Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1363 E. 2020/209 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1363 Esas
KARAR NO : 2020/209

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İcra dosyasından müvekikili bankaya dosya borçlusu —- alacaklarının haczedildiğine ilişkin olarak gönderilen 3. Haciz ihbarnamesinin 07/11/2018 tarihinde tebellüğü edilmiş olduğunu, 1. Haciz ihbarnamesinin 04/10/2018 tarihinde tebellüğ edilmiş olduğunu, 05/10/2018 tarihinde süresi içinde—— aracılığı ile itiraz edilmiş olduğunu, aynı dosyadan 26/10/2018 tarihinde 2. Haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu, 2. Haciz ihbarnamesine yine 07/11/2018 tarihinde süresi içeerisinde itiraz edilmiş olduğunu, bu kez dosyadan 12/11/2018 tarihinde 3. Haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu, söz konusu haciz ihbarnamesinde 85.940,63 TL ye faiz ve masrafları ile birlikte haciz konulduğunun görülmüş olduğunu, yapılan ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz edilmemesi nedeniyle borcun zimmetlerinde sayılma riski doğmuş olduğunu, icra müdürlüğü tarafından gönderilen 1. Haciz ihbarnamesine karşı müvekkili banka tarafından süresi içereside itiraz edilmiş olduğunu, alacaklının bu cevap ve itiraz aksini iddia etmesi halinde İcra ve İflas kanuna göre işlem yapması gerekmekte olduğunu, 1. Haciz ihbarnamesine süresi içeresinde yapılan itiaraza rağmen müvekkili bankaya 2. ve 3.’ü ihbarnamelerinin gönderilmesinden dolayı müvekkili bakanın borçlu olmadığnıın tespitine, %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinin kesinleşmesi üzerine bankalardaki hak ve alacaklarının haczi için davacı banka dahil——– İhbarnamesi gönderilmiş olduğunu, 89/1 ihbarnamesine karşı bir çok banka cevap vermiş olduğunu, davacı ile birlikte bir kaç bankanın cevabi yazıları hem fiziki olarak dosya üzerinde hem de uyap üzerinde yapılan araştırmada bulunamamış olduğunu, yapılan tüm incelemelere ve beklemeye rağmen cevabi yazıları bulunmamaları üzerine davacı ile birlikte cevabi yazıları olmayan bankalara bu defa 89/2 Haciz İhbarnamesi gönderilmiş olduğunu, tüm araştırmalara rağmen 89/2 Haciz ihbarname cevapları bulunmayan davacı banka ile birlikte bu kere 89/3 Haciz İhbarnamesi gönderilmiş olduğunu, 89/3 ihbarnamelerinin üzerine —————– beyanda bulunarak daha önceleri 89/1-2 ihbarnamelerine itiraz ettiklerini, fakat bu yazıların icra dosyası içinde bulunmadığından taraflarına haksız olarak 89/3 gönderildiğini beyan ederek itiraz etmiş olduklarını, icra dosyasına sundukları daha önce icra müdürlüğü’ne gönderdikleri itiraz yazıları doğrultusunda İcra Müdürlüğü, İstanbul Anadolu ————— İcra Müdürlüğü ———— Esas sayılı dosyada ——————— tarihli tensipleri ile “…..dosyamıza yasal sürelerde 89/1-89/2 haciz ihbarnamelerine cevap vermiş olduğu anlaşılmakla gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesi hakkında dosyamızdan işlem yapılmamasına karar verilmiştir.” kararı verilmiş olduğunu, davacı bankanın, diğer bankalar gibi daha basit ve masrafsız bir yol izleyerek icra dosyasında bulunmayan itiraz yazılarını dilekçe ekinde belirterek itirazda bulunabilecekken kötüniyetle mahkemenize işbu davayı açması kötüniyetli olduğunu göstermekte olduğunu, davacının mahkemenize 19/11/2018 tarihinde dava açmış olduğunu, oysa ekte sundukları İcra Müdürlüğü kararları —— tarihleri olduğunu, bu kararlarda İcra Müdürlüğü zaten haczi ihbarnameleri hakkında işlem yapılmamasına karar vermiş olduğunu, dava açmasına gerek olmadığı halde kötüniyetle dava açan davacının dava miktarı üzerinde %20 kötüniyet tazminatı ile birlikte yargılama gideri ve avukatlık ücretine mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, icra dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak İ.İ.K 89. maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasıdır.
Dava basit yargılama usulüne tabi olup, teati aşaması tamamlandıktan sonra deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınarak yargılama sonuçlandırılmıştır.
İcra dosyası ile ——. İcra Hukuk Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyaları celp edilmiş, taraflarca tarafça dosyaya sunulan diğer deliller ile birlikte incelenmiştir.
İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ———–toplam alacağın tahsili için 19/06/2018 tarihinde Kambiyo senetlerine Özgü İcra takibi başlatıldığı, davacı borçlu tarafından söz konusu borçtan sorumlu olmadığının tespitine yönelik davanın 21/11/2018 tarihinde mahkememize açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu —. İcra Hukuk Mahkemesi’nin — Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısı —tarafından davalısı — davamız konusuyla aynı hususlarda yapılan şikayet üzerine yapılan incelemede; davacının süresi içeresinde haciz ihbarnamelerine itiraz ettiği anlaşıldığından davacı aleyhine 3. Haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği sebebiyle davanın kabulüne ve icra dosyasından gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin kaldırılmasına karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği, tebliğden itibaren 10 günlük istinaf süresinin geçtiği ancak kesinleşmenin henüz yapılmadığı görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında İstanbul Anadolu –. İcra Müdürlüğü’nün — sayılı dosyasından davacı bankaya gönderilen haciz ihbarnameleri sebebiyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı, haciz ihbarnamalerinin iptal edilip edilmediği, bu kapsamda davanın konusuz kalıp kalmadığı, tazminat hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası içeriğine göre, alacaklısının davalı şirket borçlusunun dava dışı— Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasında, dosyamız davacısı aleyhine İ.İ.K. 89. Maddesi kapsamında haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, davacı tarafından haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz edildiği, buna rağmen icra dosyası alacaklısı davalı şirket tarafından davacı aleyhine İ.İ.K 89/3 maddesi uyarınca ihbarnamenin gönderildiği, her ne kadar davalı tarafından söz konusu itiraz dilekçelerinin dosyada bulunmadığı ve UYAP sisteminden yapılan incelemede de tespit edilemediği iddia edilmiş ise de; yapılan incelemede bu hususun aksine itiraz dilekçelerinin icra dosyası içeriğinde bulunduğu, dosyamız davacısı tarafından icra mahkemesine yapılan şikayet üzerine verilen kararda da bu doğrultuda karar verildiği, her ne kadar icra mahkemesine yapılan şikayet üzerine haciz ihbarnamelerinin kaldırılmasına karar verilmiş ve icra mahkemesince verilen karar henüz kesinleşmemiş ise de, söz konusu kararın inşai nitelikte bir karar olmadığı ve icra dosyasında 3. Kişi olan davacının anılan yasa hükmü gereğince dava tarihi itibariyle davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu ve kesinleşmenin beklenmesine gerek olmaksızın genel mahkeme niteliğindeki mahkememizin icra dosyasından yapılacak kesinleşme işlemini beklenmeksizin dava konusu hususta karar verebileceği kanaatine varılarak konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şartları bulunmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Şartları bulunmayan tazminat isteminin reddine,
3-Karar harcı 54,40-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.467,66TL harcın mahsubu ile artan 1.413,26-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halide davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL ilk masraf, 58,50 TL tebligat ve müzekkere gideri toplamı olan 112,90 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ….—- deki esaslara göre belirlenen —-maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı