Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1443 E. 2021/197 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1443 Esas
KARAR NO : 2021/197
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ——-, davalı yanında tekel bayi işlettiğini, davacı yan tarafından davalı yana satılan malların irsaliyeli faturalar ile teslim edildiğini, davalı yan tarafından —- tutarındaki fatura bakiyesinin ödenmemesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını davalını icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalıya yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davaya yanıt vermediği görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası, —- kayıtları celp edilmiş, dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu —-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine dava konusu irsaliyeli faturalar dayanak gösterilmek suretiyle faiz ve ferileri ile birlikte toplam —- ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere mali Müşavir — tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan — tarihli bilirkişi raporunda; davalı yanın ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, bu nedenle incelemenin sadece davacı taraf defterleri üzerinde yapıldığını, incelenen defterlere göre de; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan —— alacaklı olduğu bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında mal satışı sebebiyle oluşan cari hesap alacağının ödenmemesine istinaden başlatılan takip tarihi itibariyle davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, bu kapsamda dava ile talep edilen —- alacağı davalıdan talep edip edemeyeceği, edebilir ise temerrütün ne zaman oluştuğu noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında alkollü içecek ürünlerinin satışına ilişkin yazılı olmayan sözleşme kapsamında ticari ilişki kurulduğu, alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın incelenen ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu ve takip tarihi itibariye davacının davalıdan bakiye —– alacağının kayıt altına alındığı, yapılan ihtarata rağmen davalının inceleme günü defterlerini hazır etmediği ve herhangi bir mazeret de bildirmemiş olması sebebiyle ticari defterlerinin incelenemediği, davacının dava öncesinde davalı aleyhine icra takibi yaptığı ancak davanın alacak davası olarak açıldığı, alacak davasında ispat yükünün davacıda olduğu, alacağa dayanak irsaliyeli faturalar üzerinde teslim alan kısmında davalının isim ve kaşesi ile birlikte imzanın da yer aldığı, söz konusu imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda davalıya çıkarılan ihtaratlı isticvap tebligatına rağmen belirlenen günde davalının duruşmaya katılmadığı dolayısıyla davacının fatura muhteviyatı malları davalıya teslim ettiğini ve talep edilen alacak miktarınca davasını ispat ettiği kabul edilmiş, davacı vekiline duruşmada yapılan ihtarat ile süresi içerisinde harç eksikliği ikmal edilmiş, davacı her ne kadar takip tarihi ile temerrüt oluştuğunu beyan ederek takip tarihinden itibaren avans faizi talep etmiş ise de davanın alacak davası olarak açıldığı, takip ile davalıya ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre verildiği ancak bu süre içerisinde davalının —- tarihinde borca itiraz ettiği dolayısı ile TBK.m.124/1 hükmü uyarınca sürenin sonunun beklenmesine gerek olmadığı davalının bu tarihte temerrüde düşmüş olduğunun kabul edilmesi gerektiği davacının TBK.m.92/1 hükmü uyarınca — tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği kanaatine varılarak davanın kabulü ile —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurılmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile —-tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 6.068,47-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.481,22-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.587,25-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 1.517,12 ilk masraf, 170,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.387,12 -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 12.348,84 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2021