Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/138 E. 2021/1009 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/138 Esas
KARAR NO: 2021/1009
DAVA: Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 02/02/2018
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—- tarihleri arasında müvekkilİ davacı sigorta şirketi nezdinde—olduğunu, —–firmasına ait elektrik kabloları ve bir kısım el aletleri çalındığı, sigortalı şirketin zarara uğradığını, dava konusu hırsızlık olayı hakkında tutanak düzenlendiğini, Sigortalı tarafından müvekkili şirkete yapılan müracaata istinaden — açıldığını, müvekkili şirket tarafından —yaptırıldığını,—- kapısı mesai saatleri dışında asma kilitler ile kilitli tutulan depoda muhafaza edildiklerinin öğrenildiğini—— bulgularla davalı — söz konusu hasardan sorumlu olduğunun tespit edildiğini ve —-tarihinde ödendiğini, sigortalının, davalı —-arasında saha tüm güvenliği sağlanması kapsamında —- olduğunu, bahsi geçen olayda davalı güvenlik şirketinin Sözleşmeye aykırı davrandığını, fazlaya ilişkin hak, alacak ve dava hakların saklı kalmak kaydıyla davalının mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasına, ödenen—— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen hırsızlık olayında davalı müvekkili güvenlik şirketinin kusurunun bulunmadığı, çalınan malların taşeron firmanın zimmetinde olduğunu, Müvekkilinin adı geçen firmaya güvenlik hizmeti vermediği ve hizmet verdiği firmaya ait olmayan malların çalınmasından sorumlu olmadığını, müvekkili şirket ile —– projesi şantiyesi sahasının güvenliğinin sağlanması işi olduğu, söz konusu sözleşme kapsamında güvenlik görevlileri ile şantiye sahasında bulunan sadece —— adet kapıda güvenlik hizmeti verildiğini, hırsızlığın olduğu alanın ise müvekkil şirketin güvenlik koruması kapsamında olmayan, sürekli açık bulunan ve iş makinelerinin şantiye sahasına sürekli giriş çıkışlarının sağlandığı bir alanda meydana geldiğini, çalınan malzemelerin güvenlik personelinin gözetiminde olmayan alanda tutulduğu ve müvekkil davalı şirkete teslim edilmediğini, Ayrıca, —– sözleşmenin söz konusu taşeron firmaları kapsamadığını, hırsızlığın olduğu alanda güvenlik personeli istidam edilmediğini, —- malzemelerinin bulunduğu bölümlerin ana iç kapılarını görecek şekilde kamera sistemi kurulması gerektiği ve bu konuda müvekkil şirket tarafından birçok kez uyarıda bulunulmuş olmasına rağmen —–söz konusu tedbirleri almadığı ve hırsızlık olayının bu sebeple meydana geldiğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen —- ilave olarak personel sayısının yetersiz olduğu hususunun belirtildiğini, ancak hiçbir önlem alınmadığını, olaya konu alanın çok büyük olduğu ve birçok kapısı bulunduğu, buna göre gerekli önlemleri almayan dava dışı firmanın tek sorumlu olduğunu, asgari kaç kişi çalıştırılacağı. bu konuda taleplerin ve saha içinde bulunan —– denetimi, takibi ve sorumluluğunun dava dışı ——tarafından belirlendiğini, güvenlik monitörünün dahi —– konulmadığını, bu nedenle davalı müvekkili şirketin olayda hiçbir kusurunun bulunmadığı, davacı şirketin sigortalısının——sözleşmesi bulunmadığını, bu nedenle davalı müvekkil güvenlik şirketinin gerek taşeron firma ve gerekse —- hiçbir sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın husumet nedeniyle reddine, davalı müvekkili şirketin——- olduğu ve bu nedenle davanın adı geçen şirkete ihbar edilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dava konusu hırsızlık olayı nedeni ile davacı sigorta şirketinin zarara uğrayan sigortalısı olan dava dışı şirkete yapmış oduğu ödemenin TTK 1472 maddesi gereğince halefiyete dayalı olarak davalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Davacı, dava dışı/sigortalı şirketi ile davalı arasında —— bulunduğunu, dava dışı/sigortalı şirkete ait şantiyede oluşan hırsızlık olayı sebebiyle sigortalısına tazminat ödemesi yaptığını, TTK 1472 maddesi gereğince dava dışı sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalının oluşan zarardan sorumlu olduğunu, oluşan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava dışı/sigortalı şirkete —– sağlanmadığını, hırsızlık olayında sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, bu hususta deliller toplanmış, sigorta şirketinden hasar dosyası celp edilmiş, talimat yolu ile tanık dinlenilmesine karar verilmiş,—– sayılı dosyası ile tanık dinlenilmiş, taraf iddia ve savunmalarını tartışır ve karşılar bilirkişi heyeti raporu alınmış, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarını karşılamak üzere bilirkişi heyeti ek raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli raporunda özetle; ——kusuru oranında ve sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğu; Davacı —- görevlendirilen ——- raporunda dava konusu çalınan malzemelerin toplam tazminat tutarının—-olduğunun tespit edildiği, bu malzemelerin belirlenen bedellerinin kadri marufunda olduğu; Davacının belirtilen sigorta kapsamında —- tazminat ödemesi yaptığı; — kusuruna göre gereken düşüm yapıldıktan sonra geriye kalan ——— yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen——-sayılı
dosyasında düzenlenen —- tarafımızdan da incelenmiştir. Belirtilen dosya konusu olayın aynı yerde—- tarihinde meydana geldiği; Dosya konusu işbu dava konusu olayın ise —–sonra meydana geldiği ve davanın benzerlikleri bulunduğu, ancak kısmen farklılıklar olduğu anlaşılmıştır. Tarafımızdan düzenlenen dosya konusu işbu dava dosyasında düzenlediğimiz raporda da zaten benzer şekilde, fakat kısmen farklı kusur dağılımı yapılmıştır. Dosya içerisinde tarafların olayın meydana gelişi hakkında herhangi bir ek bilgi ve belge sunmadıkları anlaşılmış; Kusur yönünden Kök Raporumuzda sunmuş olduğumuz görüş ve kanaatlerimizin aynen geçerli olduğu…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
Davacı sigorta şirketi tarafından—- sigortalısı olduğu iş yeri sahibi dava dışı —- hırsızlık olayı sebebiyle oluşan zarar kapsamında ödeme yaptığı, davacı tarafından yapılan ödemenin dosya kapsamı ile sabit olduğu, davacının TTK 1472 maddesi gereğince dava dışı sigortalısının haklarına halef olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı sigorta şirketi, davalı ile dava dışı/sigortalı şirket arasında —-bulunduğunu, davalının hırsızlık olayını engellenmekte kusurlu olduğunu, davalının hırsızlık olayını engelleyememesi sebebiyle dava dışı sigortalı olan —-sebebiyet verdiğini, zarar sebebiyle dava dışı şirkete yapılan ödemenin rücuen tahsilini talep etmektedir. O halde davalının dava dışı —- —- bakımından dava konusu hırsızlık olayında kusurlu olup olmadığının tespit edilmesi gerekmekte olup, dosya kapsamı itibariyle davacı sigorta şirketinin hırsızlık olayında ve oluşan zararada davalının kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Ayrıca hemen belirtmek gerekir ki, TTK 1472 maddesi gereğince davacı sigorta şirketi sigortalısının kusurundan kendi kusur gibi sorumlu olup, dava dışı/sigortalısı ——- yönünden davalıdan talepte bulunması mümkün değildir.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu hırsızlık olayının meydana gelmesinde sigortalı işyeri sahibi dava dışı —— dava konusu iş yerinde çalışan taşeron firmanın malzemelerini koyduğu yerlerle ilgili düzenleme yapmadığı, taşeron firmanın malzemelerini korumak için gerekli tedbir almadığı, iş yerinde güvenlik için yeterli personel, kamera, kamera izleme görevlisi, alarm tertibatı, giriş çıkışlarda uygun bariyer vb. malzeme ile gerekli ortam sağlayamadığından ve hizmet satın aldığı ——– malzemeleri çalınan taşeron şirketi denetlemediğinden güvenlik zafiyetine sebep olduğu ve hırsızlık olayının meydana gelmesinde % 40 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin ise dava konusu iş yerinde görev yaparken hırsızlık olayı öncesinde —— iyileştirilmesi yönündeki taleplerini takip etmediği, mevcut şartlara göre etkin güvenlik tedbiri almadığı, personelinin eğitim ve denetimini yapmadığı, meydana gelen hırsızlık olayını bertaraf edemediği, dava konusu iş yerinde güvenlik zafiyeti oluşturduğu anlaşılmakla dava konusu kazanın oluşumunda %60 oranında kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketinin TTK 1472 maddesi gereğince dava dışı sigortalısının haklarına halef olduğu ve yapmış olduğu ödemeyi davalının kusuru oranında rücuen talep edebileceğine mahkememizce kanaat getirilmiş, anılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davacının rücuen tazminat talebinin kısmen kabulü ile —– ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya talebin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının rücuen tazminat talebinin kısmen kabulü ile —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacının fazlaya talebin talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı 708,94-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 295,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 413,54-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 295,40-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 195,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.936,10-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.761,66-TL sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 177,80-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 71,12-TL sinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, kalan tutarın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 24 Kasım 2020 tarihli 31314 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren/ karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13 maddesindeki esaslara göre belirlenen 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde———- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/11/2021