Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1458 E. 2021/807 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/1458 Esas
KARAR NO: 2021/807
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/12/2018
KARAR TARİHİ: 21/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı borcun varlığına hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itirazda bulunduğu, taraflar arasında aranda devam eden ilişki kapsamında, düzenlenen faturadan da anlaşıldığı üzere, —– tutarında olmak üzere toplamda—- fatura düzenlenmiş olup, faturanın bakiye —- kısmı ödenmediği, davacı — tarafından borçlu— borcun ödenmeyen—- kısmının ödenmesi için —gün süre verilerek —- tarihinde ihtarname gönderildiği, gönderilen ihtarname cevapsız bırakılarak söz konusu borç hakkında hiçbir ödeme yapılmadığı, kaldı ki davalı kendisine gönderilen faturaya hiçbir itirazda bulunmamış, bu aşamadan sonra —– borca itiraz etmesi son derece kötü niyetli olup hukuka aykırı olduğu, davacının sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen, borçlu şirket karşı edimlerini yerine getirmeyerek borca aykırı davrandığı, taraflar arasında satış sözleşmesinden kaynaklanan karşılıklı borç ve yükümlülükleri bulunmadığı, buna rağmen sözleşmenin karşı edimini oluşturan —- —- kısmını ödemediği, davalı kısmi ödeme yapmış olmasına rağmen, aynı borcun devamı olan borca haksız bir şekilde itiraz ettiği, davalıya —– tarihinde kalan kısım için ödeme emri gönderildiği, icra takibine konu yapılan alacak likit olup; borçlunun ödeme emrine yapmış olduğu itiraz haksızdır. bu sebeple, davalı şirket aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, dava konusu —— dosyası ile davalıdan talep edilen alacak likittir, yani alacağın miktarı bellidir ve alacağın gerçek miktarını tespit etmek için bir mahkeme kararına gerek olmadığı, davalı şirket tarafından satın aldığı cephe panellerinin ücretini uzmanlık gerektiren bir hesaplamaya ihtiyaç duymaksızın ne kadar borçlu olduğunu tespit edebileceği, bu itibarla, davalı şirketin likit alacak için yapmış olduğu itiraz haksız olup aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, açıklanan nedenlerle davalı şirketin, —– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle alacak miktarından %20 az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, kötü niyetli davalı aleyhine HMK m.329 gereğince disiplin para cezasına çarptırılmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı —karşı davacı — tarafından — dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, mevcut dosyada —- tarihinde tarafımızca borç, faiz ve her türlü fer’ilere karşı itirazda bulunulmuş olup icra müdürlüğünce de takibin durdurulması kararı verilmiştir. Huzurda açılan dava, bu takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin olup usul ve yasaya uygun olmayan davanın reddi gerektiği, her ne kadar davalı —–arasındaki ticari ilişkinin varlığı doğru da olsa mevcut durum dahilinde taraflar arasında yapılan ticaret sonlanmış, davacı tarafa herhangi bir borcu kalmadığı, davacı tarafça sözü edilen ihtarname müvekkil şirket tarafından tebliğ alınmışsa da, taraflar arasında artık alacak-borç ilişkisi kalmadığından ve yine davacı-alacaklı iddiasında bulunan tarafla olan ticaret kapsamında iyi niyet ilişkisinin varlığından da şüphe duyulmadığından, söz konusu ihtarnameye cevap verme/itiraz etme gerekliliği duyulmadığı, şirket muhasebe kayıtlarımızda her hangi bir borcumuz görünmediği, bu bağlamda davacı tarafça aslında mevcut olmayan bir borç iddiasıyla haksız ve hukuki mesnetten yoksun huzurda açılmış olan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —– sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın —– gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu, —- sayılı takip dosyasının incelenmesinde; — tarihinde başlatılan takibin alacaklısının —borçlunun — olduğu; takibin —-asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya — tarihinde, tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —- tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu takibin durdurulmasına karar verildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı davanın —- tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, —- asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davanın niteliği, tarafların tacir olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlerine dayanılması sebebiyle ——— uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı tarafın ticari defter kayıtlarının incelenmesi amacıyla —- talimat yazıldığı, mali müşavir bilirkişi —- tarafından tarihinde düzenlenen raporda özetle; davacı şirketin —- defterleri delil kudretine haiz olup, takdiri mahkemeye ait olduğu, davalı şirket, davacı şirkete— tarihinde— havale olmak üzere toplam — avans olarak ödeme yaptığı, davacı taraf davalı tarafa —- adet mal/hizmet satış faturası düzenlediği ve davacının davalıdan kalan alacak bakiyesinin —olduğu, davacı şirketin davalı şirketten—- takip tarihi itibari ile —–alacaklı olduğu, dosya içerisinde bulunan davacı ve davalı şirkete ait —- incelendiğinde: davacı tarafın davalı tarafa düzenlemiş olduğu —– faturanın, davacı tarafça —- davalı tarafça —–bildirim yapıldığı, davacı şirket ve davalı şirket tarafından bildirimi yapılan faturaların ——- bir birini doğruladığı ve ilgili bildirime ait faturaların davacı şirketin defter kayıtlarında yer aldığı görüş ve kanaatine varılmış olduğu görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi amacıyla mahkememizce —- tarihine inceleme günü tayin edildiği, inceleme gün ve saatinin davalı tarafa —- tarihinde tebliğ edildiği, inceleme gün ve saatinde davalı tarafın hazır olmadığı ve ticari defterlerini hazır etmediği gibi yerinde inceleme veya herhangi bir mazerette bulunmadığı, bu nedenle davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve taraf şirketlere ait vergi dairesi kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı taraf ile arasındaki ticari ilişki dolayısıyla cari hesaba dayalı takip başlattığı, takip ve dava konusu faturanın, davalı şirket tarafından —– bildiriminde bulunulduğu, her ne kadar defterlerin sunulmaması sebebiyle inceleme yapılamamış ise de davalı tarafın —— bildiriminde bulunması ve —– kayıtlarının birebir örtüştüğü de göz önünde bulundurulduğunda, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davalı tarafın faturaya konu mal/hizmeti aldığının artık dosya kapsamı itibariyle ispat edildiği, borcun sona erdiği, ödendiği yönünde aksi bir iddianın ileri sürülmesi durumunda bu hususun davalı tarafça ispatlanması gerektiği, davalı tarafından davaya cevap verilmeyip ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında süresinde, hiçbir bilgi ve belge dosyaya sunulmadığı gibi inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği görülmekle, toplanan deliller kapsamında davacının takip tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne, ——- takip dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, kabul edilen alacak likit itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜ İLE,
—–ı takip dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen alacak likit itiraz haksız bulunduğundan kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harcın mahsubu ile bakiye —-harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan— peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan — başvuru harcı, — tebligat ve müzekkere gideri, –bilirkişi ücreti olmak üzere toplam—yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen —-nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere karar verildi. 21/09/2021