Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1424 E. 2021/1017 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1424 Esas
KARAR NO: 2021/1017
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/11/2018
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında —- tarihli bir sözleşme yapılmış olduğunu, bu sözleşmeye göre, müvekkili —- üzerinde inşa edeceği binanın tüm elektrik tesisatı işlerinin yapım işinin üstlenilmiş olduğunu, taraflar arasında yapıldığını belirttiği —-, sözleşmenin eki birim fiyat listesindeki işlerin tamamının malzeme ve işçilik dahil toplam fiyatının —olacağının kararlaştırılmış olduğunu, müvekkili —- tarafından listedeki işlerin tamamının yapıldığı gibi işin yapımı esnasında sözleşme ekindeki listede olmamakla beraber, işin yapımı esnasında işi veren —- isteği ve onayı ile ek olarak işlerin yapılmış olduğunu, —- gönderilmiş olduğunu, Her ne kadar taraflar arasında —- iş anlaşması yapılmışsa da, bu sözleşmenin ön anlaşma niteliğinde olup işin yapımı esnasında yapılan ilave ek işlerle müvekkili şirket tarafından toplamda —- yapılmış olduğunu, müvekkili şirketin yaptığı işlerin bir kısım karşılığını almış ve kalan bakiye olduğunu belirttiği —- dosya ile icra takibi başlatılmış olduğunu, davalı şirketin borcun — kısmını kabul ettiğini, bakiye kalan— haksız yere itiraz ettiğini ve takibi durdurmuş olduğunu,—-dosyası ile mevcut yapıda delil tespitinin yaptırıldığını, bilirkişi tespit raporunda; “Söz konusu işlerin sözleşme şartlarına bağlı olarak süresi içinde taşeron tarafından yapılmış ve müteahhide eksiksiz bir şekilde teslim edilmiştir. Sözleşme harici yapılan tesisat işlerinin tutarı belirtildiği üzere ilave işlerin tutarı: ——- tarafından imzalanmış ve kabul edilmiştir. —-edilmeye çalışıldığı üzere ilave işlerle ilgili ——- alacaklı durumda olduğunun sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde olduğunu, tespit raporunda da görüldüğü üzere olduğunu ifade ederek, müvekkili şirketin yaptığı işlerin, talep ettiği miktardan çok fazla olduğunu, Delil tespitinden de anlaşılacağı üzere olduğunu belirterek, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli olduğunu, haksız yere itiraz ettiğini ifade ettiği bedelin için %20 inkâr tazminatı ödemesini talep ettiklerini, Fazla ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla,——kısma ait itirazın iptali ile takibin devamı için bu davanın açılması zorunluluğunun mevcut olduğunu beyan ederek davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü beyan ve iddialarının tümü ile haksız ve yasa dayanaktan yoksun olduğunu belirterek; —-müvekkilinin davalı şirkete ödeme emrinde belirtilen şekilde bir borç bulunmamasına, davacı tarafa ihtarname ile cevap verilmesine rağmen, taraflar arasındaki ticari ilişkiyi, sözleşme hükümlerini ve sözleşme gereğince yapılan işlemleri nazara almadan —–alacak talebi ile icra takibi yapmış olduğunu, davacı tarafın, taraflar arasındaki sözleşme gereği,——– arsa üzerinde inşa edildiğini belirttiği binanın, taahhüt ettiği tüm elektrik işlerinin yapımı konusundaki yükümlülüğünü yerine getirmemiş, eksik ve noksan işler nedeni ile davalı şirkete, yüklendiği işleri tam olarak teslim etmemiş olduğunu, davacı ——tarafın yaptığı icra işleminin, sözleşme hükümlerine, taraflar arasında yürüyen ticari ilişkiye ve iyi niyete aykırı olup, tamamen davalı şirketi mağdur etmek ve haksız kazanç elde etmek amacı ile yapılmış bir işlem olduğunu, icra dosyasında davalı müvekkili şirket tarafından —— kısmının kabul edilmiş olduğunu, davacı tarafın taraflar arasında tanzim edilen belgelere, yapılan ödemelere ve konu ile ilgili tüm delillere aykırı bir şekilde ileri sürdüğü taleplerinin, tanzim ettiği faturanın yasal dayanağının bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın fahiş taleplerinin hukuken nazara alınmasının mümkün olamayacağı hususunun toplanacak delillerle de sübuta ereceğini, Taraflarınca itiraz edildiğini ve tamamen gerçek duruma aykırı bir şekilde tanzim edildiğini belirttiği——dosyasındaki gıyaplarında yapılan tespit ile düzenlenen rapora dayanarak talepte bulunulmasının, hukuken ve mantıken izahının mümkün olmadığını, dava dilekçesinde yer alan “Her ne kadar taraflar arasında —– anlaşması yapılmışsa da bu sözleşme ön anlaşma niteliğinde olup, işin yapımı esnasında yapılan ilave ek işlerle toplamda—— alacağı için icra takibi başlatılmıştır.” “Tespit raporunda da görüldüğü üzere müvekkil şirketin yaptığı işler talep ettiği miktardan çok fazladır.” şeklindeki açıklamaların gerçek durumu yansıtmadığını, Tespit raporunun, taraflar arasındaki yazışmalar, hakedişler, ihtarnameler, icra dosyası, ticari defter kayıtları incelemeden, savunmaları alınmadan, davacı tarafın yasal dayanağının bulunmadığını belirttiği iddiaları doğrultusunda gıyaplarında tanzim edilmiş bir rapor olduğunu, Bilirkişi raporunda, tespit isteyen şirket tarafından —— tutarında işlerin yapıldığının tespit edildiğinin belirtildiğini, ancak, ilave işlerin tespiti ve fiyatlandırılması bakımından bilirkişi tarafından hazırlandığı belirtilen keşif listesinin tamamen davacı tarafın iddiaları nazara alınarak yanlı ve yanlış olarak düzenlenmiş olduğunu belirterek; —-tarihli davacı şirket tarafından hazırlanarak üzerinde anlaşmaya varıldığını ve imza altına alınmış olduğunu belirttiği —– hakkedişte, yapılan tüm imalatların ve söz konusu ilave işlerin hesaba katılmış, ayrıca yine aynı tarihte davacı şirket yetkilisi ile birlikte bir tutanakla imza altına alınmış olduğunu, değişik iş dosyasındaki bilirkişi raporunda yer alan keşif listesi karşılıklı mutabakata varılarak imzalanan hakedişteki birim fiyatlar değiştirilerek —- belirtilen birim fiyatların nazara alınarak yeniden düzenlenmiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede böyle bir madde olmadığını, ayrıca, müvekkili şirketin özel sektör firması olup, ——— kadar tüketim değeri olan bir armatürden bahsedildiğini ve bu model bir armatürün binanın hiçbir yerinde kullanılmamış olduğunu, Piyasadaki en yüksek fiyatlı armatür bu olduğundan raporda haksız ve gerçeğe aykırı bir şekilde yer verilmiş olduğunun açıkça anlaşılmakta olduğunu, —–alınmış olduğunu, diğer bütün iş kalemlerinin de benzer şekilde kuruşlandırılmış olduğunu, bu hususlardan, gıyaplarında yapıldığını belirttiği incelemenin eksik ve hatalı yapıldığının açıkça anlaşıldığını, —- dosyasındaki raporda belirtilen ve dava konusu inşaat ile hiçbir ilgisi olmadığını belirttiği tavan armatürü ile ilgili —-gösteren belge suretini delilleri arasında sunduklarını—- dosyasındaki raporda belirtilen armatürün olayları ile ilgisi bulunmadığını, İnşaatta kullanılan armatürlerin, davacının da imzasının bulunduğu kesin hakkedişte yer alan fiyatta olup, —-olduğunu, davacı tarafın, bu derece haksız ve mesnetsiz bir rapora dayanarak taleplerde bulunduğunu, dava konusu inşaatta kesinlikle bu ebatlarda bir armatür kullanılmamış olduğunu, İnşaatta kullanılan—– ebadının ne kadar olduğunun, delilleri arasında sunduklarını belirttiği iki adet fotoğrafta açıkça görüldüğünü, davacı tarafın, tek taraflı, yanlı ve objektif kriterlerden yoksun bir şekilde düzenlenmiş olduğunu belirttiği bir rapora dayanarak fatura tanzim edip, müvekkili şirkete göndermiş olup, bu faturaya müvekkili şirketin—–nolu ihtarnamesi ile itiraz ederek faturayı davacı şirkete iade etmiş olduğunu beyanla usul ve esas bakımından haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak açıldığını belirttiği davanın reddine, davacı tarafın iddia ve taleplerinde haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında dava konusu taşınmazdaki binanın elektrik tesisatı işlerinin yapımı hususunda sözleşme imzalandığını, işin yapımı sırasında ilave işlerin ortaya çıktığı ve bu ilave işlerin yapıldığını ve bu ilave iş bedelleri için fatura kesildiğini, davalının faturayı ödemediğini, fatura alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının faturaya kısmen itiraz ederek faturayı kısmen ödediğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile bakiye alacak yönünden takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış,—- dosyası celp edilerek dosya içerisine alınmış ve incelenmiş,—- taraf şirketlerin —- tarihli duruşmasının — nolu ara kararı ile——tarihli bilirkişi raporu alınmış ve taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için dosya yeni bilirkişi heyetine tevdi edilerek —tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
—tarihli bilirkişi raporunda özetle, —Davacının davalı taraftan aralarında ihtilaf bulunmayan ve davalı tarafça da kabul edilmiş olan — — tarihli faturanın düzenlenmiş olduğu, Davacının, davalının dava konusu—- olduğu, Davacının—– tenzil edilmesi gerektiği ve bu şantiye bedeli kesintisinden sonra —– olduğu; Davacının davalıya, dava konusu ——yapılması hususunun da Sayın Mahkeme Hakiminin takdirinde olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—tarihli tarihli bilirkişi heyet ek raporunda özetle, “…Dosyada bulunan bilirkişi raporunda ilave iş tutarlarının, davacı tarafından alınan — tespit
raporundaki malzeme miktarları esas alınarak —Hak edişte verilen birim fiyatlarla hesaplandığı, ancak taraflar arasında eksik işlerin yapımına ilişkin üzerinde görüş birliğine varılan bir liste olmadığı için bu hesaplama yönteminin doğru olarak kabul edilemeyeceği, Davalı tarafından sunulan — Hak ediş ve borç alacak ilişkisinin kayıt altına alındığı belgeye göre, —- Hakkedişte birim fiyatları verilen ürünler üzerinden
hesaplama yapıldığı ve işin ilave yapılan işlerle birlikte toplam tutarının belirlendiği, Davacının —- şantiye kesintisi tutarının — hesaplamada esas
alınması gerektiği yönündeki itirazlarında haklı olduğu,
Davacı tarafından dile getirilen farklı model spot armatürlerin kullanıldığı iddiasına ilişkin olarak, hem bu konuda kanıt niteliğinde somut bulgulara ulaşılamamış olması hem de daha önce dile getirilmeyen ve hem davacının kendisi tarafından alınan değişik iş raporuyla hem de kök raporla çelişen bu itirazın bir karşılığının olmadığı, Sonuç olarak; taraflar arasında ana uyuşmazlığın, sözleşme kapsamı dışında yapılan ilave işlerin tutarlarının belirlenmesi olduğu, ilave yapılan işlere ilişkin olarak her iki tarafında
üzerinde görüş birliğine vardığı belgenin —Hak ediş belgesi olduğu, —-
Hak edişte verilen malzeme birim fiyatlarının sözleşmeye göre üzerinde görüş birliğine varılan birim fiyatlar olduğu, yine davalı tarafından sunulan — tarihli borç alacak tutarlarının belirlendiği belgenin doğru ve geçerli olarak kabul edilebileceği, bu açıdan davalı tarafından — tarihli Noter kanalıyla gönderilen ihtarnamede verilen borç alacak hesabının doğru ve geçerli olduğu ve davacı tarafın alacağının—- yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur —–
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Eldeki dosyada, davacı taraf ilave iş yaptığını iddia etmekte olup ilave iş yapıldığı ve alacağa hak kazandığının davacı tarafça ispat edilmesi gerekmekte olup, ispat yükü davacı taraftadır.
Mahkememizce bu hususta birden fazla bilirkişi raporu alınmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında davacı tarafça talep edilen ilave iş bedellerinin tespiti yönünden çelişkiler bulunduğu taraf vekillerinden ileri sürülmüş ise de; mahkememizce yapılan—- tarihli keşif tutanağı ve sonrasında alınan — tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak taraf vekillerinin keşifte hazır olduğu ve davacı tarafından yapılan ilave işlere ilişkin elektrik tesisatına muvafakat ettikleri, — tarihli bilirkişi raporunda keşifte yapılan tespit ve tarafların mutabakatı dikkate alınarak ilave iş bedeli hesaplandığı anlaşılmış olup, alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli olduğu dikkate alınarak — tarihli bilirkişi raporunun ilave iş bedellerinin tespiti yönünden hükme esas alınması gerektiğine kanaat getirilmiştir. Bu sebeple — tarihli teknik bilirkişi raporundaki ilave iş bedellerine ilişkin tespitlerine itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamında davacı ve davalı taraf iddia ve kabulleri, icra dosyasına yapılan ödemeler,—- tarihli bilirkişi raporundaki mali tespitler dikkate alındığında davacı tarafından davalıya dava konusu sözleşmeye ilişkin olarak yapılan asıl iş bedelinin— olduğu ve bu kapsamda — faturanın düzenlendiği, bu hususun tarafların kabulünde olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca — tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında davacı tarafından yapılan ilave iş bedellerinin — olduğu, taraflar arasında imzalanan —- davacı alacağından düşülmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Takip tarihinden önce davalı tarafından davacıya —ödeme yapıldığı, yapılan mali inceleme ile anlaşıldığı, icra takip tarihinden sonra — tarihinde davalı tarafından — ödeme yapıldığı, ayrıca takip tarihinden sonra dava tarihinden önce yine — ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu tespitler uyarınca davalının asıl iş ve ilave iş bedeli toplam alacağının —olduğu, —davalı ödemesi düşüldüğünde davacının takip tarihi itibariyle asıl alacağının —-olduğu, ihtarname tarihi dikkate alındığında davacının—– işlemiş faiz alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda işlemiş faiz hesaplanmamış ise de; anılan hesabın basit ve mahkememizce de yapılabileceği anlaşılmış;



—-

— uygulanarak işlemiş faiz—– olarak hesaplanmıştır.
Davalı tarafından yapılan diğer ödemeler —- asıl alacağının bulunduğu anlaşılmıştır. Başka bir deyişle, davacının dava konusu dosya sebebiyle asıl ve ilave iş bedeli olarak bakiye —-işlemiş faiz alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
ASIL İŞ BEDELİ
İLAVE İŞ BEDELİ
—-
—-

—-
TOPLAM
DAVACI—-
—–

—-

DAVALI
—-

—-
/—–
Her ne kadar davalı tarafın ve davacı tarafından yapılan ilave işlere ilişkin bir takım itirazlar ileri sürülmüş ise de; mahkememizce yapılan keşif ve keşifte yapılan gözlemde dava konusu taşınmazdaki dairelerinden numune olarak bir tanesinin gezildiği, taşınmazda bulunan dairelerdeki elektrik imalatlarının aynı olduğu ve tarafların bunda mutabıkı olduğu beyan edildiği, bu hususun —- tarihli bilirkişi raporunda da açıkça beyan edildiği dikkate alındığında tarafların yapılan işlerin miktarı, adedi ve niteliklerine ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmış bu yöndeki davacı ve davalı beyanlarına itibar edilememiştir.
İtirazın iptali davalarında davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması şarttır. —– Dosyaya konu alacağın faturaya dayanması sebebiyle alacağın likit ve davalının haksız olduğu anlaşıldığından, hükmedilen asıl alacak miktarı —– üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
-Davalının —– esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile, 49.989,18-TL asıl alacak, 704,65-TL işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Hükmedilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının tespit dosyası giderlerine ilişkin talebinin yargılama gideri olarak hüküm altına alınmasına,
4-Karar harcı 3.462,90-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.210,94-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.251,96-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 1.210,94-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 125,50-TL tebligat ve müzekkere gideri, 210,00-TL keşif gideri, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.376,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.699,08-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 75,40-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 21,49-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Tespit dosyasında yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 28,00-TL tebligat gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 769,10-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 549,85-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 7.390,20-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde ——– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/11/2021