Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/141 E. 2020/626 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/141 Esas
KARAR NO : 2020/626

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve davalı şirket arasında muhtelif zamanlarda ticari ilişkinin vuku bulduğunu, müvekkili şirketin alacağının tahsili için İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün —-. nolu dosyasıyla davalı şirket hakkında ilamsız icra takibinde bulunduğunu, davalı şirketin 07.04,2017 tarihli itiraz dilekçesi ile borcun 141.509,00 TL’sine haksız yere itiraz ettiğini, bu haksız itirazın iptali için iş bu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu belirterek, davalı tarafından yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile 141.509,00 TL alacağın itiraz tarihi olan 07.04,2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hak ve taleplerinin saklı tutulmasına, dava masrafı ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davacı tarafından Bolu—. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı icra dosyasıyla ilamsız icra takibi yapıldığını, vekil sıfatıyla söz konusu icra dosyasına yetki ve miktar yönünden itiraz edildiğini, dosyanın yetkisizlikle kapatılarak İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü—. sayılı dosyası ile devam ettiğini, icra dosyasında vekil olmalarına rağmen tebligatın asile çıkarıldığını, bu sebeple usulsüz tebligat yapıldığını, mahkemece dava dilekçesinin ve tüm belgelerin taraflarına tebliğe çıkarılmasını talep ettiklerini, davacı tarafa müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, bu durumun tarafların ticari defterleri incelendiğinde görüleceğini, mahkeme tarafından ticari defterlerin incelenmesini talep ettiklerini belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK 67. Maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, 7251 sayılı yasanın 58. Maddesi ile TTK.’nın 4/2. Maddesinde yapılan değişiklik sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası celp edilmiş, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu icra dosyası incelenmesinde; davacı tarafından İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğü’nün—-. sayılı dosyası ile davalı aleyhine, cari hesaba dayalı alacağı için 157.491,95 TL asıl alacak ve 12.513,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 170.005,01 TL takip tutarı üzerinden 10/11/2016 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu 28.491,95 TL üzerindeki kısım yönünden kısmi itirazda bulunduğu ve takibin 141.509,00 TL yönünden durduğu; davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosyada ilk olarak davacı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere — Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat mahkemesince alanında uzman bilirkişi mali müşavi—— tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 19/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının — defterlerinin incelenmesinde takip tarihi itibariyle davalıdan 157.491,95 TL alacaklı olduğu bildirilmiş; alınan bu rapordan sonra bu kez davalı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya mahkememizce alanında uzman mali müşavir bilirkişi — tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan 04/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalının 2015-2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin incelenmesinde, davalı vekili tarafından icra dosyasına sunulan 29/11/2016 tarihli itiraz dilekçesinde müvekkilinin 28.491,95 TL borcu bulunduğunun kabul edildiği, 170.005,01 TL olan takip tutarının 28.491,95 TL’lik kısmı kabul edilerek kalan kısmına itiraz edildiği, davalı vekili tarafından icra dosyasına sunulan 07/04/2017 tarihli itiraz dilekçesinde ise 170.005,01 TL olan takip tutarının 141.509,00 TL’lik kısmına itiraz edildiği, takibe yapılan kısmi itirazdan sonra, takip tutarının itiraz edilmeyen ve kesinleşen 28.496,01 TL’lik kısmı ve ferileri için icra müdürlüğü tarafından 14/04/2017 tarihinde dosya hesabı yapıldığı, dosya borcunun 33.335,52 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafından icra dosyasına 17/04/2017 tarihinde 33.335,52 TL ödeme yapıldığı, söz konusu ödeme ile ilgili olarak davalı tarafından ticari defterlerine davacının hesabına 17/04/2017 tarihinde 28.496,01 TL tutarında borç kaydı yapıldığı, davacının ticari defterleri üzerinde talimat ile yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde dosyaya sunulan bilirkişi raporunda 16/06/2016 tarihinden itibaren davacı ve davalı arasında herhangi bir borç alacak ilişkisi bulunmadığının belirtildiği, raporda yer alan muavin dökümde de bu ödemeye ilişkin bir kayıt bulunmadığı, bu ödemeyle ilgili davacı tarafından ticari defterlerine kayıt yapılmadığının bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporunun ilgili kısımları HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında satış sözleşmesine ilişkin kurulan yazılı olmayan sözleşme kapsamında oluşan cari hesap alacağı iddiası kapsamında takip tarihi itibariyle davacının davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın kısmen (141.509,00-TL yönünden) iptali hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriği ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre, taraflar arasında yazılı olmayan satış sözleşmesine ilişkin ticari ilişki kurulduğu, davacının alıcı, davalının ise satıcı olduğu, davacı vekiline verilen süre içerisinde sunulan belgelerde alacağın varlığına dayanak belgelerin tahsilat makbuzları ile davacı tarafından keşide edilen 7 adet çek döküm tutanağından ibaret olduğu, tarafların incelenen 2015-2018 yılları arasındaki ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfını haiz olduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile davalıdan 157.491,95 TL alacaklı olduğu, davalı yan ticari defterlerine göre ise icra müdürlüğüne yapılan ödeme de düşüldükten sonra davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tarafların ticari defter ve kayıtları kapsamında 129.000,00 TL tutarında fark bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden keşidecisinin davacı lehdarının davalı olduğu 301.000,00 TL bedelli her biri 43.000,00 TL olan 7 adet çekin 09/03/2015 tarihinde davalıya tahsilat makbuzu ile teslim edildiği, söz konusu çeklerin davacı ticari defterlerinde 09/03/2015 tarihinde ödeme, davalı defterlerinde ise 16/03/2015 tarihinde tahsilat olarak işlendiği, bu çeklerden toplamı 129.000,00 TL olan 3 adet çekin karşılıksız çıktığı ve ödenmediği, bu çeklerin 2 adetinin inceleme sırasında asıllarının davalı tarafından sunulduğu, diğer çek yönünden ise davalının davacı aleyhine İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğü’nün—-sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve söz konusu takip dosyasında borçlu olan dosyamız davacısının almış olduğu iflas erteleme tedbiri sebebiyle İİK 179/b maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verildiği ve tahsilatın yapılamadığı, tarafların ticari defterlerindeki kayıt farkının söz konusu çeklerin davacı defterlerinde ödenmiş olarak kayıtlı olmasından kaynaklandığı, söz konusu kayıtların yapılmış olması halinde davacının davalıdan takip tarihi itibari ile sadece 28.491,95 TL alacak kaydı olacağı ki bu tutarında davalı tarafından icra dosyasına yapılan kısmi itiraz ile kabul edildiğinin belirtildiği, davacı vekili tarafından iş bu rapora karşı sunulan itiraz dilekçesinde ise bilirkişi raporunda belirtilen maddi olgunun aksine bir beyan sunmadığı sadece çeklerin karşılıksız çıkmasının bu dava konusu olmadığı yönünde beyanda bulunduğu, dolayısı ile rapor içeriğinde belirtilen çeklerin akıbetlerinin sorulmasına gerek görülmediği anlaşılmakla davacının takip tarihi itibari ile davalıdan itiraz edilen tutarda alacağının olmadığı kanaatine varılmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.416,62 TL harcın mahsubu ile artan 2.362,22-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli——- göre belirlenen 17.393,36 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak davalı vekilinin yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.