Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1396 E. 2020/509 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1396 Esas
KARAR NO : 2020/509

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili tarafından gönderilen dava dilekçesinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında tanzim edilen —- tarihli iş yapım sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmede—–olarak belirlenmiştir. Davalı şirket 03.04.2018 tarihinde müvekkil şirket hesabına 24.444-TL ödeme yaptığı, sözleşme gereğince davacı şirket yüklenici olarak yükümlülüklerini yerine getirmiş olup; davacı şirketin iş bu sözleşmeye konu işe dair ——- numaralı irsaliyeli faturasına konu bakiye alacağı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- olduğu, iş bu alacağın ödenmesini teminen davalı/borçluya İzmir —.Noterliği’nin — tarih ve —-yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiği, ancak davalı/borçlu Beşiktaş—-.Noterliği’nin——- yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile haksız ve kötü niyetli olarak borcunu inkâr ettiği, davalı/borçlu şirketin sözleşmede belirtilen iş bedelinin bakiye tutarını ödememesi, keşide edilen ihtarnameye de cevap vererek yine ödememesi üzerine İstanbul Anadolu Adliyesi –.İcra Müdürlüğü’nün ————–Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığı, ancak davalı/borçlu şirket herhangi bir borcu olmadığından bahisle hiç bir gerekçe göstermeden icra takibine de itiraz ettiği, özellikle ve öncelikle davacı şirket ile davalı şirket ticari defter ve kayıtları, düzenlenen —— numaralı irsaliyeli fatura, sözleşmeye konu işe ve işin bitimine ilişkin şirketler arası yetkililerin görüşmeleri, bunlara ilişkin kayıtlar göz önüne alındığında davacı şirketin takibe konu edilen alacağının varlığı açık olmasına rağmen, davalı şirket icra takip dosyasına konu edilen alacak ve fer’ilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş, takibi durdurduğu, açıklanan nedenlerle davalı/borçlu şirketin icra takibine vâki haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, itirazın haksız ve kötü niyetli olması, müvekkil şirketin ekonomik anlamda mağduriyetine sebebiyet vermiş olmaları nedeniyle %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA:
Davalı——- vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacı sözleşme ile yükümlenmiş olduğu edimin yalnızca bir kısmını yerine —— taraflar arasındaki sözleşme’nin 6. maddesi ile sözleşme bedelinin yarısının peşin ödenmesi kararlaştırılmış olup davacıya da bu kapsamda—– karşılığı olarak —-ödeme yaptığı, ancak davacının, bu bedele dahi hak kazanamamasına rağmen tüm sözleşme bedelini talep etmesi, son derece kötü niyetli olup reddi gerektiği, söz konusu belgelerden de görülebileceği üzere, davacı sözleşme uyarınca bedelini talep etmiş olduğu isi tamamlamamış, ücretin tamamına hak kazanmadığı, bilakis, davacıya ödenen 5,000,00 € bedelin yarısının davalıya iadesi gerekirken, yapılmayan işin bedelinin istenmesi, davacının ne derece kötü niyetli hareket ettiğini gösterdiği, bu doğrultuda, karşı dava açma hakkımızı saklı tutarak, haksız davanın reddini talep ettiği, dilekçede açıklanan tüm hususlarla davanın esastan reddine, davacının dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu —–İcra Müdürlüğü’nün —– numaralı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin 11/09/2020 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile sulh olunduğunu, bu sebeple davadan feragat ettiğini, bu davaya ilişkin davalı şirketten yargılama gideri, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti taleplerinin olmadığına ilişkin dilekçe gönderilmiş olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin 18/09/2020 tarihli dilekçesi ile; davacı ile davalı şirketin sulh olduğunu, davacıdan vekalet ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin bir taleplerinin olmadığına ilişkin beyanda bulunmuş oldukları görüldü.
HMK nun 311(1) maddesi uyarınca feragat, kesin hüküm gibi kesin sonuç doğurduğu gibi HMK.’nun 309(2) maddesi uyarınca feragat karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatına da bağlı olmamakla davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat taleplerinden davadan feragatı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın Maddi ve Manevi Tazminat yönünden Feragat Nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 448,51 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 394,11-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafınca yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden, bu konuda davalı lehine karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılıp kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.