Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1426 E. 2021/379 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1426 Esas
KARAR NO : 2021/379

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının ticari ilişki sonucunda cari hesaba ait borcunu ödememesi sebebiyle, cari hesap ekstreleri ve faturaların dayanak gösterilerek, borçlu şirket aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının borca itiraz ederek takibinin durdurduğunu, müvekkili şirketin alacağı bulunduğunu, haksız bu itiraz sebebiyle alacağın sürüncemede bırakıldığını, takip konusunun likit alacak olduğunu, müvekkili şirketin davalının gönderdiği —–, davalı tarafınca —- 1.008,14 TL çeşitli bedellerin belirtildiği faturalar kesildiğini, faturaların işleme alınmadan iade edildiğini, ———- davalı tarafın müvekkili şirkete tamir için gönderilen —– onarımına ait olduğunu, davalının bu tamirat bedeline karşılık taraflarına 1.008,14 TL tutarlı fatura düzenleyerek haksız ve mesnetsiz talepte bulunduğunu, davalının bu bedel kadar alacaklı olduğunu, müvekkili şirketin 100,30 TL tamirat esnasında davalıyı 1.008,14 TL zarara uğratmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, fatura incelendiğinde tamiratla alâkası olmayan birçok farklı bedelin fatura edildiğinin görüleceğini beyan ve iddia edilerek itirazın iptali ve takibin devamı ile takibe haksız itiraz eden davalı aleyhine ayrıca %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde—–müvekkili şirkete hasarlı olarak giriş yaptığını, ön panel ve ön tamponun değiştiğini, —— sigorta tarafında onarılmak üzere davacı—– gönderildiğini, aynı aracın—— servisine– çalışmıyor problemi ile girdiğini,—— onarım gören —– problem olduğunun tespit edildiğini, yeni —–takılarak işçilik ve — beraber müvekkile 18.04.2016 tarihinde 1.008,14 TL olarak fatura edildiğini, bu nedenle tutarın 09.05.2016 tarihinde hatalı onarım işlemi yapan davacıya fatura edildiğini, davacının yapmış olduğu hatalı işlem sebebiyle—durumuna düştüğünü—- nezdinde itibarının zedelendiğini, görülen nedenle müvekkil şirketin davacıya borcu olmadığını, davacı tarafın haksız olarak bu faturaya ilişkin borç iddiasını reddettiğini, durumun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, kabul anlamına gelmemekle birlikte—- ihbarı beyan ve iddia edilerek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan —– olduğu, aracın hasar onarımı için —– servisine yönlendirdiği, kendilerine verilen—– faturalanmasının belirtildiği beyan edilerek, atfedilecek hiçbir hukuki sorumlukları olmadığı iddia edilmiş, karar ittihazında açıklamaların dikkate alınması ve aleyhe olabilecek taleplerin reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki kapsamında davalıya faturaların gönderildiğini, davalının cari hesap ve fatura alacağını ödemediğini, cari hesap ve fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiğini, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, davacı ödeme bilgileri celp edilmiş, ——- esas sayılı icra dosyası celp edilmiş, mali müşavir bilirkişi raporu alınmış, taraf vekillerinin rapora karşı itirazları gözetilerek mali müşavir bilirkişinin yanında bir makine mühendisi ve bir nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişisi eklenerek heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen 29/11/2019 tarihli raporda özetle,”…Davacı şirketin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte—- yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, davacı ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın Mahkemenizin takdirinde bulunduğu, Davalı şirketin sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış onayına sahip olmakla birlikte kapanış (ibraz) tasdikleri yönünden de gerekli onaya sahip olduğu, —– davalı ticari defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olup olmadığı hususunun Sayın mahkemenin taktirinde bulunduğu, Davacı yanın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı yandan takip tarihi itibari ile KAYDİ olarak 1.177.97 TL alacaklı göründüğü, Davalı yanın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda ise, takip tarihi itibari ile davacı yana KAYDİ olarak 89,84 TL borçlu göründüğü, Taraflar arasındaki çekişmenin teknik bir husustan kaynaklandığı, işbu konunun aydınlatılmasının ise uzmanlık alanımızın dışında kaldığı, salt tarafların ticari defterlerindeki bakiyelerin uyuşmazlık konusunu çözmeyi yetmeyeceği, dosyaya teknik bir bilirkişi atanıp atanmaması hususunda ise takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu…” yönünde tespit yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/06/2020 tarihli heyet raporunda özetle, “…Önceki rapordaki tespitlere göre, davalının defterlerinde takip tarihi itibari ile davacıya 89,84 TL borç göründüğü, davacının defterlerinde davacının davalıdan 1.177,97 TL alacaklı göründüğü, —– ile değiştirildiği, dava dosyası kapsamında söz konusu ayıbın neden kaynaklandığının tespit edilemediği…” yönünde tespit yapılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).
Eldeki dosya bakımından davacı, dava konusu cari hesap alacağına konu malları teslim ettiğini ispatla yükümlüdür. Dosya kapsamında taraf beyanları ve alınan bilirkişi raporları dikkate alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından düzenlenen ve davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı olmayan 1.088,13 TL bedelli iade faturasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Davalı taraf davacı——- tamirinin hatalı ve ayıplı olduğunu beyan ederek davacıya 1.088,13 TL bedelli iade faturası kestiğini ve davacının bundan sorumlu olduğu iddia edildiğinden, —– plakalı aracın klima tamirinin hatalı ve ayıplı olduğunun ispat yükü davalı taraftadır.
Her ne kadar —– plakalı aracın—- ve ayıplı olduğunu iddia etmiş ——-alındığında dava konusu—— ayrıldığı anlaşılmakta olup davalı tarafından dava konusu—-ayıplı olduğu husus ispat edilememiştir. Davalı taraf tacir olup TTK 18/2 maddesi gereğince basiretli bir tacir olarak hareket etmesi gerekmektedir. Davalı iddiasına konu ayıbın tespiti için yasal mevzuat gereğince ayıplı olduğu iddia edilen ———–muhafaza edilmesi ve mahkeme incelemesine sunulması gerekmektedir. Dosya kapsamı dikkate alındığında davalı tarafından bu hususun yerine getirilemediği anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacı tarafından tamiri yapılan —– olduğu hususunu ispatla yükümlü olduğu, dava konusu ———- yükümlülüğünü yerine getiremediği, bu sebeple davalının dava konusu 1.088,13 TL’lik iade faturası kesmekte haklı olmadığı, davacı ve davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan 1.177,97 TL alacağında haklı olduğu dikkate alınarak davanın kabulüne,—– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.——-Karar sayılı ilamı)
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır.——Dosyaya konu alacağın cari hesaba dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı (———— Karar sayılı ilamı) üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
-Davalının——- esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, 1.177,97-TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 80,47-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 44,57-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 157,40-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.850,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.048,50-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden—– sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli —-. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 1.177,97-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.