Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1377 E. 2020/390 K. 14.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1377 Esas
KARAR NO: 2020/390
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/11/2018
KARAR TARİHİ: 14/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİADavacı vekili tarafından gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından işletilen ———davalıya ait, muhtelif plakalı araçlar ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla ——– İcra Müdürlüğü ——- Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, davalıya tebliğ edildiği, borçlu, davacı şirkete borcu olmadığını öne sürmek suretiyle borcun tamamına itiraz ettiği, itiraz konusu alacak hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edildiği, şikayete konu borcun sebebini teşkil eden ihlalli geçiş fiilinin tanımlanması gerektiği, davacı ——– tarafından işletilen ——— yer alan tüm gişelerden nakit, kredi kartı/banka kartı tahsilatı yapılabilmesi mümkün olup ücret toplama sisteminin süresi içerisinde ——- bankasından—————– alamaması ve bu nedenle ——– geçiş ücreti tahsilatı yapılamaması halinde geçiş esnasında gişede yer alan bariyerler açılmamakta ve gişe memuru tarafından geçiş ücretinin gişede nakit, kredi kartı/banka kartı ile ödenmesi talep edildiği, nakit, kredi kartı/banka kartı ile de ödeme gerçekleşmez ise oluşan ihlalli geçiş kaydına ilişkin, geçiş ücretinin hangi surette nereye ödeneceğini, yasal ödeme süresinin ne kadar olduğunu, yasal sürenin bitiminde geçiş ücreti ile birlikte————- katı cezanın ödenmek zorunda kalınacağını, ödemenin geciktirilmesi halinde tutara eklenecek diğer masrafların neler olduğunu belirtir ihlalli geçiş bildirimi, her ne kadar Müvekkil —– yasal bir yükümlülük olmasa da sadece bilgilendirme amaçlı olarak düzenlenerek ihlalli geçiş anında, araç sürücüsüne teslim edildiği, ihlalli geçiş, davacı Şirket tarafından yapımı ve işletmesi üstlenilen ——- ödenmeksizin kullanılması ve tahakkuk eden ücretin geçişi takip eden ——- kanuni ödeme süresi içinde de ödenmemiş olması anlamına gelmektedir. Kullanıcılar bu ——- günlük süre içerisinde sadece geçiş ücretini ödemekle yükümlü olduğu, ilk ——- günlük cezasız sürenin dolmasını müteakip ihlalli geçiş anında tahakkuk eden geçiş ücretinin —- tutarında ceza muaccel hale geldiği, cezanın muaccel hale gelmesiyle birlikte davacı şirket tarafından ————- günlük yasal süre içerisinde geçiş ücretlerini ödemeyerek cezaya düşen araçların sahiplik bilgileri talep edildiği, davacı şirket yasal olarak araç sahiplik bilgilerine ceza muaccel hale gelmeden erişememekte ve dolayısıyla bu süre içerisinde borçlulara herhangi bir bildirim yapamadığı, Zira davacı şirket yine zorunlu olmamasına rağmen, araç sahiplik bilgilerini temin ettikten sonra fakat icra takibi başlatılmadan önce, ihlalli geçiş yapan araçların maliklerinin adreslerine ———göndererek geçiş ücreti ve ceza tutarının ödenmesini talep ettiği, davalı borçlunun ihlalli geçişi inkâr etmeksizin, icra dosyasına yapmış olduğu itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğu, takip talebi ile talep edilen geçiş ücreti, ceza tutarı ve süresi içinde ödemesini yapmamış olması nedeniyle talep edilen faiz yasalara uygun olduğundan, itirazın iptal edilerek takibe devam edilmesine cevaz verilmesini talep ettiği, izahatlar çerçevesinde davalı borçlunun itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun, icra takibini sürüncemede bırakmaya yönelik itirazlar olduğu açık olarak görüldüğünden itirazlarının tümden iptali gerektiği, açıklanan tüm nedenlerle davalının —————– sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve vekâlet ücretine hükmedilmesini talep ve dava etmiş olduğu görüldü.
SAVUNMA
Davalı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait—– plakalı araç ile —– tarihleri arasında yapıldığı iddia edilen geçiş bedeli ———– olacak şekilde icra takibi başlatıldığı, davacının iddia ettiği ihlalli geçiş olduğu iddiasını asla kabul etmediği, kabul manasına gelmemek koşuluyla bu geçiş ücretleri ile ilgili müvekkil şirkete yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığı, ayrıca imza karşılığında verilen bir geçiş ihlali bildirimi de bulunmadığı, araç şoförüne ihlalli geçiş ile ilgili bildirim yapıldığı iddia edilmiş ise de davacı şirkete herhangi bir bildirim yapılmadığı, şirket bu geçişten haberdar olsaydı kabul manasına gelmemek koşuluyla geçiş ücretini öder icra tehdidi ile karşı karşıya kalmayacağı, geçiş ücreti dışında davacıya tebligat yapılmadığı için bu kadar yüklü masraflarla karşı karşıya bırakmak hakkın kötüye kullanıldığı, delil olarak sunulan — de herhangi bir delil vasfı bulunmadığı, davacı şirket, köklü bir şirket olup araçlarında ——– bulunmadığı, araçların ——– hesaplarında da her daim geçiş ücretini ödemeye yeter bakiye bulunmadığı, davacı kurumun bilişim ve teknik donanım eksikliği ile sebep olduğu arızalara dayalı olarak davalı talepte bulunamayacağı aşikar olduğu, davalının kusuru olmadan gerçekleşen bir geçiş ihlaline binaen — kat cezalı ücret———- talebi haksız kazanç niteliğinde olduğu, geçiş bedeli ——– gün içerisinde ödenmediği takdirde geçiş bedelinin —- katı kadar ceza bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtmiş ve takip de bu hesaplama ile açıldığı, ihlalli geçiş ücreti —–iken bunun—- katı kadar ne hukuken ne de vicdanen kabulü mümkün olmadığı, uygulanan bu fahiş ceza tutarları medyanın da gündemini oldukça sık meşgul etmekte olup bu cezalarla ilgili vatandaşların ciddi bir mağduriyetinin olduğu gayet açık olduğu, yaşanan mağduriyetlerin ciddi boyutlara ulaşması sebebiyle kanun değişikliğine gidilmiş olup artık — katı değil —- katı katı kadar ceza uygulanmasına karar verilmiş olup ilgili yasa meclisten geçtiği, haliyle kabul manasına gelmemek koşuluyla artık ceza — olarak değil —– olarak uygulanacağı, zaten —– katı kadar bir cezanın uygulanması hukuk dışı olduğu gayet açık olduğu, davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiği, açıklanan ve dilekçede belirtilen tüm nedenlerle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, ——— esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmış ve dava sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, ——- İcra Müdürlüğü’nün — sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ———- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının ———— olduğu; takibin ———–asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya tebliğ edilip edilmediğinin dosyada tebligat parçasına rastlanılmadığı, borçlu vekili tarafından ———- tarihinde borca ve fer’ilerine yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
——– Mühendisi bilirkişiden ——– tarihinde alınan raporda özetle ” davalı şirkete ait araçların ihlalli geçiş yaptığı, araçlarda —— takılı ve çalışır vaziyette olduğu,————-banka hesap eksterlerinden ve banka —— listesinden net olarak anlaşıldığı, bu bağlamda ihlali geçiş olmuş ise bile bu davacının kendi sistemlerindeki eksik ve problemlerden kaynaklanmış olması nedenie ile davalıya yasal olarak yürürlükte olan ihlalli geçiş prosedürünün uygulanamayacağı ve ———-cezaların talep edilemeyeceği kanaatini bildirir rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan hükme ve denetime elverişli rapor içeriği hep birlikte değerlendiğinde; takip tarihi itibariyle davalının geçiş ücretleri kadar borcu olduğu ancak davacının kendi kusuruna dayalı sistemsel arıza sebebiyle tahsilat yapılamadığının bilirkişi incelemesi ile tespit edildiğinden ayrıca bu husus davalıya usulünce tebliğ edilip temerrüde düşürülmediğinden takip başlatma şartları oluşmamış, davacı geçiş ücreti kadar alacaklı olmakla birlikte cezai şart yönünden ise asıl borç yönünden davalı temerrüde düşürülmediğinden cezai şarttan da davalı borçlu sorumlu değildir. Davalının geçiş ücretleri kadar borçlu olduğu ancak takip şartları oluşmadığından davalının takibe itirazda haklı olduğu değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatının ve davalının kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Alınması gerekli 54,40 TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 75,15-TL harcın mahsubu ile arta kalan 20,75-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davanın reddine karar verilmesi sebebi ile davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ——— Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı..14/07/2020