Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1444 E. 2021/450 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1444 Esas
KARAR NO : 2021/450

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile borçlu şirket arasında sözlü olarak—– konusunda anlaşma yapıldığı, davacının bu sözlü anlaşmaya istinaden üzerine düşen edimi yerine getirdiği, bunun——- faturaların kesildiği, söz konusu faturalara istinaden borçlu şirketin———— irsaliyesi kesilip söz konusu —- borçlu şirkete teslim edildiği, davalı şirketin ise sözlü anlaşmaya istinaden ödemesi gereken ücreti eksik ödediği, davalı borçlu şirketin——ödeme yaptığını, bunun üzerine —— Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, borçlu şirkete usulüne uygun ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı tarafın ise borcu ödemek yerine takibe itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalı borçlu tarafın davacı şirketin kesmiş olduğu toplam —- ödeme yapmış olduğu, davalı şirketin davacı şirkete 6.554,20 TL borçlu olduğunu, davalı şirketin itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu, yapılan itirazın zaman kazanmaya yönelik olduğunu, davalı şirketin borcunun likit bir borç olduğu, açıklanan nedenlerle; davalı borçlunun,—- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının 6.554,20 TL üzerinden iptalini, takip tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline ve takibin bu miktar üzerinden devamını, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalı şirketten tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü.
SAVUNMA :
Davalı şirkete usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
İtirazın iptali istemine konu——esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 26/10/2018 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun ..—- işlemiş faiz (Ticari Temerrüt Faizi) olmak üzere toplam 7.787,68-TL alacağın fer’ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya 02/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 05/11/2018 tarihinde müdürlüğün dosyasındaki asıl alacağa, faizine ve oranına, vekalet ücretine, yargılama gideri, harç ve masraflara tüm ferileri ile birlikte dosya borcunun tamamına itiraz edildiği, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı, davanın 06/12/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 6.554,20-TL üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
—– davalı ve davacı şirkete— kayıtlarının celp edildiği görüldü.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 05/07/2019 tarihli kök raporda özetle; Dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı yana ait incelenen 2018 yılı ticari defterler üzerinde yapılan tespit, inceleme ve değerlendirme neticesinde; davacı tarafından incelemeye sunulan 2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yanın incelemeye gelmediği, defterlerini ibraz etmediği, takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacı yanın ticari defterlerine göre davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 26/10/2018 itibariyle 6.554,20 TL alacaklı olduğu, bu alacağın davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 3 adet toplam 10.254,20 TL tutarlı faturadan, davalı yan tarafından yapılan 3.700,00 TL tutarında ödemenin mahsubu sonucu kalan bakiye olduğu, davalı yan tarafından yapılan çeşitli tarihlerde toplam 3.700,00 TL tutarında ödemenin, davacı yan tarafından düzenlenen sadece——-davalı yanın— kabulünde olduğu yönünde değerlendirilebileceği, bu noktada davacı yanın takip tarihi itibarıyla ispat ettiği alacak miktarının—— formunun davacı yan kayıtları ile örtüşmesi durumunda davacı yanın takip tarihi itibariyle ispat ettiği alacak miktarının 6.554,20 TL olduğu tarafından ispat edildiği, fatura ve muhteviyatındaki ürünlerin davacı yan tarafından davalı yana teslim edildiğinin ispata muhtaç olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde davasını ticari defter/belgelere ve yasal her türlü delile dayandırdığı, vergi beyannamelerinin de defterlerin ——- bahisle buna da dayanmış olduğunun kabulü ile davalının defterlerini de ibraz etmediği, takip konusu cari hesap bakiyesini oluşturan—– hariç beyan sınırının üstünde olduğu gözetilerek, takip konusu fatura içeriği malların teslimine ilişkin,—– istenebileceği, takdirin hakime ait olduğu, mahkeme tarafından, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturaların kısmen yada tamamen haklı yere düzenlendiği kanaatine varılır ise; davacı yanın——— alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan; 26/10/2018 tarihinden itibaren avans faiz talep edebileceği tarafların inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkeme takdiri içinde kaldığına ilişkin rapor tanzim ettiği görüldü.
Mali Müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 21/04/2020 tarihli ek raporda özetle; Kök rapordaki sonuç bölümüne ek davalı yanın—- formlarının incelenmesi; takibin dayanağının fatura alacağı olduğu ve takibe konu——- beyan sınırının üstünde olduğu, dosyaya sunulu davalı yanın —– formlarının üzerinde yapılan incelemede, takibe konu faturaların davalı yan tarafından—– beyan edilmediği tarafından tespit edildiği, fatura ve muhteviyatındaki ürünlerinin tesliminin ispata muhtaç olduğuna ilişkin rapor tanzim ettiği görüldü.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf defterleri dosyada toplanan deliller ile taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ve dava konusu dayanak faturaların davacının usulüne uygun tutulan ve kesin delil sıfatına haiz ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yargılama süresince davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında yargılamaya katılınmadığı, gerekli ihtaratları içerir tebligata rağmen inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin — edilmediği,————- sayılı kararında da vurguladığı üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine —–olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın —— defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere —-olacağı —– önünde bulundurulması gerektiği, itirazın iptâli davası ———– takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan —- davanın takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlı olduğu, böylece takip ve dava konusu olmayan taleplerin bu davada dikkate alınamayacağı hakimin iddia ve savunmayla bağlı olduğu kuralının bir gereği olup (———— davacı tarafın takip talebinde dayandığı faturalardan ticari defterler ile ispatlanan alacak miktarı üzerinden davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 5.711,20-TL alacaklı olduğu ve davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu sonucuna varılmakla, davanın———olduğu itirazın iptali ile takibin 5.711,20-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-Davalının———sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 5.711,20-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Hükmedilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 390,14-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 72,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 317,15-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 72,99-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 141,90-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 877,80-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 764,90-TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—— esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.