Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1422 E. 2021/843 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/1422 Esas
KARAR NO: 2021/843
DAVA: Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 30.11.2018
KARAR TARİHİ: 28.09.2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde davacının sahibi bulunduğu — plakalı araç ile davalılardan— ait olan ve sürücü diğer davalı — tarafından kullanılan — plakalı aracın— trafik kazası yaptığını, trafik kazasında davalı sürücü %100 kusurlu bulunduğunu, aracının tamir edildiğini, ancak —- tarafından düzenlenen — tarihli değer kaybı raporunun davacının aracının —değer kaybına uğradığını belirttiğini, bu bedelin teminat bedeli içinde kalan — —– şirketine başvurulduğunu ve tahsil edildiğini, bakiye bedel ile ilgili — yapan davalı —- başvurulmuş ise de herhangi bir ödeme yapılmadığını, değer kaybı bedelinin davalı araç sahibi ve sürücü yönünden kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden sigortaya ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tarafına ödenmesini talep ettiklerini beyan ile, ——– tazminatın davalı şahıslar yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; —— plakalı aracın karıştığı kaza neticesi maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen — plakalı aracın davalı şirket tarafından ——– olduğunu, teminat limiti ile sorumluluğu bulunmadığını, sigortalı aracın —poliçesi dava dilekçesine göre —- düzenlendiğini, buradaki teminat limitinin tüketildiğini, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, davacı tarafından değer kaybına ilişkin sunulan fatura ve eksper raporunun gerçek zararı yansıtmadığını, bu nedenle değer kaybı talebinin reddi gerektiğini, araçta meydana gelen değer kaybı talep edilmiş ise de araçtaki değer kaybı belirlenirken aracın rayiç değeri, daha önce kazaya karışıp karışmadığı, kaza aldığı —–dikkate alınarak aracın değer kaybı konusunda uzman bir bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiğini, sözleşmeye konu poliçenin başlangıç tarihinin —tarihinde yürürlüğe giren — sonra olması nedeniyle —–yapılması gerektiğini beyan ile, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılar —-dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davaya cevap vermedikleri görüldü.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, trafik kazasından kaynaklı araçta oluşan değer kaybı iddiası ile açılan tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davacı vekilinin —- tarihli dilekçesinde; davalı —- aramızda anlaşmış bulunduklarını, davalı şirketin haricen davacıya olan borcunu ödediğini, karşılıklı vekalet ücreti ve dava masrafı taleplerinin olmadığını, davadan feragat ettiğini bildirdiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, Davalı —–tarihli dilekçesinde; Yapılan sulh anlaşması gereği, davacı taraf ile sulh olduklarını, ekte yer alan davacı beyanları gereği davadan fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiklerinden davanın reddine ve davacı taraf ile karşılıklı şekilde avukatlık vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmış olup dosya kapsamı dikkate alındığında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme sebebiyle davanın konusuz kaldığı mahkememizce kanaat getirilmiş, davacının maddi tazminat talebinin konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. —-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin beyan dilekçesinde taraflar arasındaki anlaşmazlığa konu borcun ödendiği belirtildiğinden DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken — davacı tarafça peşin olarak yatırılan — harçtan mahsubu ile fazla yatırılan —– harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflarca talep edilmediği bildirildiğinden taraflar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca talep edilmediği bildirildiğinden taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde —-Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28.09.2021