Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/140 E. 2022/414 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/140 Esas
KARAR NO: 2022/414
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/01/2018
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete davalı bankanın—- tarafından lehtarı —- muhatabı davacı —-düzenleme tarihli, süresiz,—-tarihine kadar geçerli, —-bedelli iki kesin teminat mektubu tanzim edildiğini, teminat mektupları örnekleri, banka teyit yazıları davacı şirket —- tarihinde teminat mektupları geçerlilik süreleri içinde teminat mektuplarının tazminini talep ettiğini,—- tarihli banka cevabında ” Talep yazınızda bahsi geçen teminat mektubu aslı —- tarihinde bankamıza iade edilmiş olup, işbu iade nedeniyle bankamız teminat mektubu risk düşüm işlemlerini gerçekleştirmiştir. Anılan teminat mektubu aslı bakamız nezdinde olup bu teminat mektubu kapsamında ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır” denildiğini, —–numaralı ihtarnamesi ile bankanın söz konusu teminat mektuplarının üretilmesi, iade alınması, davacı şirketin bu teminat mektuplarına güvenerek çok yüksek miktarda adı geçen firmaya açtığı mal satışı gerçekleştirmesinde bankanın kusur ve sorumluluğu bulunduğu ile davacı şirketin doğduğunu ve doğacak zararlarını bankadan talep ve tazmin etme hakkı saklı tutulduğunu, —- yevmiye numaralı ihtarname ile karşılık vererek ihtarnamede bahsi geçen——- tarihinde bankaya iade ediliğini ve işbu iade nedenleriyle bankanın teminat mektubu risk düşüm işlemlerini gerçekleştirdiği, bu teminat mektupları ile ilgili bankanın herhangi bir ödeme yükümlülüğü bulunmadığını bildirdiğini, davacı şirket lehtarın kendisine sunduğu banka teminat mektuplarına ve teyit yazılarına güvenerek muhatap olan lehtara mal sattığını, davacı şirket ticari kayıtlarında alacağın sabit olduğunu, davacıya sunulan teminat mektuplarının kesin ve şartsız olduğunu, davacı şirket tarafından lehtar —– yetkilisi ve bu olayda sorumluluğu bulunanlar hakkında nitelikli dolandırıcılık iddiasıyla —– soruşturma sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu , yukarıda açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere —– tazmin talep tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacının da kabul ettiği üzere, davacının huzurdaki davaya konu talebi sahte teminat mektuplarına dayandığını ve sahte belgelere dayalı bir tazmin talebinin hukuken kabul edilebilmesi mümkün olmadığını, banka ile muhatap arasında teminat mektubu şeklinde bir garanti akdi kurulabilmesi için, bankanın teminat mektubunun muhataba ulaşması ve muhatabın da bu garantiyi kabul etmiş olması gerektiğini, huzurdaki davaya konu olayda, davalı bankanın düzenlediği teminat mektupları davacı muhataba ulaşmamış, dolayısıyla taraflar arasında bir garanti akdi kurulmadığını, tazmin talebine dayanak gösterdiği belgeler sahte olarak üretilmiş olup, bu sahte belgeler nedeniyle davacının müvekkilden bir alacağının doğmayacağı doktrin ve içtihatlarda da kabul edildiğini, davacı kendisine verilen teminat mektuplarıyla ilgili herhangi bir teyit almadığını, davacının, dava dışı teminat mektubu lehdarının kendisine tevdi ettiği teminat mektuplarıyla ilgili davalı banka’dan herhangi bir teyit almadığını, Banka ile davacı arasında bir garanti akdi kurulmadığını, davacı bahse konu teyidi almamakla da kusurlu davranmış ve davaya konu sahte teminat mektuplarıyla karşılaştığını, davacının kendi kusurundan kaynaklanan bu hadise nedeniyle davalı bankaya müracaat edemeyeceği de —– olduğunu, davacı teminat mektuplarını inceleme konusunda da basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranıp kendisine sunulan belgeleri incelemiş olsaydı, bunların orijinal/gerçek belgeler olmadığını hemen fark edecek ve bunları kayıtlarına almayacak olduğunu, davacı bu konuda hiçbir inceleme yapmayarak, davaya konu hadiseyle karşılaşmasına bizzat kendisi neden olduğunu, davacının iştigal konusu, iş tecrübesi ve finansal büyüklüğü nazara alındığında, bu tür bir inceleme yapması gerektiğini bileceği de açık olduğunu, dolayısıyla davacının kendi kusur ve ihmaline dayalı olarak davalının müracaatı hukuken korunmayacağını, muhatap davacının kendisine sunulan teminat mektubunu hatta teyit yazılarını da incelemesi gerektiği, bu incelemeyi yapmayan muhatabın sahte teminat mektubu nedeniyle bankadan talepte bulunamayacağı kabul edildiğini, davaya konu işlemlerde davalı banka olağan bankacılık uygulama, kural ve teamüllerine uygun işlemler tesis etmiş olup, davalı bankanın herhangi bir hukuka aykırı ya da haksız işlemi bulunmadığını, davalı banka, dava dışı müşterisinin talebi üzerine teminat mektupları düzenlemiş olduğunu , ancak bu teminat mektupları davacıya ulaşmadığını, daha sonra bu teminat mektupları (asılları) davalı bankaya iade edilmiş ve davalı banka da olağan bankacılık teamül ve kurallarına uygun şekilde risk düşüm işlemlerini gerçekleştirtiğini, dolayısıyla davacının bu işlemlerle ilgili davalı bankaya isnat edebileceği bir hukuka aykırılık, kusur ya da ihmal bulunmadığını ve davacının davalı bankadan hiçbir talep hak ve alacağı da bulunmadığını, herhangi bir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, bir an için davacının gerçek teminat mektuplarına dayalı bir tazmin talebinde bulunduğu varsayılsaydı bile davacının bu talebinin dava dışı şirket ile arasındaki esas ilişki açısından da haklı olması gerektiğini, oysa dava dilekçesi ve eklerinde davacının esas ilişki açısından da haklı bir tazmin talebinde bulunduğunda dair herhangi bir bilgi yer almadığını, davacının, dava dışı——– firması ile olan ticari ilişkisinin kurulması, bu çerçevede iki firma arasında gerçekleşen mal ya da hizmet alımlarından kaynaklanan ihtilafların davalı bankaya bir sorumluluk yüklemeyeceği de izahtan vareste olduğunu, dava dilekçesinde her ne kadar davacı, dava dışı firmaya sırf teminat mektubu aldığı için mal sattığını iddia etmekteyse de, basiretli bir tacir olarak davacının, ticari ilişkiye girdiği firmanın hukuki ve mali yapısı, nakit akışı, yükümlülüklerine sadakati gibi temel değerlendirmeleri yapması ve buna göre tedbirli ve dikkatli olması gerektiği açık olduğunu, davalı banka ile davacı arasında bir garanti akdi ilişkisi kurulmuş olsaydı, davacı ancak bu ilişki çerçevesinde davalıya müracaat edebileceğini ancak taraflar arasında hiçbir hukuki ya da ticari ilişki kurulmadığını ,davalı bankanın davacıya herhangi bir borcu ya da yükümlülüğü bulunmamakta olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle banka teminat mektuplarından dolayı uğranılan zararın tespiti ile tahsiline yönelik tazminat davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek taraflarca sunulan deliller ve celp edilen icra dosyası sureti incelenmiş ve dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın davacı şirketin dava dışı şirket ile olan ticari ilişkisi ve davalı şirkete mal satışını davalı bankanın düzenlediği iki adet teminat mektubuna güvenerek yaptığı ve alacağını tahsil edemediği iddiasına karşılık davalı bankanın dava dışı şirketin sunduğu teminat mektuplarının sahte olduğu bu nedenle tazmininin talep edilemeyeceği iddiasında bulunduğu dikkate alınarak; davalı banka tarafından dava dışı şirket için düzenlenen ve muhatabının davacı şirket olduğu teminat mektupları ile ilgili garanti akdinin kurulabilmesi için teminat mektuplarının muhataba ulaşmasının ve muhatabın garantiyi kabul etmesinin zorunlu olup olmadığı, lehdarın teminat mektuplarını iade etmesinin garanti sözleşmesini sona erdirip erdirmeyeceği, muhatabın bankayı ibra etmesinin bankanın sorumluluğu açısından zorunlu bulunup bulunmadığı, teminat mektuplarının muhatap yerine lehdara teslim edilmesinin blokaj çözülmeden önce muhataptan ibra alınmaması halinin davalı bankanın sorumluğuna yol açıp açmayacağı, teminat mektuplarının muhataba ulaşmamasının akdin kurulmasına engel olup olmadığı, sahte teminat mektupları ile ilgili teyit alınmaması halinin akdin kurulmasına etkili olup olmadığı, teminat mektuplarının sahte olup olmadığı, ilk bakışta yada olağan dikkatli bir bakışla sahteliğinin anlaşılabilir olup olmadığı, incelemesinin davacı tarafça yapılmasının gerekip gerekmediği, basiretli tacir kavramı içerisinde bu konuda davacının yapması gereken işlem ve eylemlerin ne olduğu, teminat mektuplarının dava dışı şirket tarafından iade edilmesinden sonra davalı banka tarafından düşümünün yapılmasında bir ihmal ve kusurunun bulunup bulunmadığı, sonuç olarak davalı bankanın davaya konu teminat mektuplarıyla ilgili yapılan işlemler nedeniyle teminat mektupları bedelini davacıya ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığına yönelik olduğu tespit edilmiştir.
Dosyanın kusur tespiti için bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle; davalı banka tarafından dava dışı şirket lehine düzenlenen ve muhatabın davacı şirket olduğu teminat mektupları ile ilgili garanti akdinin kurulabilmesi için ispat açısından teminat mektuplarının muhataba ulaşmasının ve muhatabın garantiyi kabul etmesinin zorunlu ve teminat mektuplarının muhataba ulaşmasının akdin kurulmasına engel bir durum olduğunu, bu durumda lehtarın teminat mektuplarını iade etmesinin garanti sözleşmesini sona erdireceğini, muhatabın bankayı ibra etmesinin bankanın sorumluluğu açısından zorunlu bulunmadığını, teminat mektuplarının muhatap yerine lehtara teslim edilmesinin blokaj çözülmeden önce muhataptan ibra alınmaması halinin davalı bankanın sorumluluğuna yol açmayacağını ancak bu durumun ——-bahsi geçen dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, sahte teminat mektupları ile ilgili bankadan teyit alınmaması halinin akdin kurulmasına etkili olduğunu, teminat mektuplarının sahte olup olmadığını, teminat mektuplarının sahte olup olmadığı, ilk bakışta ya da olağan dikkatli bir bakışla sahteciliğin anlaşılabilir olup olmadığının incelemesinin davacı tarafça yapılmasının gerektiğini, ancak davacının bu konuda uzmanlığının olup olmadığının bilinmediği, basiretli tacir kavramı içerisinde bu konuda davacının yapması gereken işlem ve eylemlerinin mektubu düzenleyen bankaya ibraz ederek yetkililerince mektup arkasına teyidini alması, kendisini garantiye almadan ilgili müşteriye mal sevkıyatını yapmaması olduğunu, teminat mektuplarının dava dışı şirket tarafından iade edilmesinden sonra davalı banka tarafından düşümünün yapılmasına davalı bankanın bir ihmal ve kusurunun bulunmadığı ancak bu durumun —– bahsi geçen dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davalı bankanın davaya konu teminat mektuplarıyla ilgili yapılan işlemler nedeniyle, dava konusu zararın meydana gelmesinde davacı şirket ile davalı bankanın müterafik kusurunun bulunduğuna hükmedilmesi halinde kusur oranlarının takdirin mahkememize ait olduğunu, bu durumda davacı ——- Nezdinde oluşan toplam — zararın kusur oranına göre hesaplanacak kısmına davacı tarafından talep edilebileceğini bildiren rapor tanzim ettiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğe çıkarıldığı, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dosyanın ek rapor aldırmak için aynı bilirkişi heyetine tevdi ediliği bilirkişi heyetine tarafından düzenlenen —— tarihli raporda özetle; davacının teminat mektubuna ilişkin olarak davalı bankadan teyit almadığı dikkate alındığında, muhatap ile banka arasında garanti ilişkisinin kurulmadığı, bu sebeple bankanın muhatabın ibrasını aramadan mektubu iade almasından dolayı sorumluğunun bulunmadığı kanaatine varıldığını bildiren rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Bilirkişi ek raporunun taraflara tebliğe çıkarıldığı, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
—— belirtildiği üzere, teminat mektubu, mevzuatımızda açıkça düzenlenmemiştir. Pozitif bir temele dayanmayan teminat mektubu kurumu, ticari hayatın bir gereği olarak ve sözleşme serbestisi kapsamında vücut bulmuştur. Muhatap, lehtar ve garanti eden olmak üzere bünyesinde üçlü bir ilişki içeren teminat mektubu, ——- esas olarak üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olması nedeniyle bir tür garanti sözleşmesidir. —– teminat mektubunun mahiyeti itibariyle —- maddesinde sözü edilen üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde bir —— olduğu kabul edilmiştir. Dairemizin yerleşik uygulamasında da teminat mektubunun ——-maddesi çerçevesinde bir garanti sözleşmesi olduğu yönü benimsenmiştir. Banka teminat mektubu ile garanti eden banka, kayıtsız ve şartsız bir ödeme yükümlülüğü altına girmemekte, aksine üçüncü kişi durumunda bulunan lehtarın edimini ifa etmemesi ya da sair rizikoların ortaya çıkması halinde muhatabın uğrayacağı zararları teminat altına almayı amaçlamaktadır.
Somut olayda, davalı banka, lehdar olan dava dışı şirketin fiilini garanti altına alan durumundadır. Bankanın banka teminat mektubu hazırlaması ve bunu lehdara —— teslim etmesi ile garanti ilişkisi kurulmuştur. Muhatap tarafından tazmin talebi geldiğinde banka, lehdar ile muhatap arasındaki işin esasına girmeden, kayıtsız şartsız biçimde ödeme yapmak durumundadır. Bankanın yapacağı inceleme şekli ve sınırlı olacaktır. Banka, kendisine sunulan mektubun sahte olup olmadığı, süresinin geçip geçmediği, nakde çevrilmemesi için verilmiş tedbir kararı olup olmadığı, teminat mektubunda yazılı riskin gerçekleşip gerçekleşmediği veya en fazla lehdarın elinde muhataptan alınmış bir ibra yazısı olup olmadığına bakarak sorumlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun dışında üstlendiği gibi, kayıtsız şartsız biçimde muhataba ödeme yapma yükümlülüğü vardır.
Uygulamada banka teminat mektupları sıklıkla lehdara teslim edilmekteyse de, düşüm yapılırken bankanın mutlaka muhataptan onay alması beklenir. Aksi halde somut olaydaki gibi durumlar yaşanabilir. Bankanın sorumluluktan kurtulduğu savunması mahkememizce kabul görmemiştir. Öte yandan, TBK’nın 52. maddesi uyarınca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
Davacı şirket, dava dışı şirketten aldığı banka teminat mektuplarına ilişkin davalı bankadan doğrudan kendisi teyit yazısı almamış, dava dışı şirketin kendisine sunduğu teyit yazısı ile yetinmiş, teminat mektuplarının doğruluğu konusunda araştırma yapmamış ve bu şekilde zararı doğuran fiilin doğmasında etkili olmuştur. Davacının kendisinden beklenen basiretli davranışı sergileyemediği nazara alınmış, takdiren %20 indirim yoluna gidilmiş, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. —- Talep tutarı olan — %20 müterafik kusur indirimi yapılarak —- üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının temerrüt tarihinden itibaren avans faiz talebi yönünden, dosya kapsamında bulunan evraklardan davacının bankaya — tarihinde tazmin talebiyle başvurduğu, bankanın—- tarihinde tazmin taleplerini geri çevirdiği anlaşılmıştır. Bu durumda bankanın — tarihinde temerrüde düşürüldüğü kabul edilmiş, —- tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline dair davanın kısmen kabul kararı verilmiş olup,—— belirtildiği gibi, müterafik kusur indirimi durumunda, tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan, reddedilen tutar için davalı banka lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilememiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
—— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar harcı 25.889,49‬-TL den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 6.472,38-TL peşin harcın mahsubu ile 19.417,11‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
3-Davacı tarafça yatırılan 6.472,38-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 259-TL tebligat ve müzekkere gideri, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.264,2‬0-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 29.674,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde—– Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..17/05/2022