Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1464 E. 2020/587 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1464 Esas
KARAR NO: 2020/587
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili ———- tevzi tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin gıda ve pazarlama işi yaptığını borçlu ———- ile müvekkili şirket arasında yapılan ticaret sonucu ——- borç bulunduğunu,————– Sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı ile takibin durduğunu, müvekkilinin cari hareket föyü incelendiğinde; ———- tarihinden ———- tarihine kadar borçlu/davalı taraf ile ——- ticaret yapıldığını ancak borçlunun bu miktarın ———- ödediğinin görüleceğini beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmamış olduğu görülmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura ve cari hesap ilişkisine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalının aralarındaki ticari ilişki sebebiyle tarafına fatura gönderildiği, davalının bir kısım ödemeler yaptığını ancak bakiye alacağının bulunduğunu bu sebeple icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermediği, HMK 128. Maddesi gereğince davacının iddialarını inkar etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle deliller toplanmış, bu kapsamda ———– davacı şirkete ait ticari sicil kayıtları celp edilmiş, ———–sayılı icra dosyası celp edilerek dosya içerisine alınıp incelenmiş, dosya bir Serbest Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek davacının ve davalıdan talep edebileceği bir alacak miktarının bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınması talep edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
—–tarihli bilirkişi raporunda özetle;” Davacı ———— senesi ticari defterlerin incelendiği, defterlerden yevmiye-kebir defterleri e-defter yönetimi ile tutulmuş olduğu, dönem başı ve dönem sonu beratlar alınmış olduğu, envanter defterinin noter açılış tasdikleri süresinde yerine getirilmiş olduğu, Davalı ——— firmasına ait ticari defterlerin davalı taraf adresi —— sınırlarında olduğu için ve inceleme günü defterleri sunulmadığı için incelenmediği, davacı——- firmasına ait kayıtların dava tarihi olan — itibariyle davacının kayıtlarına göre davalıdan ————- alacaklı olduğu, iade faturası —- tarih ve—– numaralı faturalar olup —- olduğu, bu fatura deftere —— olarak kayıtlanmış olduğu, faturayı kesenin firmanın ——– olduğu, davacının davalı adına kesmiş olduğu – adet fatura toplam tutarının ———- olduğu, davalının yaptığı ödemeler toplamının—- olduğu, neticede davacının davalıdan ———— alacaklı olduğu ..” yönünde görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Faturanın delil olarak kullanılabilmesi için taraflar arasında sözleşmenin bulunması gerekir. Fatura sözleşmenin ifası yönelik belge hükmündedir. Sözleşmenin kurulmasına yönelik fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacı sözleşmenin bulduğunu ve faturaya konu malın davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında sözleşme iliskisi yoksa fatura ispat kulfeti açısından sonuç dogurmaz. Ayrıca faturanın usulüne uygun olarak tebliğ edildiği davacı tarafca ispatlanması gerekir.
Davalının, ——– sayılı takip dosyasına yaptığı ——– tarihli borca itiraz dilekçesinde; davacı tarafça iddia edilen alacak kalemlerinin tamamının elden ödediğini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; ————- sayılı takip dosyasına yaptığı —–tarihli borca itiraz dilekçesi ile davacı arasındaki akdi ilişkiyi ikrar etmiş ayrıca talep elden alacağın elden ödendiğini iddia etmiştir. Bu durumda ispat yükü davalının üzerinde olup, davalı beyan ettiği bedeli ödediğini ispat etmek durumundadır. —————
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna taraflar itiraz etmemiştir. Davalı tarafça ödeme iddiasına ilişkin herhangi bir belge ve delil sunulmamıştır. İspat yükü üzerinde olan davalının, ödeme iddiasını yöntemince ispat edememesi sebebiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinde davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin davacı tarafça sunulmuş herhangi bir belge bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,,
-Davalının ——— sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, takibin —— asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden DEVAMINA, davacının takip tarihine kadar işlemiş faiz ———-talebinin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında ———–icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 139,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 780,50-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 724,92-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gider bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2. maddesindeki esaslara göre belirlenen 635,08-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/10/2020