Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1390 E. 2023/351 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1390 ESAS
KARAR NO : 2023/351

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı aleyhine 09/11/2018 tarihinde —-İcra Dairesi’nin—— esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından, gönderilen ödeme emrine karşı süresinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davacının ——hammadde sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalıya 3065 Sayılı KDV Kanununa istinaden İhraç Kaydı ile fatura karşılığı —– mal tedarikinde bulunduğunu ve karşılık olarak ödeme alamadıklarını, borçluya kesilmiş olan faturaların zorunlu olarak TL’ye çevrildiğini, borcun dolar cinsinden 22.668,63 Amerikan Doları olduğunu ve TL karşılığının Ana Para 124.904,15 TL ve işlemiş faizinin 2.125,08 TL olmak üzere toplamda 127.029,23 TL olduğunu beyan ederek, —–İcra Dairesinde——-Esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı şirket yetkilisi … cevap dilekçesinde özetle; davacının para birimiyle ilgili itirazlarının yersiz olduğunu, faturaların döviz üzerinden kesilmediğini, Türk Lirası üzerinden kesildiğini, ürün ya da hizmetin bedelinin döviz olarak belirtilebileceğini, sözleşmede dövizin hangi kurdan çevrileceğinin yazılabileceğini, önceki itirazlarını tekrarla talep edilen miktarın fahiş olduğunu, tüm bu nedenlerle icra dairesinin yetkisine, borcun aslına ve faize itiraz edildiğini talep etmiş ve davanın reddini istemiştir.

DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla,—-İcra Dairesi’nin —— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiş, yasa değişikliği nedeniyle basit yargılama usulüne geçilmiş, davalı şirket hakkında verilen iflas kararı kaldırılmış olmakla, yargılamaya başlandığı gibi itirazın iptali davası olarak devam edilerek dava sonuçlandırılmıştır.Davacı; davalıya 3065 Sayılı KDV Kanununa istinaden İhraç Kaydı ile fatura karşılığı ——- mal tedarikinde bulunduğunu, karşılık olarak ödeme alamadıklarını, borçluya kesilmiş olan faturaların zorunlu olarak TL’ye çevrildiğini, borcun dolar cinsinden 22.668,63 Amerikan Doları olduğunu beyan ederek davanın kabulünü istemiş, davalı ise davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının takip ve dava dosyasına konu ettiği fatura miktarı kadar alacağının bulunup bulunmadığı, davalı itirazlarının kısmen yahut tamamen iptali gerekip gerekmediği, işlemiş faiz talebinin yerinde olup olmadığı, icra inkar tazminatı yönünden yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.İtirazın iptali istemine konu,—–.İcra Müdürlüğünün ——esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından fatura alacağı açıklaması ile 124.904,15-TL asıl alacak ve 2.125,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 127.029,23-TL alacağın tahsili istemi 09/11/2018 tarihinde takip başlatıldığı, davalıya 14/11/2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı tarafından süresinde 14/11/2018 tarihli dilekçe ile yetki ve borca itiraz edildiği, itirazın davacı tarafa tebliğ edilmediği, bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlamadığı, davanın 26/11/2018 tarihinde süresinde ve 127.029,23-TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.Davanın niteliği gereği ticari davada taraf defterlerinin karşılıklı incelenmesi esas olduğundan, davalı defter ve kayıtlarının incelenmesi için davalının şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılmış ve dosyanın Mali Müşavir’e tevdi edilmesi sağlanmıştır.
Mali müşavir bilirkişinin 13/10/2022 tarihli talimat raporunda özetle; “…Davalı şirketin 2018 yılına ait ticari defterlerinden Yevmiye Defteri, Defter-i Kebir, Envanter Defteri Açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yapıldığı, Yevmiye Defteri kapanış tasdikinin yaptırılmamış olduğu, muavin defter kayıtlarında davacı tarafın düzenlemiş olduğu faturalar ve davalı şirketin yapmış olduğu ödemelerin davalı şirketin ticari defterlerine işlendiği, Davalının ticari defter kayıtlarına göre 2018 yılı sonu itibariyle, Davacının davalıdan Türk Lirası cinsinden 89.175,33-TL, Dolar olarak 22.663,10 Amerikan Doları alacaklı olduğu…” şeklinde kanaat bildirdiği görülmüş; davalının bizzat kendi kayıtlarına göre de davacıya borçlu göründüğü anlaşıldığından ayrıca davacının defterleri incelenmemiştir.Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi).İspat yüküne ilişkin bu genel kural, itirazın iptali davaları için de geçerlidir. Yani, itirazın iptali davalarında da ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun ispat kulfeti davacı taraftadır. Davacının, davalı ile arasında inşaat malzemeleri satışına dair bir sözleşmenin bulduğunu ve sözleşmeye konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Davacının ispat yükünü yerine getirmesi halinde ispat külfeti davalıya geçer, bu halde davalı ödemede bulunduğunu veya ödeme yapmamasına neden olacak hukuken geçerli bir sebep olduğunu (eksik-ayıplı ifa gibi) ispat etmelidir.Tüm dosya kapsamına göre; davalının sunduğu defter ve belgelere göre; davacının alacak kaydına esas faturanın davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, bu durumda davacının hem ticari ilişkiyi, hem de karineye göre davalıya malzemeleri teslim ettiğini ispat ettiği, bu nedenle ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının borcuna karşılık kısmen veya tamamen ödeme yaptığına dair bir belge sunamadığı, davalının kayıtları USD ve TL olarak ayrı ayrı tuttuğu, faturaların Amerikan Doları üzerinden düzenlendiği, bu nedenle davacının alacağını dolar üzerinden, takip tarihindeki TL karşılığı ile istemesinde isabetsizlik bulunmadığı, icra takibine yönelik davalı itirazının kısmen haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur

:HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalının —–İcra Dairesi’nin—— esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 89.175,33-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 6.091,57-TL karar harcının, davacı tarafından yatırılan 1.534,20-TL peşin harç ve icra dosyasına yatırılan 635,15-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.922,22‬-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.169,35‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, tebligat, posta ve müzekkere gideri olarak sarf edilen 1.317,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre; 925,17-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 392,73-TL’nin davacının üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davacı lehine takdir olunan 14.268,05-TLvekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Ret olunan dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.