Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1327 E. 2020/616 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1327 Esas
KARAR NO: 2020/616
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize göndermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından sahibi oldupu—— plakalı araç için davalı şirkete —- poliçe numarası ile kasko poliçesi yaptırdığı, davacı şirkete ait —– plakalı aracın sert bir cisme çarpması neticesinde araçta ağır hasar meydana geldiği, bu hususta davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, davalı sigorta şirketi tarafından —– dosya numaralı hasar dosyası oluşturulduğu, iş bu dosyadan poliçe kapsamında davacı şirkete ———–ödeme yapıldığı, davalı şirket tarafından bu ödemenin yapılması için ibraname imzalanmasının şart koşulduğu, ibraname imzalanmadığı takdirde bu ödemenin yapılmayacağı beyan edilmesi üzerine davacı şirket tarafından baskı altında bu ibraname imzalanarak ödemenin alındığı, ödememe baskısı altında imzalatılan ve aracın gerçek değerini içermeyen iş bu ibranamenin geçerli olamayacağının, davacı şirket ile davalı taraf arasında akdedilen—- başlangıç tarihli ——— poliçe numaralı —– teminatlar başlıklı maddesinde bu tarz durumlarda sigorta şirketinin sorumluluğunun aracın rayiç bedeli üzerinden olacağının net bir şekilde kararlaştırıldığı, ancak sigorta şirketince rayiç bedelin çok altında bir bedelin davacı şirkete ödendiği, aracın rayiç bedelinin uzman bilirkişi tarafından tespit edilebileceği, dava değerinin bu bedele göre belirleneceği, davanın belirsiz alacak davası olduğu, davacıya eksik ödenen bedelin tahsili amacıyla davanın açıldığı, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle davacının fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik——- davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından mahkememize gönderilmiş olan cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmiş olduğu, usul kurallarına aykırı olarak açıldığı, belirsiz alacak davası için aranan şartların bulunmadığı, davanın bu nedenle usulden reddi gerektiği, esasa ilişkin tüm savunmalarının saklı kalması kaydıyla ayrıca davada ileri sürülen talebin zamanaşımına uğramış olduğunu, davacının zamanaşımı itirazının bulunduğu, esas yönden davacı tarafından açılan işbu dava haksız ve yersiz olduğu, davalı şirket tarafından —– plakalı araç —– poliçesi ile sigortalandığı, dava dilekçesinde sigortalı aracın tarih belirtilmeksizin sert bir cisme çarpması nedeni ile hasar talebinde bulunulduğu, öncelikle hasar tarihi belirtilmemekle sigorta poliçesi dönemi dışında oluşan hasarların teminat kapsamında olamayacağı, davacı tarafın hasar talebine ilişkin meydana gelen kaza ile ilgili sunmuş olduğu hiçbir kaza tutanağı veya yazılı belge de bulunmadığı, diğer taraftan davalı şirket tarafından dava dilekçesinde belirtilen hasar dosyası için davalı şirket tarafından davacı sigortalı şirkete —- tarihinde ———- ödemenin yapıldığı ve ödeme ile birlikte davalı tacir sigortalı ile mutabakatname imzalandığı, davalı şirket poliçe kapsamında tüm yükümlülüklerini bu şekilde yerine getirdiğini, baskı altında imzaların verildiğine ilişkin tüm iddiaların mesnetsiz ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı tacirin tüzel bir kişi olduğu, basiretli şekilde davranma yükümlülüğü de bulunduğu, dava dilekçesinde ileri sürülen haksız ithamların gerçeğe aykırı olduğu, poliçe şartlarına da aykırı olduğu, yapılan ödeme ile birlikte tüm yükümlülüğün yerine getirildiğinden davada ileri sürülen taleplerin son derece haksız nitelikte olduğu, dava dilekçesinde mutabakatnamenin imzalanması dışında davalı şirket tarafından ödenmesi gereken rayiç bedelin altında ödeme yapıldığı iddialarının da doğru olmadığı, davalı şirket tarafından poliçe kapsamında davalı sigortalı şirketin talepleri üzerine dosyada —— tarihinde pert işlemleri başlatıldığı ve sigortalının talepleri doğrultusunda ve imzalanan mutabakatname üzerine ödeme gerçekleştirildiği, yapılan bu ödeme poliçe teminatları kapsamında tam olarak doğru bir şekilde tespit edilmiş olduğu, davacı tarafın aksine yönelik tüm beyanları asılsız olduğu, davacı tarafın zarar konusundaki taleplerinin soyut ve mesnetsiz olduğu, davacı sigortalı tarafından gerekli başvurunun yapılmadığı ve talep edilen evrakların sunulmadığı, dilekçede açıklanan tüm nedenlerle açılan haksız ve yersiz davanın reddini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep ettikleri görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, davacı sigortalı şirketinin davalı sigorta şirketi tarafından —– sigortalanan—– plaka sayılı aracın sert bir cisme çarpması neticesi ile ağır hasarlanan, hasar neticesinde davacı şirketin davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı ve davalı sigorta şirketinin hasar dosyası oluşturduğu ve eksik ödeme yaptığı iddiası ile açtığı alacak davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Sigorta poliçesi, hasar dosyası ve—— plaka sayılı araç için istenilen tescil kayıtları celp edilmiş ve taraflarca dosyaya sunulan ve ekspertiz raporları ekleri ile birlikte incelenmiştir.
Sigorta poliçesinin incelenmesinde; davacı—–plakalı ———başlangıç ve bitiş tarihli olarak sigortalandığı görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından——– tarihinde düzenlenen raporda özetle; Uyuşmazlığın taraflar arasında adi şekilde olmakla TBK m. 12 hükmü gereğince geçerli ——— tarihli mutabakatname başlıklı sözleşmenin geçerli olup olmadığı ve buna göre davacının davalıdan sigorta kapsamından alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu, dısya kapsamı irdelendiğinde davacının iddia ettiği üzere davalının poliçe kapsamında davacıya —- ödemesi karşılığında bir şart olarak —- imzalatıldığı, irade sakatlığı oluşturacak hallerin bulunduğu hususunda HMK m. 194(1) hükmü gereğince somutlaştırılmadığı, başka bir deyişle —– tarihli sözleşme her ne kadar taraflarca——- olarak adlandırılmış olsa da TBK. M. 19 hükmü gereğince irade beyanları yorumlandığında sözleşmenin TBK m. 132 hükmü gereğince ibra sözleşmesi niteliğinde olduğu, iki taraflı hukuki işlem olan ibra sözleşmesi niteliğindeki —- incelendiğinde davacının, davalı sigortacıyı ibra ettiği , yani karşılıklı olarak sözleşme özgürlüğünce borcu sonlandırdıkları, dolayısıyla davacının davalıdan talep edebileceği alacağının bulunmadığı, alacak hakkının ortadan kalktığı, aracın rayiç bedelinin —- olduğu, davalının sigorta poliçesi ve buna bağlı hasar tazminatı dışında başka bir mükellefiyetinin olmadığı yönündeki kanaatine ilişkin rapor düzenlemiş oldukları görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia savunma ve alınan hükme ve denetime el verişli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirkete ait —– plakalı aracın — poliçe numarası ile davalı sigorta şirketi arasında —— düzenlendiği, tarafların davacı aracında oluşan hasarın poliçe şartları dahilinde olduğu, tam hasarın oluştuğu konusunda uzlaştığı ve bu kapsamda davalı sigorta şirketince davacıya ekspertiz raporunda da belirlenen —— ödendiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda teknik incelemede araç hakkında oluşturulan ekspertiz raporunda belirlenen hasar, değişen parçaların ve yedek parça ve işçilik fiyatlarının uyumlu olduğu tespitinin yapıldığı, taraflar arasında tanzim edilen bedelin sigorta genel şartları gereğince uygun olduğunun belirtildiği, ayrıca taraflar arasında adi yazılı şekilde —– tarihinde —– imzalandığı, ———— davacının davalıyı ibra ettiği, böylece davalının sözleşme gereğince borcunun sona erdiği dolayısıyla davacının davalıdan alacağının kalmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan başlangıçta alınan 35,90-TL harcın mahsubu ile kalan 18,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı şirket yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerince takdir edilen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından artan gider avansının HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde ———Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2020