Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1320 E. 2021/1057 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1320 Esas
KARAR NO: 2021/1057 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı—- sebep olduğu kazada yaralandığı ve sakat kaldığı, davalı —- plakalı aracın trafik sigortacısı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile sürekli sakatlık tazminatı olarak —– tazminat tutarının, sigorta şirketi açısından azami poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile tahsilini, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —- cevap dilekçesinden özetle:
—-sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu,—- kararında,
—–sigortasının, araç işleteninin sorumluluğunu üzerine almış bulunmasına göre ancak işletenin
zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğu sonucuna ulaşıldığını, işletenin sorumluluğunun da ancak sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğunun doğması ile ortaya çıkacağı, —– meblağ sigortası olmadığını zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesi gerektiği, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğu, —– uyarınca, çok araçlı kazalarda, kazanın oluşumunda kusurdan ziyade, maluliyet sonucunun gerçekleşmesine yol açan kaza münferit olarak incelenmesi ve kusur dağılımı ona göre belirlenmesi gerektiği, —- açıkça belirtildiği üzere, her yıl için hesaplanan gelirin önce —-tabi tutulması ancak davacılar —- ölüm/cenaze masrafı, geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, bu — kendi özel kanunlarına göre müvekkil şirket— rücu imkanı doğacağı, — davacıların dışında, — da aynı kazadan dolayı aynı rücu talepleriyle karşı karşıya kalmaması için bu konudaki araştırmaların re’sen yapılması gerektiği, davayı kabul etmemekle birlikte davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cismani zarar sebebiyle açılan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, — tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle maluliyetinin oluştuğunu, davalının— olması sebebiyle — oluşan zarardan sorumlu olduğunu, dava konusu kaza sebebiyle uğramış olduğu maddi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasında deliller toplanmış, sigorta poliçesi, hasar dosyası celp edilmiş,— raporu ve bilirkişi raporu alınmış, davacının bağlı bulunduğu — müzekkere yazılarak kazanç durumu tespit edilmiş,— kazaya ilişkin aracın bilgileri celp edilmiş,—- davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiş, dava sonuçlandırılmıştır.
——- dikkate alındığında;
—— olduğu
1) Kişinin Tüm vücut engellilik oranın %8(yüzdesekiz olduğu,
3)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği,
4)İyileşme süreci içinde ilk 2 (iki) ay başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile
mütalaa olunur…” yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
— tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Kazada yaralanan yaya —– açıklanan kuralları ihlal ettiği,—–trafik ışıkları olmasına rağmen ışıklardan geçiş yapmadığı, ayrıca ışıkların ilerisinden geçerken görüş mesafesi içinde kendisine yakın olan araçların gelişini kontrol etmeyerek, kendisine yaklaşan aracın hızını ve yakınlığını göz önüne almadan güvenli bir şekilde geçiş yapmadığı, kontrolsüzce geçişe başladığı nedenleri ile kazanın meydana gelmesinde asli ve %75 kusurlu olduğu, Kazaya karışan ——- aracı ile yerleşim
yeri içindeki kaza mahallinde, cadde üzerinde seyri esnasında, istasyon girişi üzerinde yayaların
karşıdan karşıya geçiş yapabileceğini göz önüne alarak istasyon girişine yaklaşırken hızın
yavaşlatması, her an bir yayanın yola çıkış yapabileceğini dikkate alarak çarpmadan durabileceği
bir hıza düşmesi gerekirken trafik dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmemiş olup istasyona
giriş yapmak için yolun ilk yarısını geçmek üzere olan yayaya çarpmıştır. Bu nedenlerle sürücü
—- kazanın meydana gelmesinde tali ve %25 kusurlu olduğu, Kaza sonucu sürücü —– olay yerini terkettiği, sonradan—– verdiği, sürücü —– kaza esnasında sürücü belgesinin olmadığını beyan ettiği,
—– geçici iş göremezlik zararının—- sürekli iş göremezlik zararının —- olmak üzere toplam tazminatının —- tazminat olarak hesaplandığı, Hesaplanan zararın kaza tarihi itibariyle —–yönünde görüşlerini bildirmişlerdir.
—– aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” TBK’nun 49. maddesinde “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Aracın işleteni(maliki), kusursuz sorumluluk ilkelerine göre, sürücü ise haksız fiil hükümlerine göre, sigorta şirketi ise KTK 85 ve devamı maddeler gereğince poliçe ve sigorta hükümlerine göre meydana gelen zarardan sorumludur.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve bütün deliller birlikte değerlendirildiğinde; davanın trafik kazası sonucu oluşan mululiyete bağlı maddi tazminat davası olduğu, —- tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralandığı ve — raporuna istinaden sürekli maluliyetinin —olduğu, geçici iş göremezlik süresinin — ay olarak olduğu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında davacının, dava konusu kaza mahallinin yaklaşık —- ilerisinde trafik ışıkları olmasına rağmen trafik ışıklarının bulunduğu yerden geçiş yapmadığı, trafik ışıkların ilerisinden geçiş yaparken görüş mesafesi içinde kendisine yakın olan araçların gelişini kontrol etmeyerek kendisine yaklaşan
aracın hızını ve yakınlığını göz önüne almadan güvenli bir şekilde geçiş yapmadığı, kazanın oluşumunda gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sebebiyle kazanın oluşumunda asli ve %75 oranında kusurlu olduğu, —– aracı ile yerleşim yeri içindeki kaza mahallinde seyir halinde iken yayaların karşıdan karşıya geçiş yapabileceğini göz önüne alarak hızını yavaşlatması gerekirken bu yükümlülüğe uymaması sebebiyle trafik dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği ve kazanın oluşumunda tali ve %25 oranında kusurlu olduğu, bilirkişi heyet raporundaki kusur tespitinin dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun olduğu, davacı tarafından sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasında temerrütün gerçekleştiği, zarara sebebiyet veren aracın hususi olması sebebiyle davacının ticari faiz talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış, davanın kısmen kabulüne, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, — geçici iş göremezlik, —-temerrüt tarihinden —- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının faiz türüne yönelik fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, — sürekli iş göremezlik tazminatının davalı—– itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Davacının faiz türüne yönelik fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı 794,27 -TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 -TL harcın mahsubu ile bakiye 758,37 -TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 -TL başvuru harcı, 225,75 -TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.800,00 -TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.061,65‬ -TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde————— Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/11/2021