Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1403 E. 2021/155 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1403 Esas
KARAR NO : 2021/155
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tabela üretim işiyle uğraştığını, davalı şirket hizmet verdiğini, bu hizmetin karşılığı cari hesap şeklinde çalışıldığını ve hizmet karşılığı davalı şirkete fatura tanzim edildiğini, müvekkili tarafından üstlenilen hizmetin taraflar arasındaki sözlü anlaşma ve iyi niyet kurallarına uygun olarak yerine getirildiğini, müvekkil tarafından davalı şirkete sunduğu hizmetin karşılığı olan hakkediş alacağına istinaden — seri nolu — bedelli, —seri nolu, —– tarih ve —- bedelli,— seri nolu —- bedeli faturalar tanzim edilerek davalı şirkete gönderildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine ——- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yapılan anlaşma kapsamında istenilen özelliklerde —– yapılması için anlaşma yapıldığını, akabinde davacının anlaşmaya aykırı olarak müvekkiline özellikleri belirtilen kalitede ve standartlarda baskı hazırlama işini üstlendiğini, işin bir kısmını ayıplı olarak teslim ettiğini, söz konusu ayıplı ürünler nedeniyle iade faturası kesildiğini ve davacıya tebliğ edildiğini, ticari defterler incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, müvekkilinin davacıya hiçbir borcunun olmadığını, müvekkiline teslim edilen baskılarda verilen ölçülere aykırı olarak ebatlarda baskı yapıldığını, baskı kalitesinin düşük olduğunu, baskıların makine ile değil sanki el ile kesilmiş gibi yamuk ve yırtılmaya müsait bir şekilde teslim edildiğini, ürünlerin eksik teslimi ve bunun gibi ayıplar/eksiklikler bulunduğunu, bu durumun davacıya —— üzerinden ve telefonla bildirildiğini, davacı tarafından bu hataların kabul edildiğini ve giderileceğinin söylendiğini, eksikliklerin davacı tarafından giderilmemesi üzerine müvekkilinin baskıları başka bir firmaya yaptırmak zorunda kaldığını beyanla, haksız davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, eser sözleşmesinden doğan alacağa istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası,—- kayıtları celp edilmiş, tanık deliline başvurulması sebebiyle davalı tanığı huzurda dinlenerek anlatımları tutanağa alınmış, taraflarca dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İtirazın iptali istemine konu—— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle — asıl alacağın tahsili için —- tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın hak düşürücü süre içeresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Konunun incelenmesinin uzmanlık gerektiren yönleri olması ve davacı tarafça delil olarak ticari defterlere dayanılmış olması sebebiyle dosya mali müşavir —- tevdi edilerek rapor alınmış, anılan bilirkişi tarafından sunulan tarihsiz bilirkişi raporunda; tarafların—- yılı ticari defterlerinin incelenmesinde takip tarihi itibariyle davalıdan —–alacaklı olduğu bildirilmiş, söz konusu bilirkişi raporu HMK 282. Maddesi kapsamında denetime elverişli görülerek hükme esas alınmıştır.
Tanık —- beyanları mahkememizce tutanak altına alınarak incelenmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında kurulan yazılı olmayan eser sözleşmesi kapsamında yüklenici olan davacının anlaşmaya uygun eser meydana getirip getirmediği, ayıplı eser teslimi yapıp yapmadığı, davalının ayıp bildirimini TBK 474 md. uyarınca uygun süre içerisinde yapıp yapmadığı, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan muaccel cari hesap alacağının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ile itirazın iptali ve icra inkar/kötüniyet tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı olmayan eser sözleşmesi kapsamında ticari ilişki kurulduğu, bu ilişki kapsamında davacının yüklenici, davalının ise iş sahibi olduğu, sözleşmeye konu işin davalının fuar alanlarına stant kurma işinde stantlara uygulanacak—- işine ilişkin olduğu, tarafların incelenen ticari defterlerine göre, tarafların — defter ve kayıtlarının sahipleri lehine delil vasfını haiz olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davalıdan —- alacaklı olduğu, davalının ise davacıya —- borçlu olduğunun bildirildiği, ticari defter ve kayıtları arasındaki farkın davalı tarafından düzenlenen —- fiyat farkı faturasının davacı defter ve kayıtlarında yer almaması ve davacı kayıtlarında olup davalı kayıtlarında yer almayan—- ilişkin olduğu, taraflar arasında aynı hususta başkaca işlerde yapıldığı ancak ihtilafın — bedelli cari hesap alacağına ilişkin olduğu, davalının sunmuş olduğu watsapp yazışmalarında—– tarihinde davacıya ayıp bildiriminin yapıldığı ve davalı tanığının anlatımlarının da bu yönde olduğu,—– uyarınca söz konusu ayıp bildiriminin şeklinin geçerli olduğu, ancak ayıp bildirimi sonrasında davalının takip tarihine kadar TBK.m.475 uyarınca ayıba bağlı herhangi bir hakkı kullanmadığı, davacının icra takibi ile davalıdan alacak talebinde bulunması üzerine davalının iade faturası kesmiş olması hususunun TBK 97 maddesi kapsamında ödemezlik defi niteliğinde olduğu, anılan hüküm gereğince karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmesinde eser bedelini ödeme borcunu ifası isteminde bulunan davacı tarafın öncelikle kendi borcunu ifa etmiş olması gerektiği, davalının iade faturası kesmiş olmasının TBK.m.474 vd hükümlerince ayıptan sorumluluk kapsamında değerlendirilemeyeceği ve TBK.m. 475 maddesinde sayılan seçimlik haklardan birinin kullanımı anlamına gelmediği, bu hakların niteliğine uymadığı, dolayısı ile ayıptan sorumluluk hükümlerinin huzurdaki davada uygulama alanı bulamayacağı, davalının ödemezlik defiinin temelinde yatan ayıp iddiası kapsamında ayıbın var olup olmadığının incelenmesi gerektiği, dinlenen tanık anlatımlarında davalının ayıplı olduğunu belirttiği eseri —– çöpe atıldığının beyan edildiği, HMK 194 maddesi uyarınca davalının dayandığı ayıp iddiasını ispat edecek, somutlaştıracak başkaca bir delil sunmadığı, dolayısı ile ödemezlik definin gerekçesi olarak ileri sürülen eserin ayıplı imal edildiğini ispatlanamadığından davalının savunmasının yerinde olmadığı, dolayısı ile TBK 470 maddesi uyarınca davalının karşı edim olarak eser bedeli ödeme borcunu davacı yükleniciye ifa etmek zorunda olduğu kanaatine varılarak davanın kabulü ile —– sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan takdiren alacağın %20 si oranında hesaplanan —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile —- sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız bulunduğundan takdiren alacağın %20 si oranında hesaplanan 2.200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 751,41-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 132,86 -TL harcın mahsubu ile bakiye 618,55-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 168,76-TL ilk masraf, 158,60-TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.001,62-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde —– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/02/2021