Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1301 E. 2021/622 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1301 Esas
KARAR NO : 2021/622

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mahkemenin işbu davaya bakmakta görevli ve yetkili olduğunu, —– — kayıtlı olup, çeşitli markalara ait ürünlerin—–) işi ile ilgili uğraştığını, davalı/borçlu firmanın ise “——– işletmeci firması olduğu, çeşitli marka ve adetteki ürünleri davacı firmadan satın alarak—–mağaza zincirinde —– ile ilgili uğraştığını, taraflar arasında yapılan ticarette davalı——-bedelli ürün satıldığı, buna karşılık davalı firmanın ise 813.243,62-TL ödeme yaptığı, taraflar arasındaki borç durumuna ilişkin 17.10.2018 tarihinde bakiye kalan 406.569,19- TL için mutabakat yapıldığı, söz konusu borç miktarı davalı tarafçada kabul edildiği, taraflar arasında borç mutabakatı yapıldıktan sonra, davalı firma sahibinin —— davacı firmaya geldiği, bakiye kalan miktar için, aylık 20.000,00-TL şeklinde ödeme yapabileceğini belirttiği, borçlu firma sahibi tarafından yapılan bu teklifin davacı tarafça kabul edilmediği, davalı firma aleyhine İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün—- Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip başlatıldığı, davalı taraf 08.11.2018 tarihinde takibe itiraz etmiş olduğu, davalı/borçlu firma sahibinin aynı zamanda —–ünvanlı şirketinde sahibi iken dilekçe tarihinden 2 hafta öncesinde bu şirketi devrettiği, davalı şirketinde devredileceği, bankalara olan kredi borçlarının ve keşide edilen çeklerin ödenmediği ve bu yollarla mal kaçırma girişiminde bulunduğunun öğrenildiği, davanın konusunu oluşturan irsaliyeli faturalar ve cari hesap mutabakatı yaklaşık ispat kuralını desteklediği, bu nedenle tedbir talebimizin kabulü ile birlikte ve mahkemece tespit edilecek davalı firma üzerine kayıtlı araç ve gayrimenkuller üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini, dilekçede açıklandığı üzere, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile davanın kabulünü, davalı borçlunun İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini, takibin devamını, davalı adına kayıtlı mal ve haklar üzerine teminatsız şekilde ihtiyati tedbir konulmasını, mahkeme bu aşamada aksi kanaatte ise uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasını, İİK Mad. 67/2 gereği %20’den az olmamak kaydıyla davalı borçlu aleyhine icra inkâr tazminatı hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerine tahmiline karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür.
SAVUNMA :
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapıldığı, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, —. İcra Müdürlüğü’nün —-esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67. maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış, 23/09/2020 tarihli celsede 7251 sayılı yasasnın 58. maddesi ile 6102 sayılı yasanın 4/2. maddesinde yapılan değişiklik ile dava miktar itibariyle basit yargılama usulüne tabi olduğundan bu aşamadan itibaren basit yargılama usulüne göre ön inceleme ve tahkikatın yapılmasına karar verilmiş ve dosya sonuçlandırılmıştır.
İtirazın iptali istemine konu, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün —- esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 31/10/2018 tarihinde başlatılan takibin alacaklısının …, borçlusunun … olduğu; takibin 406.569,19-TL cari hesap alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; ödeme emrinin borçluya tebliğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, borçlunun itirazına dair dosyada bilgi ve belgenin bulunmadığı, dilekçenin davacı tarafa tebliğine ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı davanın 08/11/2018 tarihinde ve bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 406.569,19-TL asıl alacak üzerinden açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi ——- tarihinde düzenlenen raporda özetle; Davacının —yılına ait incelenen — sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalının inceleme gününde resmi defter ve belgelerini ibraz etmediği, davacının incelenen resmi defter ve belgelerinde, 31/10/2018 icra takip tarihi itibariyle davalıdan 406.569,19 TL alacaklı olduğu, davacının icra takip tarihi itibariyle işleyecek ticari temerrüt faizi talep edebileceğine ilişkin sonuç ve kanaatlerini bildirir rapor tanzim etmiş olduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı, taraf iddia ile savunmaları, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davanın ticari ilişkiden kaynaklanan alacak ilişkisinden kaynaklanmakla birlikte taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından mahkememizin 23/09/2020 tarihli celse 3 nolu ara kararı gereğince tarafların ticari defter ve dayanakları üzerinde bilirkişi incelemesine karar verildiği, davalı şirkete ihtaratlı davetiyeye rağmen ticari defterlerin sunulmadığı, davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan incelemede 2018 yılına ait incelenen resmi defter ve belgelerin sahibi lehine delil vasfında olduğu, dava konusu dayanak faturaların davacının usulüne uygun tutulan ve kesin delil sıfatına haiz ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 406.569,19-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, dava dosyasının içerisinde taraflar arasında imzalanan mutabakat suretinin de bulunduğu, hem dava konusu tüm faturalar da hem de mutabakat formunda —- imzasının olduğu, yargılama süresince davalı tarafından ödeme emrine itiraz dilekçesindeki borcun bulunmadığına ilişkin soyut itiraz dışında yargılamaya katılınmadığı, gerekli ihtaratları içerir tebligata rağmen inceleme gün ve saatin de ticari defterlerin hazır edilmediği, toplanan tüm deliller ışığında davacının davalıdan takip tutarı kadar alacaklı olduğu, varsa bir ödemenin davalı tarafça ispatlanması gerektiği, ayrıca Yargıtay —— Karar sayılı kararında da vurguladığı üzere ticari davalarda ticari defterlerin karşılıklı olarak incelenmesi gerekmekle davalı tarafın gerekli ihtarlara rağmen ticari defterlerini ibraz etmeyerek kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğu ve engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılacağı nitekim aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonucun ortaya çıkacağı ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacağı da göz önünde bulundurulduğunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 406.569,19-TL alacaklı olduğu ve davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu sonucuna varılmakla, davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Davalının İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Kabul edilen alacak likit, itiraz haksız bulunduğundan takdiren alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 27.772,80-TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.910,34‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 22.862,41-TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 4.910,34‬-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 210,85-TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.246,75-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 36.909,84-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı