtlayamadığından, takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere davacı şirketin davalı şirketten olan alacak iddiasını da kanıtlayamadığı sonuç ve kanaatlerine varıldığına ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, bilirkişi raporunun mahkememizce incelenmesinde, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı nedeniyle 15/09/2020 tarihli duruşmanın üç nolu ara kararı ile dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 16/10/2020 tarihli ek raporda özetle; davacı —- tarihli beyan ve itiraz dilekçesi ekinde, davaya konu faturaların dayanağı hizmetlerin davalı şirkete verildiğini ve faturaların tebliğini kanıtlamaya —– davacı alacağı, yalnız davacı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtları itibarıyla tespit edilmiş bir tutarlı olduğu, ticari defter kayıtları tek tarafın tasarrufu sonucu olarak ispat gücüne sahip olmayıp, karşı tarafla birbirlerini doğrulayan/teyit eden kayıtların sahipleri lehine delil olarak kabul görmekte olduğu— olduğu, — fatura düzenlenmesi ve bu faturanın ticari defterlere kaydedilmiş olmasının ispat için yeterli olamayacağı açık olup, fatura tutarlarının aylık toplam tutarlarının kdv hariç 5.000 TL altında olması nedeniyle—– üzerinden de hukuki yarar sağlamak mümkün olmadığı, karşı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmaması halinde, alacak iddiasını ispat yükü altında bulunaından—– formları üzerinden de hukuki yarar sağlamak mümkün olmadığı, karşı tarafın ticari defter ve kayıtlarını sunmaması halinde, alacak iddiasını ispat yükü altında bulunan davacı şirketin ticari defterlerinde tespit edilen alacağını dayanağı belgeler ile ispatla yükümlü olup, nitekim davacı şirket kök raporumuzun sunulması sonrası ispata elverişli olabilecek dayanaklarını itiraz dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu, davacı şirketçe beyan ve itiraz dilekçesinde yer——ve bu uygulamaya ilişkin olarak davacı vekilince dosyaya sunulan belgeler üzerinden değerlendirme yapabilmek uzmanlık alanım dışında kalmakta olup, takdiri mahkemeye ait olmak üzere söz konusu belgelerin iş —–hizmetleri konusunda uzman bir bilirkişi tarafından değerlendirilerek davacının alacak iddiasının dayanağı faturalar içeriği iş güvenliği ve işçi sağlığı hizmetlerinin davalı şirkete verilip, verilmediği, hizmet fatura bedellerine hak kazanılıp, kazanamadığının tespit edilebileceği sonuç ve kanaatlerine varıldığına ilişkin rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Dosyanın uzman gerektiren yönler bulunması —– tevdi edildiği, bilirkişi ——- tarafından düzenlenen raporda özetle; davacı yanca dosyaya sunulan—- sisteminden alındığı kabul edilen belgelerden yapılan inceleme neticesinde mali müşavir bilirkişi—- dayanağı olan ——–, —– birimi olan davacı şirket tarafından davalıya sunulduğu yönünde rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının ——-verdiği iddiası ile bu hizmetten kaynaklı olarak icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, yapılan yargılamada davacı tarafından sunulan belgeler üzerinde—– bilirkişi tarafından yapılan incelemede mali müşavir bilirkişinin tespit —- tarihleri arasındaki ticari defter ve kayıtlarına dayanak olan — davacı tarafından resmi kayıtlar yerine getirilerek davalıya sunulduğu, söz konusu kayıtların davalı tarafın —- onayı dahilinde gerçekleştiği, kayıtların davalı tarafça onaylandığı aksi halde—–hizmetinin sağlanamayacağı tespit edildiğinden davacının davasının kabulüne karar verilmiş, ayrıca davaya konu alacağın faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1- Davanın KABULÜ İLE,
-Davalının———-dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
-Hükmedilen alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 325,04-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 295,84‬-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 29,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvuru harcı, 394,65‬-TL tebligat ve müzekkere gideri 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.823,85-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——-esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.