Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1302 E. 2022/425 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1302 Esas
KARAR NO : 2022/425

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; davacı —— olarak faaliyet gösterdiğini,davacı şirket davalı ————– formunu imzaladığını, diğer davacı —- bu Sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığını, davacı—– ekte —- yer alan ——- çeki ile davalı —– ödemediğini, çeklerin ——teslim edildiğini ve —- diğer davacı ———–verdiğini, sözleşmenin tanziminden sonra Davalı ———-talebinde bulunmuş ancak ——- faaliyetini durdurduğu gerekçesiyle mal teslimi yapılmadığını, davalı şirketin satış sorumluları —– geçeceği vaadiyle davacı ———ancak davacı şirketin tüm iyi niyetine rağmen bir gelişme olmadığını, sözleşmeden——— alacağı karşılanmamış ve yerine getirilmediğini, davacı şirkete ———— olarak zor durumda olduğu,—— mevcut koşullar altında bir kez daha faaliyete geçmesinin zor olduğu, şirketin borçları nedeniyle hukuksal —- ertelenmesi ya da—– seçeneklerinin düşünüldüğü ifade edildiğini, davacı şirketin yapmış olduğu araştırmada,—– içinde bulunduğu —– basına da —– olduğunu, firmanın ——— durdurulduğunu, —-dönmeye başladığını ve ——— ve müşterilerine ödeme yapamadığını öğrendiğini, davalının durumun —— çıkan haberler dilekçemiz ekinde sunulduğunu, davalı firmanın faaliyetini durdurması ve mal veremeyecek olması nedeniyle davacı şirketin inşaat faaliyetleri aksamış ve mağduriyeti söz konusu olduğunu, davalı firmanın davacı şirket ile —-tarihinde sözleşme akdettiğini, hemen akabinde de — durdurduğunu aslında sözleşmenin yapıldığı tarihte bu malın davacıta teslim edilemeyeceğini davalı firmanın bildiğini, buna rağmen bile bile davacının zararına işlem yapılmış, iyiniyetle hareket edilmemiş ve bir bakıma davacı şirketin ve —— dolandırıldığını,davacı şirketin cari hesabında davalıya yapılmış —- tutarında ödeme bulunmadığını, bu ödeme—-teslim edilmek suretiyle yapıldığını, karşılığı bulunmayan çeklerin tahsile verilmesi halinde davacıya ciddi kayba —— kalacak olduğunu, bu nedenlerle karşılıksız kalan çeklere ilişkin davalıya bir borç bulunmadığının tespitine ve bir şekilde üçüncü şahıslara ödenmesi durumunda ise davacının alacağına dönüşen çek tutarlarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibariyle davacı şirketin davalı ile arasındaki — konusundaki ticari ilişkiye binaen davalıya peşin olarak teslim etmiş olduğu 3 çek karşılığı —- ödeme karşılığında bir mal ya da hizmet almamış olması nedeniyle, fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydıyla, karşılıksız kalan bu tutara ve çeklere ilişkin her iki davacının bir borcunun olmadığının tespiti ile söz konusu tutarın ve çeklerin ödenmesi halinde davacıların alacağına dönüşen bu tutarın, ödeme tarihlerinden itibaren — birlikte tahsiline ve davalıdan istirdadına, davalıya —- ile teslim edilen ancak—- müşteri çekinin bankaya ibraz edilmemesi ve davalıya ya da üçüncü şahıslara ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi tespitine yönelik açılan menfi tespit davasıdır.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda basit yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasında kurulan —-satışına ilişkin olarak davacılar tarafından ciro ve —— edilen keşidecisinin 3 kişiler olduğu —– dolayı davacıların davalılara borçlu olup olmadığı, sözleşme kapsamında hazır —-davalı tarafından davacılara yapılıp yapılmadığı, ödenen— olarak davacının iade isteminin yerine olup olmadığı hususlarına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılamada davacıya tensip zaptının tebliğ edilerek duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği,—– duruşmada davacının bulunmadığı, mazeret dilekçesi sunduğu ancak mazeret isteminin vekaletnamede birden fazla vekilin yetkilendirilmiş olması sebebiyle kabul görmediği ve dosyanın HMK’nın 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, dosyanın süresi içerisinde davacının talebi doğrultusunda yenilenmesi sonrasında davacıya yeniden duruşma günü tebliğ edilmiş ve dava kaldığı yerden devam ettiği, davacı vekilinin— tarihli duruşmaya mazeret sunduğu, bir sonraki celsede hazır olduğu görülmüştür.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nun 150/6. maddesinde; işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır hükmünü haizdir. Yine HMK 320/4 maddesinde basit yargılama usulüne tabi davalarda dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde dava açılmamış sayılır yönünde açık hüküm bulunmaktadır. Davacı vekilinin 24/09/2019 tarihli duruşmaya katılmadığından dolayı dosyanın işlemden kaldırıldığı, süresinde yenileme talep dilekçesi ile dosyanın yenilenmesini talep ettiği, yenileme talebi sonrasında yargılamaya devam edildiği, 24/05/2022 tarihli duruşmada davacı vekilince davanın yeniden takip edilmediği, bir önceki celsede hazır bulunduğundan duruşma gün ve saatinden de haberdar olduğu ancak mazeret dilekçesi sunmadığı, basit yargılama usulüne göre HMK’nın 150/6. maddesinde “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” düzenlemesinin yer aldığı açık hüküm karşısında davanın HMK’nın 150/6.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde karar karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Usulüne uygun bir şekilde takip edilmeyen davanın HMK’nın 150/6 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli olan 80,70-TL maktu harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL nin mahsubu ile kalan 44,80-TL’nin davacılardan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 34,5 TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——esaslara göre belirlenen —— nispi vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine
5-Taraflarca mahkemeler veznesine yatırılan gider avansından artacak kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.